Tüm Dünya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Mart 2020’den bu yana COVID-19 pandemisi ile mücadele etmektedir. Pandemi, tüm dünyada yaşam koşullarını bir çok yönden olumsuz etkilemiş, etkilemeye devam etmektedir. 

KKTC ekonomisi, herkesin bildiği üzere eğitim ve turizm olmak üzere iki alan üzerinde ağırlıklı olarak işlemektedir. Üniversiteler ve üniversite öğrencileri ülke ekonomisine çok değerli bir katma değer sağlamaktadır. 2020 Bahar ve 2020 Güz dönemleri öğrencilerin ülkede bulunması açısından kayıp iki dönem olarak hayata geçmiştir. Öğrencilerin ülkeye gelişleri sadece üniversitelerin ayakta kalması açısından değil ekonominin bir çok alanı için önemlidir. Bu geniş yelpazede; yurtlar, ev sahipleri, emlakçılar, araba galerileri, araba kiralama şirketleri, taksiciler, toplu taşımacılık yapanlar, benzin istasyonları, marketler, giyim mağazaları, restoranlar, kafeteryalar, gıda ve içecek tedarikinde bulunan şirketler, çiftçiler, kuaförler, berberler, eczaneler, kasaplar, özel sağlık kuruluşları vb. yer almaktadır.  Dolayısıyla öğrencilerin varlığı ülke ekonomisinin hemen her alanına dokunmaktadır.

2021 Bahar döneminin başlangıcında olduğumuz bu süreçte, KKTC Hükümeti ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı öğrencilerle yüz yüze eğitim yapılabilmesi ve dolayısıyla öğrencilerin ülkeye gelişleri için çeşitli çalışmalar yapmışlar ve yapılacaklar konusunda çeşitli açıklamalarda bulunmuşlardır. Bakanlar Kurulu’nun 13 Şubat 2021 tarihinde aldığı “COVID-19 Salgını ve İçinde Bulunulan Şartlar Göz Önünde Bulundurularak 2020-2021 Akademik Yılı Bahar Dönemiyle Sınırlı Olmak Kaydıyla, KKTC Üniversitellerinde Kayıt, Eğitim ve Ders Devam Konularının Düzenlenmesi” başlıklı ve E.S. (K-I) 175-2021 no.lu kararın 9’uncu maddesinde, “Aşılama programında üniversitelerin idari ve akademik personeline öncelik tanınması.”hususu karar altına alınmıştır.

Akdeniz Karpaz Üniversitesi olarak, eğitimin kalitesi açısından yüz yüze eğitimin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Üniversitelerde yüz yüze eğitimin yapılabilmesi, yani öğrencilerin adada bulunmasını sağlamak için “öğreten, öğrencilere hizmet eden ve öğrencilerin kendisinin” bir arada bulunması gerekmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde üniversitelere aşılanma programında öncelik verilmesinin ve üniversitelerde yarı zamanlı ders veren akademisyenlerin de plana dahil edilmesi uygun olacaktır. 

Yapılan incelemelerde henüz 100’e yakın ülkeye bir tane bile aşı ulaşmamıştır. KKTC üniversitelerinde öğrenim gören öğrencilerin geldiği ülkeler dikkate alındığında çoğunluğunun aşı konusunda hiç veya yetersiz durumda oldukları kolaylıkla görülebilecektir. Halihazırda ülkede bulunan ve bu dönem için gelmekte olan öğrencilerin de aşılama programına dahil edilmesi gerekmektedir. Aşılanmış şekilde gelinmesi konusu belki 2021 Güz dönemi için istenebilir, ancak bu dönem gelmekte olan ve halihazırda ülkede bulunan öğrencilerin de aşılama programında dikkate alınması zorunludur. 

KKTC’nin tüm gayreti ile aşı temin çalışmalarında bulunduğundan eminiz ve bu konudaki gelişmeleri Üniversite olarak dikkatle takip ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin her alanda olduğu gibi aşı konusunda da şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da KKTC’ye desteklerini devam ettireceğine dair inancımız tamdır. Bilindiği üzere aşılama iki aşamada gerçekleşiyor. Birinci dozdan 28 gün sonra ikinci doz olunuyor ve korunma sağlanabiliyor. Zaman öğretimde önemli, Üniversite alanında herkes bugün aşı olsa yüz yüze öğretim Mart ortasına kalıyor. Dolayısıyla mümkün olan en kısa sürede mümkün olan en fazla miktarda aşı temin edilebilmesi temenimizdir. 

Üniversitemiz, pandemi koşullarında iyi niyetli ve özverili çalışmalar yapan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının yanında olmaya ve çalışmaları iyileştirici öneriler yaparak sürece katkı koymaya devam edecektir.