Politis gazetesi, Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis’in gazeteye verdiği röportajda, Kıbrıs sorununda Türkiye’deki seçimlere kadar herhangi bir gelişme yaşanmasının beklenmediğini söylediğini aktardı.

Kasulidis söyleşisinde özetle, Kıbrıs Rum tarafının bilindik tezlerini dile getirerek, Kıbrıs sorununun uluslararası toplumun gündeminin üst sıralarında yer almadığını öne sürdü.

BM Genel Sekreterinin UNFICYP raporunun içeriğine ilişkin sorulara da yanıt veren Kasulidis, asıl konunun Genel Sekreterin raporlarında yer alan yada almayan çeşitli ifadelerin değil, Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinin yeniden başlatılması için gerekli koşulların oluşturulabilmesi olduğunu ifade etti.

Kasulidis, raporda Kıbrıs’taki teknik komitelerden ve çalışmalarından geniş şekilde bahsedilmesine de değinerek, teknik komitelerde çok önemli işler başarılmış olmasına karşın bu komitelerin Kıbrıs sorununun çözümünün yerini tutamayacaklarını vurguladı.

Raporda, Kıbrıs sorununun çözümüne ve özüne ilişkin konulardan ziyade ikincil konuların yer almasının ise Kıbrıs sorununun, uluslararası toplumun ilgi düzeyinde alt seviyelerde yer aldığının göstergesi olduğunu öne süren Kasulidis, uluslararası toplumda, Türkiye’de 2023 yılında yapılacak seçimlere kadar Kıbrıs sorununda herhangi bir gelişme yaşanmayacağı izleniminin hakim olduğunu da savundu.

Kasulidis, Birleşmiş Milletlerin, Güvenlik Konseyi kararlarına uymak zorunda olduğunu, bu yüzden de üzerinde uzlaşıya varılmış çözüm çerçevesi dışında öneriler sunamayacağını iddia ederek, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in, Güven Yaratıcı Önlemler önerilerinin reddedilmesi ve Kıbrıs Türk liderliğinin iki devletli çözüm önerisinde ısrarından duyduğu üzüntüyü daha önce de dile getirdiğini vurguladı.

İki devleti çözüm önerisinin “Kıbrıslı Türklerin değil, Kıbrıs Türk liderliği ve Tatar’ın önerisi olduğunu” iddia eden Kasulidis “bu önemli bir unsur” şeklinde de konuştu.

Kasulidis ayrıca, Türkiye ve Kıbrıs Türk liderliğinin uzlaşmaz tutum sergilemelerinden Kıbrıs Rum tarafının sorumlu tutulamayacağını da savundu.