Cenevre Öncesi Rum Siyasetinde Yeni Zıtlaşma

Cenevre’de düzenlenecek gayriresmî 5+BM konferansı öncesinde AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu, Kıbrıs sorununun geldiği “zor durumdan” ve Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye’nin “talepleri” ile sergilediğini savunduğu katı tutumdan, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i sorumlu tuttu. Kiprianu Anastasiadis’i, Cenevre’de kendisine eşlik etmelerini istemesine rağmen siyasi partilere, Cenevre’de ne yapacağına dair bilgi vermemekle de eleştirdi.

Haravgi ve Fileleftheros’un haberine göre Kiprianu dün Derinya’da yaptığı açıklamada Anastasiadis’e, “AKEL’in önerisini ciddiye alma ve Guterres Çerçevesi’nin sadece askıda kalan konularında köprü kurucu önerilerde bulunmaya hazır olduğunu göstererek müzakerelerin kazanımlarını fiilen kabul etme” çağrısında bulundu.

Andros Kiprianu, Derinya’daki “Kültür Merkezi”nde düzenlediği basın toplantısında Anastasiadis’e, Türk tarafının, Crans Montana’dan sonra müzakere masasına dönmek istemediği, siyasi eşitliği kabul etmediği ve doğal zenginliği Kıbrıslı Türklerle paylaşmayı kabul etmediği “iddialarını yalanlamaya” çağırdı.

AKEL’in iki toplumlu iki bölgeli, BM kararlarında ifade edildiği şekliyle siyasi eşitliğe sahip federasyon çözümünden başka bir zemini asla benimsemeyeceğini söyleyen Kiprianu, “Anastasiadis’i “müzakerelere Crans Montana’da kaldığı yerden devam etmek istediğini söylemenin artık yeterli olmadığını, taktiğinde esnek olması ve Türkiye’yi uzlaşılmış çözüm zeminine geri getirmeye zorlaması gerektiğini anlamaya” çağırdı.

“YENİ BAŞARISIZLIĞIN SUÇ ORTAĞI KENDİSİ OLACAK”

Özellikle siyasi eşitlik konusunda uyardığı Anastasiadis’e, “gayriresmî beşli konferansa siyasi eşitliği reddettiği güçlü izlenimini veren bugünkü söylemleriyle gitmesi halinde yeni bir başarısızlığa sürüklenilecek, suç ortağı da kendisi olacak” uyarısında da bulundu.

Kiprianu, “Hidrokarbonlar konusunda, Kıbrıs Rum tarafı olarak bizi güvenceye alırken Kıbrıslı Türklerin ve Türkiye’nin endişelerini giderecek öneriler sunsun. Bunu yaparsa, ya çözüm perspektifinin yolu açılacak veya yeni bir başarısızlığın bütün sorumlusu Türk tarafı olacak” ifadelerini kullandı.

Cenevre’deki beşli görüşme öncesinde sahnenin kötümser olduğu ve uzlaşılmış çözüm zeminin daha önce hiç olmadığı kadar sorgulandığı görüşünü de ortaya koyan Kiprianu, “Türkiye’nin ve Ersin Tatar’ın iki devletteki ısrarı, kurtuluş ve yeniden birleşme çabalarının önüne çok ciddi engeller koyuyor” ifadesini kullandı.

Eleştirilerinde DİSİ’yi de hedef alan Andros Kiprianu, başkanlık döneminde Yorgos Vasiliu’yu, Kıbrıs sorunuyla ilgili önemli görüşme için New York’a giderken yalnız bırakan DİSİ’nin aksine kendilerinin Anastasiadis’e eşlik edeceklerini belirterek şunları söyledi:

“Ülkemizin perspektifi ve müzakerelerin geleceğiyle ilgili önemli meselelerin görüşüleceğine kuşku yok. AKEL bu tür tarihî anlardan eksik kalamaz. Bu, 4 buçuk yıl zamanın başkanı Yorgos Vasiliu’nun tezlerini benimsediğini söylerken (Vasiliu) New York’a gittiğinde, başkanlık seçimleri yapılacağı için kendisine eşlik etmemeyi ve arkada kalmayı tercih eden DİSİ’ye has bir hareket.”

Gazete Kiprianu’nun dünkü Derinya ziyareti çerçevesinde Güney Kıbrıs-KKTC sınırına gittiğini ve buradaki BM Barış Gücü temsilcisine, BM Genel Sekreteri’ne iletilmek üzere karar sureti verdiğini yazdı.

