Türkiye salgında birinci dalgayı henüz atlatamazken yaklaşan Kurban Bayramı kaygıları artırdı. Bazı bölgeler, vaka sayılarında en yüksek dönemini yaşıyor. Yoğun bakım ve entübe hasta sayısı da yükselişte. Yaz tatiliyle birlikte artan toplumsal hareketliliğe bayram hazırlıkları da eklenince virüsün yayılma riski büyüyor. Hayvan pazarları ve kurban kesim yerleri en büyük endişe kaynağı.

Ülke genelinde bir kısıtlama şimdilik gündemde değil. Ancak salgının gidişatına göre bazı bölgelerde karantina uygulaması gibi katı tedbirler gerekebilir. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da vaka seyrine göre il bazında kısıtlamalar olabileceğini söyledi. Vaka sayısının 33 gün sonra ilk kez 14 Temmuz’da binin altına düştüğünü duyuran Koca, tedbirli olunması çağrısı yaptı.

DW Haber’in görüştüğü hekimler ise "Bireysel önlemler şart ama yeterli değil" diyerek yetkilileri uyarıyor: "Hükümet tavsiye yerine destek vermeli."

Bayram ziyaretlerinin fiziksel mesafeyi ortadan kaldırmasından endişe duyan uzmanlar, bazı tavsiyelerde bulunuyor:

- Kapalı ortam yerine açık havada bir araya gelmek

- Aile büyüklerini aynı anda değil, gruplar halinde ziyaret etmek

- 1.5 metreden fazla yaklaşmamak

- Maske ve el hijyeni kuralına uymak

"Maske tak demek yetmez, maskeyi devlet vermeli"

Halk sağlığı uzmanı Prof. Tacettin İnandı, bütün kurallara uyulsa bile salgınla mücadelenin yetersiz olacağını savunuyor:

"Sağlık Bakanlığı şu anki sayıları nasıl görüyor; yeterli mi, uygun mu, kabul mü? Bilmiyoruz. Ama aşağı çekmek istiyorsa ya yeni önlemler alacak ya da alınan önlemlerin uygulanmasını güçlendirecek. ‘Maske takın’ demek yetmeyebilir. Neden takmıyor, onu anlamak lazım. Acaba temin etmek zor mu, pahalı mı, ona verecek parası mı yok, bunları araştırıp ihtiyacı olan herkese maske dağıttıktan sonra denetlemesini yapabilirsin. Geçenlerde bir mahkeme, ‘devlet vatandaşlara maske vermek zorunda’ diye bir karar aldı. Dezenfektan, temizlik malzemeleri için de aynı şey söz konusu."