Küresel mali piyasalar adeta tahterevalli tarzında bir gün yukarı bir gün aşağıya oldukça garip bir seyir izlemeye devam ediyor. Halen…

Küresel mali piyasalar adeta tahterevalli tarzında bir gün yukarı bir gün aşağıya oldukça garip bir seyir izlemeye devam ediyor. Halen daha artma eğiliminde olan enflasyon, savaş ile farklı bir kulvara evrilen emtia fiyatlarının yarattığı ilave maliyet baskısı ve bunlarla mücadele kapsamında işi ciddi tutarak agresif faiz artırımına hazırlanan önde gelen merkez bankalarının, büyümede feragat ederek enflasyonla savaşta sergiledikleri kararlılık, ileriye dönük büyüme görüntüsünü de sekteye uğratmaya devam ediyor.

Haliyle, enflasyonla mücadelenin getireceği durgunluk kaygısının da boyutu, piyasaların ruh halini derinden etkileyerek risk iştahının da dalgalı bir seyir izlemesine neden oluyor. Hatırlanacağı üzere, 2022 yılına iyimser bir başlangıç yapamayan küresel hisse senedi piyasaları, özelinde de teknoloji hisseleri, en ufak bir olumsuzlukta sert bir satış baskısına maruz kalabiliyor. Neredeyse Nisan ayının son 2 gününe girdiğimizi düşünürsek, yılbaşına göre Nasdaq endeksinde, yani son 4 ayda düşüş, %20 seviyesini aştı!

Lâkin, değer kaybeden hisse senetlerin, ya da daha basit bir anlatımla, ucuzlayan bu varlık grubunun yatırımcı nezdine yeniden ilgi odağı olabilmesi adına, küresel panik havasının da bir an önce dinmesi gerektiği göz ardı edilmemelidir. Mutlaka, şartlar bir noktada olgunlaşacaktır. Temkinli ve sabırlı stratejiler geliştirilmesi gerektiğini bir kez daha altını çizmiş olalım.

Bir önceki gün önce, Rusya’nın Polonya ve Bulgaristan’a gaz akışını Ruble ile ödeme yapmayı reddetmesi üzerine kesmesi, piyasalarda ciddi mânâda endişe uyandırmış, yaşanan büyüme paniği ya da büyüyememe paniği, Tesla’nın sert düşüşü ile de birleşerek Nasdaq endeksinde %4 düşüşe neden olmuştu. Dün ABD borsaları iyi başladıkları günün devamını tam olarak getiremese de, geceyi yatay tamamlamayı başardı.

Asıl haretin ise EUR ve GBP cephesinde yaşanmaya devam ettiğini görüyoruz. Rusya’nın gaz kartını elinde sıkı sıkı tutması ve vanayı Polonya ve Bulgaristan için kapatması ardından, Rus gazının en büyük müşterilerinden olan Almanya’nın da bu kervana katılacağı beklentisi dün adeta EUR’nun burun aşağıya giderek son 5 yılın en düşük seviyesi olan 1,05’e kadar gerilemesine neden oldu. Teknik anlamda, 1,0635 seviyesi ardından aşağıda bir sonraki durak 1,0350.

Avrupa’nın büyüme motoru olan ‘heybetli’ Almanya’nın enerji güvenliğinde Rusya’ya bağımlı olması nedeniyle değişen dinamikler ister istemez Avrupa’nın ekonomik görünümü de bozmaya başlıyor. Belki biraz tekrar olacak ama, İngiltere’de de beklentileri karşılayamayan perakende satışlar verisi ardından ilk faiz artırımına soyunan İngiltere Merkez Bankası’nın bundan sonrası için büyümeden feragat edeceğinin anlaşılmaya başlaması, bir de kıta Avrupası’nın savaş nedeniyle sırtında taşıdığı hesaplanamaz riskler, Sterlin üzerinde de baskı kurmaya devam ediyor.

Dün GBPUSD paritesi, Covid öncesi dönem ile sonrası dönem arasında teknik mânâda en önemli seviye olarak ön plana çıkardığımız 1,25’i test ederek neredeyse son 2 yılın dibine geriledi. Sterlin cephesinde alım kollayan yatırımcıların, altını çizerek kademeli bir şekilde seviyeyi değerlendirebileceklerini düşünüyoruz. Düşüşün (devam etmesi durumunda) bir sonraki durağı 1,2080 olarak görüldüğünü not edelim. EUR ve GBP ser gerilediği dünkü günde, doların piyasa kuru olan DXY’de 103,4 seviyesine yükselerek son 5 yılın zirvesini test etti.

