MECLİS GENEL KURULU TOPLANDI (2)

Meclis Genel Kurulu’nda ağırlıkla, KKTC’nin kuruluşunun 37’nci yıldönümü dolayısıyla dün yapılan tören, etkinlik ve açıklamalar ile hükümet kurma çalışmalarıyla ilgili konuşmalar yapıldı.

Genel Kurul’da ilk olarak onaya sunuş işlemleri gerçekleştirildi.

Bu kapsamda Genel Kurulun perşembe günkü gelecek birleşiminin gerçekleştirilmemesi ve 23 Kasım’da yasama ve denetim işlerinin birlikte yapılması oylandı ve oybirliğiyle kabul edildi. Daha sonra 62. Madde kapsamında konuşmalar gerçekleştirildi. 

YDP Başkanı Erhan Arıklı, KKTC’nin kuruluşunun 37’nci yıldönümü hakkında konuşma yaptı.

Dün cumhuriyetin kuruluşunun coşkulu şekilde kutlandığını ifade eden Arıklı, Türkiye’den en üst seviyede yetkililerin, düzenlenen törenlere katıldığını anımsattı. Dünkü törenlerin en dikkat çekici yanlarından birinin Maraş’taki etkinlik, diğerinin 100 yataklı yeni hastane ve Cumhurbaşkanı Tatar’a Azerbaycan’dan gelen resmi davet olduğunu kaydetti.

Bunun oldukça olumlu olduğunu ve sonrasında başka ülkelere de resmi ziyaretler yapılacağından “emin olduğunu” ifade eden Arıklı, “böylece Güney Kıbrıs’ın yavaş yavaş iki devletli bir anlaşmaya yanaşmasının sağlanacağını” dile getirdi.

Maraş’la ilgili sürece de değinen ve Maraş’ın askeri bölge olmaktan çıkarılıp TMK’ya başvuru yolunun açılması gerektiğini söyleyen Arıklı, Maraş’taki kamu arazilerinin kullanıma açılması gerektiğini de belirterek, “Bunları gerçekleştirdiğimiz zaman Güney Kıbrıs üzerinde ciddi baskılar oluşturmuş olacağız” dedi. 

Arıklı, Maraş açılımının konsensusla yapılmasını ümit ettiğini kaydetti.

Arıklı konuşmasında, Güney Kıbrıs’a yapılan “100 hastanızı kabuk edebiliriz” mesajını olumlu olarak değerlendirdi.

Hükümet kurma çalışmalarında mümkün olan en geniş tabanlı koalisyonla yürünmesi ve ardından seçimlere gidilmesi gerektiğini söyleyen Arıklı, kimsenin böylesi bir dönemde “ateşten gömleği giymek istemediğini” de kaydetti.

DP Milletvekili Koral Çağman’ın YDP vekillerinin içinde olacağı hükümete onay vermeyeceği açıklaması üzerine, kendisini tanıdığını, gerçek niyetinin bu olmadığını düşündüğünü ifade ederek, öte yandan sosyal medyada bu ve bundan daha ötesini düşüneneler olduğunu gördüğünü belirtti.

Sosyal medyada YDP’yi küçümseyen ifadelere rastladığını kaydeden Arıklı, ırkçılık kavramının şekil değiştirdiğini, baskın bir grubun başka bir grubu küçümsemesi ötekileştirmesinin de ırkçılık kapsamına girdiğini dile getirdi.

KKTC’nin tüm vatandaşlarının eşit olduğunu kaydeden Arıklı, kimsenin YDP’yi bir diğer siyasi partiden aşağı görme hakkı olmadığını belirtti. 

Yerinden söz alan Koral Çağman da, tüm söylenenlere BRT’de katıldığı programda yanıt vereceğini dile getirdi.

Ardından söz alan DP Başkanı Fikri Ataoğlu da, KKTC’nin kuruluş yıldönümü hakkında konuşma yaptı.

DP Başkanı Fikri Ataoğlu dünkü kutlamalara işaret ederek, bundan sonraki kutlamalara da bu yılki gibi özen göstermek gerektiğini söyledi. 

Dün KKTC adına önemli mesajlar verildiğini söyleyen Ataoğlu, kablo ile elektrik ve doğalgaz geleceği, yeni bir cumhurbaşkanlığı binası yapılacağı, bütçe ile ilgili bir sıkıntı yaşanmayacağı mesajları verilmesinin tüm vatandaşların beklentisine karşılık vermesi açısından önemli olduğunu kaydetti.

