Bir kitle var ki KKTC’de, insan haklarını Norveç, üretimi Çin, sokakları Dubai, refahı İsviçre seviyesine bile getirsen, bunu federasyon ile yapmadığın sürece seni kötü adam, yaptığını da kötü iş bilir... Bu sebeple ‘ille de federasyon’ ekibi, acımasızca Özersay’a saldırıyor.

Şimdi konu Maraş.. şimdi Maraş’ın açılması gündeme geldi, daha ortada fol yok yumurta yok, hemen elli bin tane senaryo üretildi. Bence Maraş’ın açılması şart, bunca zamandır pazarlık kozu olarak tutulmuş, hem BM kararları hem de sanıyorum içerisinde oldukça fazla yabancı ortaklı şirket mülkü bulunduğu için açılması çok da istenmemişti.

Maraşta kapsamlı bir rapor ortaya koymak zor bir iş değil, zira alan büyük bir alan değil. Bunca yıldır hep yapıldığını düşünmüştüm ama, dün dış işleri bakanının açıklamasından sonra yapılmadığını anladım.

Bu rapor, sanıyorum parsel be parsel, öncelikle mülkiyet durumu, sonrasında yapı durumu ile ilgili detaylı olarak çalışılacak, kamusal alanlar için ise öncelikli ve ayrı bir rapor hazırlanacak, yol, elektrik, su altyapısı gibi.. ve tabi Mağusa belediyesi, bu konuda büyük sorumluluk üstlenip, devlet desteğiyle Maraş’ı esas açacak olan belediyedir.

Bu rapor hazırlandıktan sonra ortaya sürprizler çıkabilir. Mesela, Maraş’ın değeri hesaplanırken dikkate alınan bazı binaların betonarme ömrünün bitmiş olması, altyapının sıfırdan yenilenmesi gerekmesi gibi... yani aslında Maraştaki çoğu binanın, sokağın, yıkılıp tekrar yapılması gerekebilir, özellikle denize sıfır olan binaların, bunca yıl bakımsız şekilde nekadar çok zarar gördükleri eminim bu rapordan sonra ortaya çıkacaktır.

Durum böyle olunca, Maraş’ın açılmasının maliyeti, aslında yeni bir Maraş yapılmasının maliyetinden daha çok olabilir, ülkemiz sınırları içerisinde bulunan en az Maraş kadar güzel İskele gibi birçok bölgede bu tür bir turistik bölge inşaa edemeyen vizyonumuz ile bizler Maraş konusunda nekadar başarılı oluruz o da ayrı konu.

Maraş’ın açılması konusundan benim anladığım, Maraş’ın eski sahiplerine iade edileceği. Yanlış anlamış olabilirim, belki de Maraş yeni yatırımcılara açılacaktır ama, Türkiye, söküp atamadığı AİHM bağı sebebiyle bu adıma müsade edermi bilmiyorum. Çok da bir önemi yok, Maraştaki bir pansiyonu Yorgo yada Hüseyin işletmiş, kaliteli olduktan sonra farketmez, herkesin hakları saklı olmak üzere.

Büyük ihtimalle, önce devlet girip baştan aşağı bir temizlik, altyapı tamiri yapacak. Maraş için hızlı çalışacak bir komisyon kurulup, konular tek tek dosya haline getirilip, mülk sahipleri çağrılacak ve ‘bugüne kadarki kira tazminatından feragat et, anahtarı al’ gibi seçenekler ortaya çıkacak.

Sonuç olarak Maraş’ın açılması, turizime, ekonomiye katkı demektir, katma değer demektir. Bu adım, her sektöre olumlu yansır. Umarım arkası gelir, hızla hareket edilir, birçok trajediye ev sahipliği yapan bu kara parçası enazından bir hayalet şehir barındırmaktan kurtulur.

Hep söylemişimdir, federasyon dedikleri tabu, bir günde gerçekleşebilecek bişey değil. Ne şıp diye bir anlaşma ile, ne de bir referandum ile. İki toplumun kalıcı şekilde yakınlaşmasını istiyorsanız, ve bunu birden yapmaya kalkarsanız kurbağa ve sıcak su örneğine benzetirsiniz. Maraş gibi, küçük adımların, uzun seneler içinde tek tek atılması, iki toplumun ticaret ile yakınlaşması, iki tarafın buna hukuki zemini hazırlaması ve uzun zaman ile iki toplum yakınlaşabilir.

Boşverin GSM’i, göstermelik iki toplumlu ektinlikleri, onu bunu... nezaman ki, Maraş’ta Türk elektrikçi ile Rum tesisatcı, Türk aşçı ile Rum garson birlikte çalışıp Alman turiste hizmet eder, işte o zaman gerçek bir adım atmış sayılırsınız.