Başbakan Ersin Tatar Basın Odası programına konuk oldu.

Başbakanlık’ta gerçekleştirilen programda gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tatar, gerek Güney gerekse Türkiye ile 1 Temmuz’da sınırların açılması noktasında  kararları olduğunu bunu daha erkene alma yönünde de çabaladıklarını ancak şartların önemli olduğunu söyledi.

Tatar, “kapıların açılması orada çalışanlar içindir esas. Bin 500 çalışan vardır. Arkadaşların sıkıntılarını biliyoruz. Sempati duyuyoruz. Kapıların açılmasına karşı değiliz. Cumhurbaşkanıyla bu konuda farklı pozisyonda olmak istemiyoruz. Bu konuyu siyasete çekmeye de gerek yoktur.Güneyde vaka tam sıfırlanmadı bir risk vardır. Ancak bu konuda gerekli değerlendirmeler yapılıyor” ifadelerini kullandı.

10 Haziran’dan itibaren Türkiye’den uçuşların gerçekleşeceği noktasında yöneltilen bir soruya karşılık da Başbakan, “Haziran’da gelecek olanlar 14 gün karantinada kalmak zorunda olacak” dedi.

Tatar, “ bu belli bir planlama içerisinde olacak 10 Haziran’da gelecek olanlar varsa 14 gün karantinada kalacak. 1 Temmuz’dan sonra gelenler ise karantinaya girmeden  PCR testi yapılarak yolcu kabul edilecek ama bunun tam olarak nasıl olcağı üzerinde çalışma yapılıyor. 1 temuzdan önce gelenler için karantina sözkonusudur. 1 Temmuz’dan itibaren güvenli bir sistem kurulduktan sonra gerekli testleri yapan kişiler ülkemize gelebilecek.” ifadelerini kulandı.

Başbakan Ersin Tatar, bugüne kadar sağlık dediklerini  ama açılım da yapılmasının zorunlu olduğuna işaret ederek hepbirlikte bu işi yürüterek minimum risk alarak yola devam edeceklerini ifade etti.

Ekonominin toparlanması için de 15 Haziran’da ikinci paketi açıklayacaklarını hatırlatan Tatar, bunun hazırlığı içerisinde olduklarını belirtti.

Türkiye ile yapılan İktisadi ve Mali İşbirliği anlaşmasına da değinen Tatar, “bu anlaşmayla birlikte bütçede bir rahatlama oldu” dedi.

Tatar,  “Türkiye’nin verdiği destekle istikrar bakımından büyük bir başarı elde ettik. Ekonomide de istiktarı yakalayarak bütün sektörler bir süre içerisinde toparlanabilecektir. Ekonomide çok büyük tahribat olmayacağına inanıyorum ama bu demek değildir ki özel sektörde kayıplar yok. Bir döngü var maliyenin gelirlerinde de toparlanma vardır.”diye konuştu.

Başbakan yaşanan krizle birlikte ülkede büyük bir işsizlik sorunu olacağına inanmadığını da söyledi.

Krizi iyi yönettiklerini vurgulayan Başbakan, krizin ta başından itibaren işsizlik olmaması için özel teşebbüslerle de istişare halinde olduklarını  ve bu noktada teşvik etmeye çalıştıklarını kaydetti.

“İş yerlerine özel teşebbüse yeniden çağrıda bulunmak istiyorum. Çalışanlarınızı işten çıkartmayınız bu kişilere yeniden ihtiyacınız olacak.” Diyen Tatar, işverenlerin  kısmi düzenlemelerle çalışanalrını muhafaza etmeye çalıştıklarını aktardı.

“Biz bu işi iyi yönettik. KKTC’nin cazibesi artmıştır ” vurgusunu yapan Tatar, ülkenin turizm açısından ilgi göreceğine inandığını ayrıca internet üzerinden ciddi konut satışı olduğunu özellikle İngilizlerin, KKTC ‘ye ilgisi olduğunu aktardı.

Başbakan Tatar, yurtdışında yaşayan yabancılar ile  KKTC vatandaşlarını da ülkeye çekebilmek adına bazı muafiyetler düşünüldüğünü aktardı. Tatar, ülkede ev fiyatlarının da  çoğu bölge ülkelerine göre daha cazip olduğuna dikkat çekti.

Başbakan yabancıların 4 ev ve bir dükkan almasının da önünü açtıklarını söyledi.

Başbakan Tatar, orta vadede bir toparlanmanın sözkonusu olabileceğini  virüsün de  mutasyona uğradığını şiddetinin yavaşladığını belirtti. 2 binden fazla vatandaşın KKTC’ye getirilerek karantina ücretlerinin de hükümet tarafından ödendiğini anımsatan Tatar, bu ay içerisinde gelecek olan 600-700 vatandaş için de aynı durumun gözetileceğini söyledi.

Başbakan Tatar, Haziran ayı içerisinde gelecek olan öğrencilerin ise yurtlarında üniversitelerin kendi bünyesi içerisinde bu süreci geçireceklerini ifade ederek bu konuyla ilgili tüm üniversitelerle de görüşmelerin gerçekleştiğini aktardı.Tatar, Temmuz ayı itibarıyla ise karantina gerekmeyeceğini yineledi.

Bir soruya karşılık Başbakan Tatar, mümkün olduğunca yol ihalelerinin yerli müteeahitler ile yapılmasından yana olduklarını bu konuda da çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

Türkiye ile yapılan Mali İşbirliği anlaşmasına ilişkin bir soruya karşılık da Tatar, anlaşma içerisinde yer alan projelerin AB projelerinden hiçbir farkı olmadığını ülkeye gelecek olan bürokratların da  projeleri takip etmek adına burada bulunacaklarını ifade etti.

Tatar, “Neticede niyet önemli. Bu parayı Türkiye cumhuriyeti veriyor. Harcarken onlar da bu paranın yerine gitmesi yerine harcanması açısından böyle bir düzenleme uygun görüldü. Bu proje insanlarımızın yararına olacaktır önemli olan budur. Para buraya aktarılacak ve bizlerin faydasına olacak bir projedir. Projelerin dahya hızlı hayat bulması için böyle bir yöntem izlendi.” dedi.

Mart, Nisan ve Mayıs ayında yapılan maaş kesintileriyle ilgili de Başbakan Tatar, memur maaşlarından son kesintinin yapıldığını, kesintilerin ödenebilmesi için Maliye bakanlığına gerekli talimatların verildiğini nakit akışına bağlı olarak değerlendirilip kesintilerin verileceğini bunun da bu yıl içerisinde yapılmasının planlanlandığını kaydetti.

Normalleşme sürecinde yıl sonuna kadar ekonomiyi en iyi şekilde yönetmeye çalışacaklarını söyleyen Tatar, piyasalarda Türkiye’den gelen kaynağa rağmen bir sıkıntı olursa o zaman düşük faizli bir borçlanmaya gidebileceklerini ifade etti.

Ülkede lokomotif sektör olan turizm ve üniversite sektörlerinin yanısıra bilişim sektörü gibi alternatif sektörler yaratılması düşünülüyor mu sorusuna karşılık olarak  da Başbakan, AR-GE yasalarının Meclis’ten geçtiğini bilişim sektörü veya farklı sektörlere yönelmenin de mümkün olabileceğini bu noktada üniversitelerin başarısının da önemli olacağını ifade etti.