Ataoğlu, nasıl bir hükümet oluşursa oluşsun uzun vadeli ve icraat yapabilecek bir hükümet modeli oluşmasının önemli olduğunu anlattı. 

Pandemi hastanesinin açılmasının da gurur verici bir olay olduğunu ifade eden Ataoğlu, Lefkoşa’ya yeni bir hastane yapılmasına yönelik verilen mesaja da değindi.

Kurulacak hükümetin gerekli icraatları yerine getirebilecek bir modelde olmasının önemine işaret eden Ataoğlu, DP’li vekil Çağman’ın söylemiyle ilgili yoruma işaret etti, dünkü yoğun programdan dolayı Çağman’la görüşme şansları olmadığını ancak biraz sonra kendisi ile bir araya geleceklerini belirtti. 

Ataoğlu, ırkçılık üzerinden bir siyaset yapılmayacağından emin olunmasını istedi.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, son siyasi gelişmeler başlıklı bir konuşma yaptı. Bir an önce bir hükümet kurulması temennisini ifade eden Özyiğit, bir azıklık hükümeti kurulacağını ve bir partiden birkaç vekilin angaje edileceği yönündeki duyumları olduğunu kaydetti. Özyiğit, bu olasılığı doğru bulmadığını anlattı ve bu konuda yasanın da açık olduğunu belirtti. 

“Dün Maraş’ta bir şov yapıldı” diyen Özyiğit, Maraş’la ilgili uluslararası konjenktür ve hukukun belli olduğunu ifade etti.

Maraş’taki mal sahiplerine çağrı yapıldığını ve TMK’ya başvuru yapılması istendiğini ancak Maraş’ın şimdiye kadar gelinen süreçte iade kapsamında olduğunu anlatarak, bunun uluslararası hukuk boyutunun enine boyuna değerlendirilip değerlendirilmediğini sordu.

Bir gazinin dünkü etkinliklerde çukura düştüğüne işaret eden Özyiğit, kendisine geçmiş olsun diledi ve bu çukurlarla ilgili daha önce Meclis’ten uyarı yapıldığını anlattı.

Pandemi hastanesi konusunda, Cumhurbaşkanı Tatar’ın “proje çizilsin ihaleye çıkılsın görevi vermeme rağmen yapılmadı, ne yapacaktım Cumhurbaşkanımı arayacaktım” dediğini kaydeden ve bunu eleştirerek “yazıklar olsun” diyen Özyiğit, Tatar’ın KKTC’de hazırlanmış olan projelere bakmadığını söyledi. 

Özyiğit, hastane açılışına sağlık örgütlerinin çağrılmadığını, hastanede görevlendirme de yapılmadığını dile getirdi.

Öte yandan “cumhurbaşkanlığı için 5 dönümlük bir yer alın bir saray yapın” dendiğini, bunun “boş verin evine ekmek götüremeyenleri, siftah etmeden kepenk kapatanları siz saray yapın sefa sürün” demek olduğunu ifade etti. 

Dün yapılan eylemlere de değinen Özyiğit, dünkü eylemleri engelleme girişimlerinin yasalara aykırı olduğunu söyledi.

Tatar’ın TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sayın cumhurbaşkanım demesini eleştiren Özyiğit, “dün bir alt yönetim olunduğu bir kez daha pekiştirildi” dedi.

Azerbaycan’dan gelen davete değinen Özyiğit, Akıncı’nın cumhurbaşkanlığı döneminde Kazakistan’da devlet başkanları seviyesinde gelen davet için “Sayın Erdoğan’ın heyetinde gelebilirsiniz” dendiğini kaydetti.

Ardından CTP Başkanı Tufan Erhürman, 62. Madde kapsamında “Kıbrıs sorunu, Maraş ve demokrasi” başlıklı konuşma yaptı.

Cumhuriyetin kuruluşu bağlamında konuşmalar yapıldığını ancak cumhuriyetin halkın kendi kendini yönetmesi fikrini ifade ettiğini söyledi.

