Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA), Çernobil nükleer santraliyle veri iletişiminin koptuğunu duyurdu.

Birleşmiş Milletler'e bağlı çalışan kurumun direktörü Rafael Grossi, dünkü açıklamasında "Çernobil nükleer santraline yerleştirilen sistemleri takip eden güvenlik düzeneklerinden veri aktarımının kesildiğini" söyledi.

IAEA'in nükleer silahların yayılmasını önlemek amacıyla kurduğu güvenlik düzenekleri, nükleer faaliyetlerin ya da malzemelerin amacı dışında kullanılmasına karşı bir erken uyarı sistemi olarak çalışıyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in 24 Şubat'ta başlattığı askeri operasyonla Ukrayna'ya giren Rus birlikleri, ertesi gün Çernobil nükleer santralini ele geçirmişti.

Bunun üzerine uluslararası kamuoyu, 1986'da dünyanın en büyük nükleer felaketlerinden birine sahne olan Çernobil'de yeniden benzer bir olay yaşanması ihtimalinden endişe duymuştu.

Dört reaktörden oluşan Çernobil nükleer santralindeki son reaktör 15 Aralık 2000'de kapatılmıştı. Buna rağmen reaktörün tamamen devre dışı kalması ve radyoaktif kalıntıların yok edilmesi onlarca yıl sürebiliyor.

DAHA FAZLA OKU

Öte yandan Rus askerleri, santraldeki 200'den fazla çalışanı 13 gündür esir tutuyor. IAEA, nükleer santral çalışanlarının durumunun "kötüleştiğine" dikkat çekerek, Rus birliklerden teknik personelin dinlenmesine ve düzenli mesai yapmasına izin verilmesini talep etti.

Rusya geçen hafta da Avrupa'nın en büyük nükleer santrali Zaporijya'yı ele geçirmişti. Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, santralin bombalanması sonucu çıkan yangında can kaybı yaşandığını fakat radyasyon seviyelerinin normal olduğunu açıklamıştı.

Geçen hafta Putin'in ülkesinin nükleer güçlerinin "özel alarma" geçirildiğini duyurması da uluslararası kamuoyunda kaygı yaratmıştı.

"Rusya nükleer şantaj yapıyor" 

2017'de Nobel Barış Ödülü alan Nükleer Silahların Tamamen Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Kampanya (ICAN) ise Putin'in hamlelerini "nükleer şantaj" olarak niteledi.

ICAN lideri Beatrice Fihn, salı günü Fransız haber ajansı AFP'ye açıklamasında Putin'in izlediği stratejinin "son derece endişelendirici ve tehlikeli" olduğunu söyleyerek "Ruslar nükleer alarm durumunun artırıldığına dair 1960'lardan beri herhangi bir resmi duyuru yapmamıştı" dedi.

40 yaşındaki Fihn, "Bu sadece tüm dünyaya korku salmak için değil Ukrayna'ya yardım etmek isteyen herkesi caydırmak amacıyla yapıldı" ifadelerini kullandı.



Independent Türkçe, AFP, New York Times, Daily Mail