UBP Onursal Başkanı, 3’ncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu kapalı Maraş’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti idaresinde aşama, aşama, açılmasının doğru, yerinde bir karar olduğunu” belirtti.

Eroğlu açıklamasında şunları kaydetti:

“Doğu Akdeniz’de ülkemizi de yakından ilgilendiren çok önemli gelişmeler yaşanıyor.

Kıbrıs konusundaki federal çözüm hayalleri Rum tutumu yüzünden Crans Montana’da 2017 yılı Temmuz ayında yapılan görüşmelerde tamamen çökerken Rum tarafının Doğu Akdeniz’deki gaz ve petrol arama faaliyetlerini, Türkiye ve KKTC’nin aleyhine olacak şekilde ileriye götürmesi kabul edilemez bir tutumdur.

Rumların yanı sıra Yunanistan da hiçbir hakkı olmamasına rağmen Doğu Akdeniz’de rol kapmaya çalışmış, bu bağlamda Meis, Girit ve Kıbrıs adaları üzerinden Türkiye’ye yönelik tahrik ve tehditlerde bulunmuştur.

Bu tahrikler, tehditler, iddialar ve Kıbrıs görüşme sürecinin tamamen çöktüğü göz önüne alındığında Maraş’ın aşama aşama, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti idaresinde, Taşınmaz Mal Komisyonu marifeti ile açılması zamanında atılmış doğru ve yerinde bir karardır. 

Esasen kapalı Maraş 1974 yılından bu yana hep gündemdeki yerini korudu. Pek çok kez ya Rum tarafı ile yapılan kapsamlı görüşmelerin ve kapsamlı bir anlaşmanın, ya da üzerinde konuşulan Güven Yaratıcı Önlemler Paketlerinin konusu haline geldi. Ha bugün, ha yarın Kıbrıs sorunu çözülecek derken Maraş çürüdü, hayalet kent haline geldi. 1985 yılında ben Başbakan olduktan hemen sonra Maraş’ın açılması konusunu dönemin Türkiye Başbakanı rahmetlik Turgut Özal ile ele aldık. Sayın Özal’la açılması konusunda mutabık kaldık ve kendileri rahmetlik Adnan Kahveci’ye konu ile ilgili bir rapor hazırlattı ama Rumlarla görüşmelerin başlaması nedeni ile konu ertelenmişti

Yine benin Başbakanlıklarım döneminde Maraş Güven Artırıcı Önlemler Paketlerinin konusu oldu. Biz, Maraş’a karşılık bize uygulanan hava, deniz ulaşımı ve spor ambargolarının kaldırılmasını istedik ama Rum tarafı hep reddetti. 2010-2015 Cumhurbaşkanlığım döneminde Maraş’la ilgili olarak yaşadığım en ilginç olay şu anda ABD Başkanlık yarışının önde gelen adaylarından biri olan Joe Biden’ın 2014 yılı Mayıs ayında beni ziyareti sırasında Maraş’ı bir iyi niyet göstergesi olarak o gece birlikte yemek yiyeceğimiz Rum lider Nikos Anastasiadis’e vermemi önermesi oldu. Tabii ki ret ettim. Ancak şunu da belirtmeliyim ki, 2010-2015 yılları arasındaki Cumhurbaşkanlığı görev sürem içinde Maraş’ın açılması üzerine çok durdum. Bu konuda bir rapor hazırlattım ve ilgili diğer makamlarla paylaştım. 

Dolayısı ile Maraş’ın açılması konusu herkesten ve her şeyden önce KKTC Devleti’nin özellikle de Ulusal Birlik Partisi’nin konusudur.

Şimdi, açılma kararının UBP’li bir Başbakan tarafından Türkiye ile istişare içinde verilmesi de yerinde olmuştur. Rum tarafının takındığı olumsuz tutum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ilgili kararları göz önünde bulundurulduğunda Maraş’ın KKTC idaresinde açılması kararı isabetli olmuştur ve Devletimize, halkımıza fayda sağlayacaktır. 

İnanıyorum ki, bu kararla birlikte Kıbrıs konusunda bizler için yeni bir yol açılmıştır. Bu yol özgürlük, egemenlik ve Devletimize sahip çıkarak Türkiye ile sıkı işbirliği içinde ilerleme yoludur. Kararın halkımıza, milletimize hayırlı olmasını dilerim.”