Çözüm bağlamında siyasi eşitlik konusundaki ısrarlarının Kıbrıs Türk halkının iradesinin federal devlete yansıyabilmesi için olduğunu anlatan Erhürman, Maraş’ın açılması konusundaki konuşmalara işaret etti, Maraş’ta projenin ne olduğunun bilinemediği noktada neyin konsensusuna varılabileceğini sordu. 

Erhürman, halkın iradesinin söz konusu olduğu Cumhuriyette, halkın iradesinin dolaylı temsil edildiği Meclis’in Maraş’taki planın ne olduğu bilgisine sahip olmadığını kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tatar’ın iki devletli çözüm derken ne anlatmak istediğini de bilmediklerini anlatan Erhürman, sorularına rağmen iki devletli çözümün nasıl masaya götürüleceğinin açıklanmadığını söyledi.

Halkın iradesini oluşturmak için gerekli bilgilere sahip olmadığını anlatan Erhürman, halkın önüne geleceğe dair bir proje konduğunu ancak bununla ilgili bir açıklama yapılmadığını kaydetti. 

Ülke ekonomisinin uzun süredir çok zor durumda olduğunu belirten Erhürman, hükümet boşluğunun nedeninin Cumhurbaşkanı Tatar’ın yapması gerekenleri yapmaması olduğunu söyledi.

Erhürman, Arıklı’nın hükümet kurma çalışmalarıyla ilgili “kimsenin ateşten gömlek giymek istemediği” sözleri üzerine de, kendileri için asla böyle bir durumun söz konusu olmadığını anlattı. 

Dünkü eylemlerle ilgili, yasaların açık olduğunu dile getiren Erhürman, bu kadar net olan konularda bile sanki tartışma yapılabilirmiş gibi bir tavrı asla kabul etmeyeceklerini anlattı.

Hükümet kurma çalışmaları sürecinde kaybedilen zamanın ortada olduğunu söyleyen Erhürman, “ülke ekonomisiyle, demokrasi/özgürlük/hukuk arasında bir tercih yapın” denildiğini söyledi,

“Biz bunu yapmayız ama bunu yapan ülkeler hiçbir zaman hiçbir şekilde başarıya ulaşamadı” dedi. 

Cumhurbaşkanı Tatar’ın pandemi hastanesi açılışında yaptığı konuşmayı “talihsiz” olarak niteleyen Erhürman, “Başbakan olarak hazırlanan projelere bakmaz sonra kendi kurumlarınız kendi insanlarınızı şikâyet eder şekilde davranırsanız bu halkın özgüvenini zedelemeye çalışıyorsunuz demektir” diyerek, bu durumu eleştirdi. 

Çok sıkıntılı dönemlerden geçildiğini, herkesin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerektiğini anlatan Erhürman, cumhuriyet yönündeki iradenin halkın iradesi anlamına geldiğinin akıldan çıkarılmamasını istedi.

Ardından söz alan DP Milletvekili Serdar Denktaş, hükümet olmadığı için komitelerin çalışmadığını söyledi ve bunu yanlış bulduğunu anlattı.

Denktaş, hükümetten gelen öneriler görüşülmese bile milletvekillerinden gelen önerilerin görüşülebileceğini kaydetti.

Denktaş “Hükümet yok diye yasama kendi görevini durdurmamalıdır” şeklinde konuştu.

UBP Genel Sekreteri Ersan Saner de 62. Madde tahtında söz aldı ve bütçede gelirlerin ancak cari giderleri karşıladığını, altyapı yatırımlarının Türkiye’nin katkılarıyla yapılabildiğini anlattı.

Saner, cumhuriyetin kuruluşunu kutlarken herkesin üzerine düşen görevleri elbirliğiyle yapması gerektiğini anlattı. 

Kıbrıs’ta bir çözüme ulaşılmamasının nedeninin Kıbrıslı Rumların tavrı olduğunu kaydeden Saner, güven yaratıcı önlemlerin hayata geçmesi çerçevesinde yaşanan sıkıntılara işaret etti ve telekomünikasyon alanını örnek verdi.

Kıbrıs Türk halkının çözüm konusundaki iradesini ortaya koyduğunu ve son seçimlerde iki ayrı devlet terminolojisi üzerine politika kuran adayın Cumhurbaşkanı seçildiğini anlatan Saner, Kıbrıs Türk halkının kaybedecek bir 50 yılı daha olmadığını dile getirdi. 

