Kadınların kamusal ve sosyal yaşamda karşılaştıkları sorunlara dikkat çekmek için Birleşmiş Milletler tarafından 1977 yılında ilan edilen 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün geçmişi ve kadınların haklı mücadeleleri çok eskilere dayanmaktadır.
Kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olma yolunda verdiği mücadelenin başlangıcı olarak kabul edilen 8 Mart 1857 yılından bugüne bir buçuk asırdan fazla bir zaman geçmiştir. 
1975 yılının “Uluslararası Kadınlar Yılı” olarak kutlanmasının ardından Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda 8 Mart, “kadın hakları, uluslararası barış günü” olarak kabul edilmiş, dünya barışının korunması, sosyal gelişim ve temel insan haklarının kullanılması için kadınların eşitlik ve kendilerini geliştirmelerine imkan sağlamak yönünde alınan kararlarla da dünyada farkındalığın artırılması hedeflenmiştir. 
Kadınların bu haklı mücadelesinde yanlarında yürümek çağdaş ve laik halkların önceliği olmalıdır. Bu bağlamda, dünyanın gelişmiş birçok ülkesinde maalesef son yıllarda artan kadına yönelik şiddetin her türlüsünü kınarken, siyasal, ekonomik ve sosyal yaşamda insanlığın karşılaştığı sorunların çözümü için birlikte mücadele verdiğimiz kadınlarımızın yanında olmaya devam edeceğiz. 
KUTLU EVREN, “VAROLUŞ MÜCADELEMİZDE, DEVLETİMİZİN HER ALANDA GÜÇLENMESİNDE KADINLARIMIZIN ROLÜ, EMEĞİ VE ALIN TERİ VARDIR”
Bugün, kadınlarımız çok daha donanımlı, çok daha eğitimli ve her alanda yetişmiş insanlarımız olarak başarıdan başarıya koşmaktadırlar. 
Unutmayalım ki, Kıbrıs Türk Halkı’nın varoluş mücadelesinde, devletimizin her alanda güçlenmesinde kadınlarımızın rolü, emeği ve alın teri vardır. Onlar anne, eş, arkadaş ve kardeş olmalarının yanında aynı zamanda siyasal, ekonomik ve sosyal hayatta yüklendikleri sorumlulukla gelecek nesillerin istikbalinin de yaratıcılarıdırlar. 
Bu vesile ile tüm kadınlarımızın “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nü en içten dileklerimle kutlar, esen ve güzel yarınlar dilerim.