“Dünya Gıda Günü”nün her yıl Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO)’nün kuruluş tarihi olan 16 Ekim’de kutlanmakta olduğunu belirten Alas, bu bağlamda FAO’nun her yıl gıdanın önemine vurgu yapmak için farklı temada etkinlikler gerçekleştirdiğini ifade etti. FAO’nun dünya gıda günü ile ilgili bu yılki temasının "Attığımız adımlar geleceğimizdir - Daha iyi üretim, daha iyi beslenme, daha iyi çevre ve daha iyi yaşam"  olarak belirlendiğini belirten Alas, bu tema çerçevesinde kimseyi geride bırakmadan, daha iyi üretim, beslenme, çevre ve yaşam için sürdürülebilir tarım-gıda sistemlerine dönüşümün desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Alas: Gıda güvenliğini sağlamak için yapılan tüm uygulamaların bilimsel gerçekler çerçevesinde planlı ve kontrollü yapılması önemli

    Bu bağlamda, beslenme alışkanlıklarımızı gözden geçirmemiz ve üretimi kolay, ekolojik dengeyi bozmayan, besleyiciliği yüksek gıdaları tercih etmemiz gerektiğini söyleyen Alas, “sürdürülebilir tarım ve gıda” kavramının önemine vurgu yaptı.

   Gıda güvencesizliğinin başlıca sebeplerini açlık, obezite, çevresel bozulma, tarımsal biyolojik çeşitlilik kaybı, verimde azalma, gıda israfı ve gıda zinciri çalışanları için güvenlik eksikliği olarak ifade eden Alas, ülkelerin COVID-19 kurtarma planlarını geliştirmeye ve uygulamaya başladıkları bu dönemin, bilimsel kanıtlara dayalı, yenilikçi çözümler benimseyerek gıda sistemlerini iyileştirecek yeni planlar geliştirmek için çok önemli bir fırsat olduğuna dikkat çekti.

   Gıda güvenliği ve tarımsal faaliyetlerde yüksek teknoloji (otomatik sulama ve gübreleme, yüksek verimli çeşitler, dayanıklı çeşitler, modifiye muhafaza teknolojileri v.s.) ve kontrollü girdi (pestisit ve gübre) olmazsa olmaz durumda olduğunu belirten Alas, verimde artışı sağlarken, aynı zamanda da gıda güvenliğini sağlamak için yapılan tüm uygulamaların bilimsel gerçekler çerçevesinde planlı ve kontrollü yapılmasının önemli olduğunu söyledi.

    “COVID-19 ile birlikte, dijitalleşme ve e-ticaret yoluyla sunulan yeni fırsatların yanı sıra doğal kaynakları, sağlığımızı ve iklimi koruyan daha sürdürülebilir tarım uygulamalarının gerekliliği hepimiz tarafından daha net bir şekilde anlaşılmaya başlanmıştır” diyen Alas, son olarak, özellikle pandemi ile birlikte insanların tüketim alışkanlıklarında değişikliklerin olduğunu, ülkelerin gıda güvenliği ve sağlıklı gıdaya erişim konusunda yeni politikalar geliştirmiye başladığını ve yerel üretime öncelik vermenin büyük önem kazandığını belirterek, “Covid-19 bize sağlık altyapısının ve sağlık hizmetlerinin yanında doğayı korumanın, yerel üretimin, güvenli gıda temininin ve kendine yeter gıda üretiminin ne kadar önemli olduğunu da göstermiştir” dedi.