“Son oyun oynandıktan sonra elde iki devletli çözümden başka bir şey kalır mı” diye soran Saner, Maraş konusunda ise, ezber bozan politikalara ihtiyaç olduğunu anlattı.

Saner, Maraş’ın AİHM kararlarına ters düşmeyecek şekilde çözülecek bir olay olduğunu, dünya hukukuna aykırı bir dilde konuşmalarını kimsenin beklememesini istedi. 

Tek alternatif federasyondur düşüncesinde olmadıklarını ve bunu açıkça ifade ettiklerini, iradenin de bu biçimde şekillendiğini anlattı.

Pandemi hastanesi konusunda Cumhurbaşkanı Tatar’ın konuşmasına değinen Saner, “buyrun kaynak vardır” dendikten sonra, kendisinin de üye olduğu KTMMOB’ta yaşanan sıkıntıdan dolayı bu projenin hayata geçmediğini söyledi. 
Bazı yasalar nedeniyle denetleme yetkisi devlette olan her konuda bir birliğe yetki verildiğini anlatan Saner, bu durumun en sıkıntılı dönemlerde zor durumlar yaşattığını anlattı.

Saner, bir an önce İnşaat Dairesinde kalifiye işgücü yaratmak, orayı gerekirse hizmet satın alarak, belirli bir dönem bu daireyi ayağa kaldırmak gerektiğini anlattı; “kendi kurumlarımızın denetim konusunda güçlendirilmesi için her türlü adımın atılması gerekmektedir” dedi. 

Ekonominin zor durumda olduğunun bir gerçek olduğunu ancak ziyaret ettikleri hiçbir parti için elini taşın altına koymak istemediler demediğini anlatan Saner, bugünden itibaren hükümet kurmak için bir program dahilinde gerekli randevuları almak için çalışmalara başlayacaklarını anlattı.

Saner, buna göre tüm partilerle tekrardan görüşüp karar üreteceklerini, halkın hükümetsiz kalmaması için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti. 

Saner, şoför okulları ve ehliyetler konusunda bir ara formül üreteceklerini anlattı.

Saner’in konuşmasını tamlamasıyla yerinden söz alan TDP Başkanı Cemal Özyiğit, KTMMOB’un hastanenin açılışında söylenenlerle ilgili yaptıkları açıklamayı okumasını istedi.

Maraş konusunda yeni bir rotaya gidildiğini, Türkiye heyetleriyle bu konuda görüşmeler yapıldığını duyduğunu söyleyen Özyiğit, “Meclis’in bypass edildiğini” kaydetti.

CTP milletvekili Sıla Usar İncirli de, yerinden söz alarak, Saner’in planlama ve inşaat dairesinin uzun süredir içinde bulunduğu zorluklardan bahsettiğini söyleyerek, bu eksikliğin 10 yıllık bir süredir bilindiği anlattı. 

Yerinden söz alan CTP Milletvekili Fikri Toros da, iki devletli çözüm açıklamalarına değinerek, bu konuyu değerlendirdi.

Yerinden alınan sözlere cevaben KTMMOB’un açıklamalarını okuyacağını söyleyen Saner, süreçte yaşanan sıkıntıları birliğin üyesi olduğu için çok iyi bildiğini anlattı. 

Saner, birlikten hizmet satın almaktan hiçbir zaman çekinmediğini de dile getirdi.

Maraş konusunda hükümetin atacağı adımlardan Meclis’in haberdar edileceğini söyleyen Saner, Maraş için yapılan yolun parasının devlet bütçesinden belediyeye aktarıldığını ve yolun devlet tarafından yapıldığını anlattı. 

Yerinden söz alan milletvekillerinin inşaatların TOKİ tarafından yapılacağı haberlerine işaret etmesi üzerine Saner “Biz bu işi bu ülkenin kurumlarıyla yapacağız” dedi.

“Kendi kurumlarımızla hareket ederken Türkiye’den destek almamız gerekiyorsa belirli anlaşmalar çerçevesinde bunu yapacağız” diyen Saner, “Maraş’ın kanalizasyonunun yapılması için maddi destek gerekirse anavatan Türkiye’den maddi destek de alacağım, teknik destek de alacağım, aynı AB’den alınan destek gibi. Ama kurumlarımızı da gözeterek” dedi. 

11 Şubat belgesine koydukları şerhe işaret eden Saner, süreci bilgi paylaşımı ile sürdüreceklerini anlattı.