Kıbrıs İlim Üniversitesi (KİÜ) İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arzu Alvan Bozdereli, pandemi sürecinin hızlandırdığı küresel ekonomik krizin, ülkeleri kendi dijital para birimlerini çıkarmasına ve rezerv para olan dolardan hızla uzaklaşmalarına sebep olmasına neden olabileceğini söyledi. Bu durumun ekonomiden ticarete, politikaya, sosyal hayata ve birçok ülkenin coğrafi sınırlarına kadar her şeyin değişmesi ve yeniden yapılanması gibi bir sonucu doğurabileceğine dikkat çeken Alvan Bozdereli, “dünyanın çok kutuplu, bağımsız ve milli para dünyasına doğru evrilmesi mümkündür.” dedi.

Doç. Dr. Arzu Alvan Bozdereli, dünya ekonomisinin, sistemik dönüşüm eşiğine geldiğini söyledi. Tarihin en büyük ekonomik krizine adım atıldığını ifade eden Bozdereli, yaklaşık üç yüz yıldır parayla organize olan üretim ve toplum modelinin değişeceğine dikkat çekti.

Sınırsızca basılan paranın, piyasaları balonlaştırdığını belirten Bozdereli, bu balonlardan birinin dahi patlamasının, diğerlerinin de zincirleme bir etkiyle patlamasına neden olacağını kaydetti. Böyle olduğunda, mevcut sistemin rezerv parası olan dolara hücum olmasının döngüsel süreçte görülen olgulardan biri olduğunun altını çizen Bozdereli sözlerini şöyle sürdürdü: “Buna bağlı olarak, Fed yeterince para basarak piyasadaki bu aşırı dolar talebini karşılayamazsa bu sefer altın ve gümüş gibi değerli varlıkların satışının artmasıyla nakit ihtiyacı karşılanmaya çalışılması öngörülmektedir. Diğer yandan, parayı sınırsızca ve devasa miktarlarda basarak piyasaların yatıştırılabilmesi, piyasalardaki balonların büyüklüğü nedeni ile bu pek mümkün gözükmese de, halinde bu sefer de hiper enflasyon, altın ve gümüş gibi değerli varlıkların fiyatlarının aşırı yükselmesi beklenmektedir. Her iki durumda da, dünya ekonomilerinin bir krize girmesi ve mevcut sistemle yola devam edilemeyeceğinin anlaşılması mümkündür. Bundan dolayı dünyanın, kademeli olarak, paranın, altın ve gümüş gibi değerli varlıklara dayandırılarak basıldığı 1913 (Fed öncesi) öncesi duruma dönmesi olasıdır.”

NAKİTSİZ YAŞAMIN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI

Nanoteknoloji alanında elde edilen gelişmeler ile üretim girdilerinin de büyük ölçüde yapısının değişmesinin beklendiğini söyleyen Arzu Alvan Bozdereli, üretimde dijitalleşmenin paranın da dijitalleşmesini doğuracağını, bunun da para ile dönen ekonomik sistemin bilgi ve teknolojiyle dönmesine sebep olacağını kaydetti. Alvan Bozdereli sözlerinin devamında şu ifadelere yer verdi: “Bilgi ekonomisinde paranın da üretim sistemlerinde olduğu gibi dijitalleşmesi, ekonomik alışverişlerde nakit kullanımının gittikçe azalmasına yol açmaktadır. Paranın dijitalleşme sürecine girdiği yeni ekonomik sistemde ‘Nakitsiz Toplum’ (Cashless Society) kavramı sıkça konuşulmaya başlanan bir kavram olmuştur. Nakitsiz toplum, kısaca, finansal her türlü işlemin alışıla gelmiş fiziksel banknotlar ve madeni paralarla değil de dijital ortamda elektronik olarak yapıldığı bir durumdur. Dünya çapında başlayan sağlık sorununun da hızlandırıcı etkisiyle nakitsiz topluma geçiş ivme kazanmaktadır. Bu durumun tüm dünyaya yayılabilmesi için çeşitli şartların oluşturulması gerekmektedir. Ancak nakitsiz yaşamın olası avantaj ve dezavantajları hakkında birkaç şey söylemek mümkündür. Para çalınması gibi bir sorunun ortadan kalkması, para aklamanın azalması, fiziki paranın olmamasından dolayı saklama – taşıma gibi maliyetlerin ortadan kalkmasının yanı sıra, zaman maliyetinin de azalması, döviz işlemlerinde kolaylık avantajları arasında sayılabilir. Öte yandan, dijital ortamlarda yapılan transferlerin kişisel verilerin güvenliğinin güçlendirilmesini gerektirmesi, hackerler, teknik sorunların olması halinde nakit için alternatifinizin olmaması, banka hesabı olmayanlar gibi konular da dezavantajları oluşturabilir. İsveç, Hindistan gibi ülkeler nakitsiz topluma doğru yönelmeye

başlamıştır. Örneğin, İsveç’te birçok mağazada ‘Nakit Kabul Edilmez’ yazısını görebilirsiniz. 2019 yılında İsveç GSYİH’nın yüzde 1’ini nakit işlemler oluşturmaktadır ve nakit işlemlerde her yıl ortalama olarak yüzde 10 oranında azalma vardır.

Sonuç olarak, krizin, ülkeleri kendi dijital para birimlerini çıkarmaya ve rezerv para olan dolardan hızla uzaklaşmalarına sebep olması beklenmektedir. Böylece, paranın yenilenen formu ile bilgi ekonomisinin ekonomik düzeni değiştirmesi öngörülmektedir. Dünyanın, paranın tek kutuplu olduğu bir dünyadan çok kutuplu, bağımsız ve milli para dünyasına doğru evrilmesi mümkündür. Bu da, ekonomiden ticarete, politikaya, sosyal hayata ve hatta birçok ülkenin coğrafi sınırlarına kadar her şeyin değişmesi ve yeniden yapılanması gibi bir sonucu doğurabilir.”

Editör: TE Bilisim