Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği (KITSAB) yeni yıla az bir süre kaldığına dikkati çekerek, Ercan Havalimanı'nda gereken düzenlemelerin yapılmasına vurgu yaptı.

"ÜLKEYE GİRİŞLER, KALICI BİR DÜZENE KAVUŞTURULMALI"

Yapılan yazılı açıklamada, yeni yıla yaklaşılan bu günlerde turizmde yaşanması gereken hareketliliğinin engellendiğini kaydedilirken, "ülkemiz ve işletmelerimiz ciddi bir kazançtan mahrum bırakılmıştır. Önümüzdeki günlerde yeni yıl vesilesi ile adamıza gelmek isteyecek yolcuların engellenmesi ise hem turizm sektörümüzü, hem de ülke imajımızı olumsuz yönde etkileyecek; ekonomik sorunların derinleşmesine neden olacaktır" denildi. 

Yapılması gerekenin çok basit olduğuna işaret edilen açıklamada, dünyanın önde gelen pek çok havaalanında olduğu gibi Ercan’da da gerekli önlemlerin alınması gerektiği ifade edildi.

"Testsiz gelen yolcuların testleri Ercan’da yapılmalı, ülkeye girişler kalıcı bir düzene kavuşturulmalıdır" denilen açıklamada, bunca tartışmaya ve girişime karşın konunun aylardan beri sonuçlandırılamamasının tam bir beceriksizlik örneği ve yüz karası olduğuna vurgu yapıldı.

"BEKLENTİLER KARŞILANMAZSA YARI YIL TATİL TURİZMİ DE KAYBEDİLECEK"

birliğin beklentilerinin çok kısa süre içinde karşılanmaması halinde yılbaşı turizmi gibi yaklaşmakta olan yarı yıl tatili turizminin de kaybedileceği uyarısının yapıldığı açıklamada, "Yetkilileri gerekli önlemleri 2-3 gün içinde almaya, sivil toplum örgütlerini ise dikkatlerini bu konu üzerinde toplamaya ve gerekli tepkileri yoğunlaştırmaya çağırmaktadır" denildi. 

İşte KITSAB'ın açıklamasının tamamı: 

"Covid-19 salgınının büyük ölçüde tahrip ettiği ekonomik hayatımız, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ile birlikte çok ciddi sorunlar yaşamaya başlamıştır. Alım-satımlar adeta durmuş, yarın olabilecekleri öngöremeyen yurttaşlarımız beklemeye geçmiştir. Bu durumda piyasamızda hareketlilik yaratmanın yolu, her zaman ve herkesin vurguladığı gibi turizm hareketlerini sürdürmekten geçmektedir. Gerek Güney Kıbrıs’tan kara kapılarını, gerekse Türkiye’den hava ve deniz limanlarını kullanarak gelecek yolcuların yaratacağı ekonomik aktiviteler, sadece turizmcilerin değil, bütün yurttaşlarımızın yaşamını kolaylaştıracaktır.

Bu gerçek herkes tarafından bilindiği halde, kara, hava ve deniz limanlarımızda yaşanan giriş keşmekeşi devam etmektedir. Kovid-19 salgının başlamasından bu yana 20 ay geçmiş olmasına karşın kamu otoritesi, ülkeye giriş koşullarını düzenleyememiş, öngördüğü tedbirlerin sorunsuz bir şekilde uygulanmasını sağlayamamıştır. Başbakan Sayın Faiz Sucuoğlu ve ilgili bakanların “girişleri kolaylaştırmak” amacıyla Ercan’a yaptıkları ziyaret tam tersi sonuçlar vermiş ve Ercan’dan geçişler zorlaştırılmış; Kovid-19 testi olmayan yolcuların Ercan’a gelişleri dahi yasaklanmıştır.

Test sonuçları ellerinde olmadan gelen yolculara Ercan Havaalanın’da gerekli testlerin yapılmasına yeniden başlanması için o günden beri yapmakta olduğumuz girişimler, Sayın Başbakan ve ilgili bakanların söz vermelerine karşın bir türlü sonuçlanmamaktadır. Sayın bakanlar ve yetkililer, topu birbirlerine atarak seçim çalışmalarını sürdürmeyi tercih etmektedirler.

Yeni yıla yaklaştığımız bu günlerde turizmde yaşamamız gereken hareketlilik, tam da bu yüzden engellenmiş, ülkemiz ve işletmelerimiz ciddi bir kazançtan mahrum bırakılmıştır. Önümüzdeki günlerde yeni yıl vesilesi ile adamıza gelmek isteyecek yolcuların engellenmesi ise hem turizm sektörümüzü, hem de ülke imajımızı olumsuz yönde etkileyecek; ekonomik sorunların derinleşmesine neden olacaktır.

Yapılması gereken şey çok basittir: Dünyanın önde gelen pek çok havaalanında olduğu gibi Ercan’da da gerekli önlemler alınmalı, testsiz gelen yolcuların testleri Ercan’da yapılmalı, ülkeye girişler kalıcı bir düzene kavuşturulmalıdır. Bunca tartışmaya ve girişime karşın konunun aylardan beri sonuçlandırılamaması, tam bir beceriksizlik örneği ve yüz karasıdır.

Birliğimiz, bu konudaki beklentilerin çok kısa süre içinde karşılanmaması halinde yılbaşı turizmi gibi yaklaşmakta olan yarı yıl tatili turizminin de kaybedileceği uyarısında bulunurken, yetkilileri gerekli önlemleri 2-3 gün içinde almaya, sivil toplum örgütlerini ise dikkatlerini bu konu üzerinde toplamaya ve gerekli tepkileri yoğunlaştırmaya çağırmaktadır."