Orta-uzun vadede, kaçınılmaz olarak ABD Dolarını da yapısal sorunlar ve büyüyememe endişeleri sarmalayacak olsa da, şu anda güvenli liman algısı çok daha ağır basıyor. Küresel panik havasının dün bir nebze de olsun dinmesi ile BİST100 endeksi soluklanarak günü %1,4 artışla bitirmeyi başarırken, USDTRY kuru 14,80 seviyesinin üzerinde yavaş da olsa yükselmeye devam etti. Teknik bir bakış açısıyla, havanın bozmaya devam etmesi durumunda, USDTRY kurunda 14,95 seviyesine varan bir yükseliş bizleri şaşırtmayacaktır. Öte yandan, doların güçlenip EUR’nun ise değer kaybetmesi, ithalatını dolar ile yapıp ihracatını EUR ile yapan Türkiye açısından da oldukça sıkıntılı bir durum arz ediyor.

Türk-İş’in dün açıkladığı veriye göre, Ankara’da Nisan ayında yoksulluk sınırı 17,340 TL, açlık sınırı ise 5,234 TL ile asgari ücret olan 4,254 TL’nin üzerine yükseldi. Nisan ayında gıda fiyatları aylık bazda %8, yıllık ise %85 artış kaydetti. Her ne kadar Ankara bölgesi için hesaplanan bu veri ile Türkiye geneli arasında kuvvetli bir korelasyon olmasa da, yön açısından anlamlı bir ilişki olduğu göz ardı edilmemelidir.

BDDK, dün bankalara gönderdiği kredi kullandırımları konulu bildirime göre, bankalardan müşterilerine sundukları döviz işlem platformlarından yeni işlem yapılmamasını talep ettiğini görüyoruz. FX platformlarının kapatılacak ve işlemlerin sadece bankaların internet şubelerine yönlendirilecek olması, Türk mali piyasalarında büyük bir yankı uyandırdığını not edelim. FX platformlardan getirilen yasaklama ile müşterilere ‘paraları’ kadar bankaların sunmuş olduğu internet şubelerden işlem yaptırarak spekülasyon veya ‘kredi’ (kaldıraç) riskini de elimine etmeyi amaçladıklarını düşünüyoruz. Alınan kararın işlem maliyetleri üzerinde baskı kurabileceğini düşünüyoruz.

Yeni gün başlangıcında karamsar havanın bir nebze de olsun dağıldığını görüyoruz. Google’ın olumsuz bilançosu ardından, Facebook (bu yılın başlarında kullanıcı sayısındaki düşüş ile %50 değer kaybetmişti) dün açıklanan çeyrek dönem raporu ile %20 yükseliş kaydederek Wall Street’e adeta destek oldu. ABD’de teknoloji şirket performansının beklentilere oranla olumlu gelmesinin yanı sıra, Şangay’ın uyguladığı garip izolasyonun dünya ve Çin ekonomisine vereceği tahribata karşı Çin’den gelen ekonomiye destek mesajı, bu sabah Asya borsalarına destek olmuş.

Öte yandan, Japonya Merkez Bankası, devasa teşvik programını ve faiz oranlarını ultra düşük tutma taahhüdünü sürdürerek, hammadde maliyetlerindeki keskin artışlar enflasyonu yükseltirken bile kırılgan bir ekonomiyi destekleme kararlılığını sergilemesi, ağır yaralı hisse senedi piyasalarına adeta merhem olduğunu görüyoruz. Asya genelinde borsalar bu sabah %1’e yakın artıda işlem görürken, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde de hâkim renk yeşil. Piyasalar güne alıcılı ve kısmen de olsa olumlu bir hava ile başlamaya çalışıyor.

Altının ons fiyatı, aşağıda 1,874 dolar seviyesinde bulunan ikinci önemli teknik seviyesini bu sabah test ediyor. 1,874 dolar altında gecelik bir kapanış bir sonraki destek seviyesi olan 1,826 doların kapısını aralayacaktır. Emtia piyasalarında uzun pozisyona sahip yatırımcıları 1,965 doların aşağısında yaşanan kapanış sonrasında uyararak dikkatli olmaya çağırmıştık. Emtia piyasasına karşı, büyüme beklentilerinin iyimser olmaması nedeniyle temkinli tonumuzu korumaya devam ediyor.

Asya borsaları ve ABD vadelilerinin günü yeşillerde karşılaması ardından iyimser havanın içeriye de sirayet edeceğini düşünüyoruz. Borsa İstanbul’un da iyimser havaya eşlik etmesini; USDTRY kurunun ise kamu destekli yatay seyrin 14,80 civarında korumasını bekliyoruz. Bugünün veri akışında ABD’de 1Ç büyümesi ön plana çıkıyor.

iktisatbank.com

Editör: TE Bilisim