Hükümetimizin kira sabitlemesi yapması hukuken, kira desteği ödemesi ekonomik olarak mümkün görünmüyor olabilir. Fakat, bir bakanlar kurulu kararı ile kolaylıkla giderilebilecek çok ciddi bir aksaklık var; kira denetim bölgeleri. Böylelikle, kiracılara hem bir can simidi atılmış olacak hem de devlete ekonomik veya hukuki külfet gelmeyecektir.
Bilindiği üzere Mağusa Kale İçi, Lefkoşa Surlariçi ve Girne Kordonboyu ülkemizin hem turizm cazibe merkezleri hem de en ihtiyaçlılarımızın ikamet etmekte olduğu bölgeler. Fakat, bu üç bölge 2008 yılında kira denetim bölgeleri dışarısında bırakılmıştı.
Kira denetim bölgeleri içerisinde yer alan taşınmazların kiracılarının başvurusu üzerine, kira denetim yasamıza göre, kiracının geliri ve malın durumu da göz önüne alınarak mahkeme tarafından yeni kira belirlenebiliyor. Bu durumda sterlinin yükselmesinden dolayı astronomik rakama çıkan kira ve pandemiden dolayı düşmüş olan kiracı geliri temelinde mahkeme kiracının başvurusu üzerine kirayı düşürebiliyor, kira denetim yasamız böyle.
Fakat, Lefkoşa Surlar İçi, Girne Kordonboyu ve Mağusa kale içi 2008 yılında bir bakanlar kurulu kararı ile kira denetim bölgeleri dışına çıkarıldı. Böylece, bu üç turistik bölgedeki insanlar (gerek iş yeri gerekse ev) kira tespit/ düşüş başvurusu için mahkemeye başvuramaz oldu. Bu bakanlar kurulu kararı (Referans: 16.05.2008 tarih ve R.G.88-EK III-A.E 382 sayılı kararname (16.06.2008-R.G.113-EK III-Düzeltme ile Birlikte] ) kolaylıkla iptal edilebilir.
Zaten sosyal adalet de turistik maksatlar da bunu gerektirir. Çünkü, dereboyundaki dev bir banka kira tespit için mahkemeye başvurma hakkına sahipken Arastadaki tek göz dükkanın kiracısı bu haktan (yasa korumasından) mahrum. Dolayısı ile bu insanlar kirasını astronomik rakama ulaşmış olsa ve geliri tükenmiş dahi ya ödeyecek ya çıkacak.
Böyle giderse saymış olduğum bu üç bölgeye 6 ay - 1 yıl sonra turist geldiği zaman açık dükkan bulamayacak.
Ayni şekilde, bu bölgelerde ikamet edip ayni sebeplerden evinden tahliye edilecek sayısız insanı zaten herkes tahmin edebiliyordur.
Hükümetimizin bu konuyu derhal gündemine alıp, icraatta bulunması kanaatimce azami öneme sahiptir.