KİRİAKOS KUSİOS

Gazeteye göre Kiprianu’nun eleştirilerine, Rum Sözcü Kiriakos Kusios meydan okuyarak karşılık verdi. Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastaiadis’in Guterres Çerçevesi’nin bütün maddelerine ilişkin önerilerini Crans Montana’da sunduğunu, Türk tarafının bu önerileri ne görüştüğünü ne de görüş belirttiğini söyledi.

Yazılı açıklamasında, Crans Montana’da görüşmelerin, Türkiye’nin garantiler ve müdahale hakkının kaldırılması değil gözden geçirilmesi şerhiyle idamesinde, Ada’da daimî askerî üs kurmak istemesi ve Kıbrıslı Türklerin bütün konularda bir olumlu oy hakkı olmasında ısrar etmesi yüzünden çıkmaza uğradığını hatırlattı. Kusios, “Başkan, şu anda Türk uzlaşmazlığının göğüslenebilmesi için siyasi partilerin ve halkın mümkün olduğunca çok birlik olması gerektiği kanısında” ifadesini kullandı.

AVEROF NEOFİTU

Öte yandan DİSİ Başkanı Averof Neofitu “Maalesef, artık Kıbrıs sorunu için zaman tükendi, bu yüzden Kıbrıs sorunundaki son çabanın mutlu sona varması için mümkün olan her şeyi yapıyoruz” dedi, çıkmazın kırılmasını “ulusal öncelik” olarak tanımladı.

Türkiye’nin ve Cumhurbaşkanı Tatar’ın uzun süredir iki devletten söz ettiğini hatırlatan Neofitu, “Öteki tarafın tavırlarını da stratejisini de dikkate almamız gerek. Ancak bu, Türk tezlerini beraat ettirmek için rehavete düşeceğimiz anlamına gelmiyor. Çıkmazı kırmak ulusal önceliğimizdir” dedi.

Neofitu, Rum Ulusal Konseyi’nin yeni toplantısından haberdar olup olmadığı sorulduğunda “Ulusal Konsey toplantısı yapıldı, tam bilgilendirildik. Siyasi parti başkanları olarak kendisine (Anastasiadis) eşlik edeceğiz, Ulusal Konsey de Kıbrıs içinde ve dışında sürekli toplantı halinde olacak” dedi.

DİKO

DİKO, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in ve DİSİ’nin hazırlıksız bir şekilde bir konferansa sürüklendiği görüşünü ortaya koyduğu açıklamasında şunlara işaret etti:

“DİKO olarak Başkan’ın ve DİSİ’nin, söyledikleri gibi taksimci çözüme dair Türk maharetlerini göğüslemek için önereceklerini söyledikleri bu federasyonun ne kadar gevşek olacağını nihayet netleştirecekleri özel bir Ulusal Konsey toplantısı yapılmasını istedik. Üç yıldır ‘desantralize federasyon’, ‘gevşek federasyon’ gibi yeni icat edilmiş terimler işitiyoruz ama bu terimlerin ne anlama geldiği bize hiçbir zaman izah edilmedi.”

Vatandaşlar İttifakı, “Türkiye’nin, sismik araştırma gemilerini yeniden Doğu Akdeniz’e gönderme kararı ve Tatar’ın Güzelyurt’ta yeni inkişaflar yapılacağına dair açıklaması ile Türkiye’nin, gayriresmî konferansın sonucunu peşinen belirlemekte olduğu” görüşünü ortaya koydu, “Başkan Anastasiadis Türkiye’ye yılda 300 milyar Euro’dan fazla menfaat vermemeli” ifadesini kullandı.

DİPA, BM kararları ve AB ilkeleri temelinde iki bölgeli federasyon çözümü arayışlarına desteğini yineledi.

Haravgi, Rum Sözcü Kusios’un Kiprianu’ya cevabını “’Hükümet AKEL’in Cenevre ile İlgili Endişelerine Bilinen Söylemiyle Cevap Veriyor… ‘Crans Montana Çöküşünün Suçlusu Türkiye’” ve siyasi partilerin açıklamalarını “Av. Neofitu: ‘Kıbrıs Sorunuyla İlgili Zaman Artık Tükendi’… DİKO da Başkan’ın Gevşek Federasyon ile Ne Kast Ettiğini Netleştirmesini İstiyor” başlığıyla aktardı.

Alithia, “Yeni AKEL-Hükümet Zıtlaşması… Kusios: ‘Crans Montana Çöküşünden Türk Tavrı Sorumlu… Averof: Zamanımız Yok… Andros Kiprianu Kötümer” başlığını attı.

Editör: TE Bilisim