Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay Kıbrıs Rum tarafında bazı kesimlerin Rum liderliğinin de danışıklı dövüşüyle BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart’ı baskı altına almaya, siyasi olarak linç etmeye çalıştıklarına dikkat çekerek “bunu yaparak temsilcinin tarafsızlığını terk etmesini ve kendilerine müzahir, kendilerini destekleyen tavırlar ortaya koymasını sağlamaya çalışıyorlar. Bu eski ve köhnemiş bir yaklaşımdır ve buna itibar edilmemelidir. Cumhurbaşkanlığını ev Dışişleri Bakanlığını göreve davet ediyoruz, BM’nin New York ofisi nezdinde girişim yaparak adada yaşanan durumu oralara doğru anlatmaları gerekir ki tarafsız tavır ortaya koyan uluslararası diplomatlar Rumlar tarafından bu kadar kolay harcanamasın” ifadelerini kullandı.
Özersay açıklamasında şu ifadelere yer verdi: 
“BM Genel Sekreteri'nin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart bazı Kıbrıs Rum siyasilerinin ve gazetelerinin organize baskısı ve Rum liderliğinin de buna ayak uydurmasıyla adeta siyasi olarak linç edilmeye çalışılıyor. Aslında burada her zamanki gibi bir danışıklı dövüş olduğu anlaşılıyor. Özel Temsilci'ye "Türk yanlısı" olduğu söylenerek yüklenilecek, baskı yapılacak ve "ayar verilecek" ve bu yolla tarafsız yaklaşımlarını terk etmesi sağlanacak. Rum liderliği geçmiş yıllarda da örneğin Downer'e de, zaman zaman Buttenheim'a da bu şekilde baskı yapıp temsilcilerin ya da danışmanların tarafsızlığını zedelemeye çalışmışlardır. 

Bu türden isimler uyuşmazlığın tüm taraflarının rızasıyla ya da en azından "itirazı olmaksızın" atanırlar. Bu nedenle uyuşmazlık taraflarından birisi ilgili temsilciye "güveninin kalmadığını" beyan etmeye başladığında o kişinin görev süresi erken sona erdirilir, yani bir çeşit istenmeyen kişi (perona non grata) ilan edilir. Geçmişte de örnekleri vardır.

Ara bölgede Halkın Partisi olarak katıldığımız bazı toplantılarda ve kendisiyle parti binamızda bize ziyareti sırasında yaptığımız görüşmede sayın Stewart'ı dinleme, ona sorular sorma ve bazı konuları tartışma imkanımız oldu. Görevinin gereği olarak son derece objektif davranmaya özen gösterdiğini, öte yandan taraflar arasında ortak bir zemin bulunmadığı için çözüm müzakerelerinin başlayamayacağını bu nedenle de iki taraf arasında var olan ve her iki halka da sıkıntı yaratan konularda pratik çözümler üretilmesi gerektiğini savunan profesyonel bir diplomat gibi davrandığını bizzat gözlemledim. 
CUMHURBAŞKANLIĞI VE DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI GEREĞİNİ YAPMALI

Son dönemde özellikle ara bölgedeki bazı faaliyetlerle ilgili olarak yaşanan gelişmeler karşısındaki tutumu nedeniyle güney Kıbrıs'ta sayın Stewart'ın topa tutulması konusunu Cumhurbaşkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı yetkilileri yakından takip ederek New York ile yakın istişare halinde olmalı ve Genel Sekreter'in ofisinin doğru bilgilendirilmesini sağlamalıdır. Öte yandan sayın Stewart'ın tavırlarını da yakından takip etmelidir. Ben sayın Stewart'ın bu türden baskılar karşısında tavır değişikliği içerisine girerek tarafsızlığını zedeleyecek bir yaklaşım sergileyeceğine pek ihtimal vermiyorum ama yine de konuyu yakından takip edeceğiz. 

Değişen dünya koşullarında bu eski ve köhnemiş ayak oyunlarına sırf Rum tarafında bir seçim süreci var diye göz yumulmamalı, konu yakından takip edilerek BM Genel Sekreterliğinin durumu doğru anlamasını sağlamak için Türkiye ile birlikte yoğun diplomatik bir mesai ortaya konulmalıdır.

Editör: TE Bilisim