Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti yönetimindeki Türkiye Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ve Türk Tarih Kurumunun iş birliğiyle düzenlenen “Kıbrıs Türk Tarihi ve Öğretimi Paneli”nde, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’nin, Kıbrıs Tarihi dersine ilişkin yapmış oldukları açıklamalara, İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’tan sert tepki geldi.

“TATAR BİLMEDİĞİ KONULARDA HAMASET YAPARAK, ALKIŞ TOPLAYARAK BİR YERLERE VARACAĞINI SANIYOR”

“Bugüne kadar sustum, ama Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın hamasi saldırılarını artık suskunlukla karşılamak niyetinde değilim” diyen Talat, Tatar’a yüklenerek “Kendisine yapılan politik eleştirileri ‘dalaşma’ olarak algılayan Sayın Tatar bilmediği konularda hamaset yaparak ve alkış alarak bir yerlere varacağını sanmaktadır” ifadelerini kullandı.

“TATAR’IN TÜRKİYE’DEKİ İKTİDAR TARAFINDAN SEÇTİRİLDİĞİ İYİCE AŞİKAR…”

Talat, “Türkiye’deki iktidar tarafından seçtirildiği iyice aşikâr olan Sayın Tatar bilmelidir ki onun aldığı alkışların çok daha gerçeğini ve yüksek seslisini Türkiye ile Kıbrıslı Türklerin çıkar ortaklığını sağlayarak Kıbrıs sorununun çözümünü öne çıkardığımız yıllarda biz de aldık” dedi.

“YARIN TÜRKİYE İLE FARKLI DÜŞÜNME NOKTASINA GELİRSE, O DA PARTİSİNDEKİ ESKİ SELEFİ GİBİ DAĞLARA ÇIKMA CESARETİNİ GÖSTEREBİLECEK Mİ?”

Kişisel sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamasının devamında Talat, “Ama alkışlar kalıcı değil konjonktürledir. Yarın Türkiye Sayın Tatar’la farklı düşünme noktasına gelirse, o da partisindeki eski selefi gibi dağlara çıkma cesaretini (!) gösterebilecek mi?” diye sordu.

“DÖNEMLERİ KARIŞTIRMASI, KONUŞMASININ CİDDİYETİNİ EN BAŞTAN SORGULATIYOR”

Cumhurbaşkanı Tatar’ın, kendisinin Kıbrıs Tarihi eğitimi konusunda yaptıklarından söz ederken, Annan Planı dönemi ile Eğitim Bakanlığı yaptığı dönemleri bile karıştırdığını belirten Talat, “Dönemleri karıştırması, konuşmasının ciddiyetini en baştan sorgulatıyor” ifadelerini kullandı.

“O GÜNE KADAR OKUTULMAYAN KIBRIS TARİHİNİ MÜFREDATA KATTIM”

Tatar’ın, konuşmasında, Vehbi Serter’den bahsettiğini, bu nedenle Eğitim Bakanlığı yaptığı dönemden bahsettiğini düşündüğünü belirten Talat, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Liseler için Kıbrıs Tarihi kitabını Sayın Ahmet Gazioğlu’na yazdırarak Rum toplumunu aşağılayıcı, ırkçı ve şövenist ibarelerden arındırırken, Sayın Tatar’ın gün gele söz konusu kişilerin milliyetçiliklerini kıyaslayacağını düşünmemiştim. O güne kadar okutulmayan Kıbrıs tarihini müfredata katarken, yine o güne kadar var olmayan Kıbrıs Coğrafyası, İnsan Hakları, Trafik, Hayat Bilgisi gibi kitapların da hazırlanıp basıldığını ve okullarda kullanıldığını da hatırlatmalıyım. Sonrasında Başbakanlığım ve Cumhurbaşkanlığım dönemlerinde de devam ettirdiğimiz eğitimde yerelleştirme çok daha büyük boyutlara ulaştırılmış fakat kitaplarda tarihte olanlara değil, düşmanlık içeren ırkçı sözlere yer verilmemişti…“

“İNGİLİZ EĞİTİM MÜFREDATINDAN MEZUN OLAN TATAR’IN BUNLARI BİLMESİ MÜMKÜN DEĞİL”

Tatar’ın İngiliz eğitim müfredatından mezun olduğunu anımsatan Talat, “Bunları eğitim aldığı okulları dikkate aldığımızda Kıbrıs Türk tarihi, hatta Osmanlı Tarihi bile okumamış olan Sayın Tatar’ın bilmesi elbette mümkün değil. Keşke zahmet edip okusaymış.  Yoksa, daha lisede askerlik görevine başlamış, 1974 Barış harekatında karınca kararınca görev yapmış, üniversite sonrasında da askerliğini tamamlamış birisi olarak benim, tarihimizi çarpıtma diye bir derdimin olmadığını bilmeliydi” ifadelerini kullandı.

BÜÜYKELÇİ BAŞÇERİ’YE… “GÜNDEMİ DEĞİŞTİRMEK İÇİN ORGANİZE ETTİĞİNİZ BU TOPLANTI ŞIK DURMADI”

TC Lefkoşa Büyükelçisi Başçeri’ye de yüklenen Talat, “Ekonomimiz yerlerde sürünürken, aç insanlarımız zarıncarken, uluslararası alanda sonu olmayan bir maceraya sürüklenirken, elektrikte 2000 öncesine döndüğümüz, Rum tarafından KDV’sini de ödeyerek elektrik satın aldığımız bir zamanda, gündemi değiştirmek için organize ettiğiniz bu toplantı şık durmadı” dedi.

Büyükelçiye yönelik sözlerinin devamında Talat, “2000’li yıllardan itibaren oluştuğunu söylediğiniz tarih eğitimi boşluğu ise tamamen gerçek dışıdır” diyerek, “Doğrusu, eski yıllarda sadece hamaset yapılırken ırkçı olmayan bir yaklaşımla gerçek Kıbrıs ve Kıbrıs Türk tarih öğretimi tam da bu dönemde başlatıldı… O günlerde hem Türkiye Tarih Kurumu hem de Avrupa Konseyi’nin takdirlerini alan bu çalışmanın boşluk doğurması söz konusu bile olamaz” ifadelerini kullandı.

TATAR’A SON BİR HATIRLATMA… “IRKÇI DÜŞÜNCELERİNİZİ TARİH DERSİNE ENJEKTE ETMENİZE KIBRIS TÜRK ÖĞRETMENİ VE HALKI İZİN VERMEYECEKTİR”

Tatar’a ‘son bir hatırlatma daha’ yapan Talat, “Irkçı düşüncelerinizi tarih öğretimine yeniden enjekte etmenize Kıbrıs Türk öğretmeni ve halkı izin vermeyecektir. Irkçı değilim diyorsunuz ama daha düne kadar sizi destekleyen gazete yazarları arasında bile ırkçılığınızı ortaya koyanlar olduğunu unutmadan, kendinize gelin ve sakın dolduruşa gelmeyin” dedi.

“TATAR, ‘BÖL VE YÖNET’ POLİTİKASINI BENİMSEMİŞ”

Ülkede, toplumsal iç barışa en çok ihtiyaç duyulan günlerden geçildiğini vurgulayan Talat, “bir İngiliz yönetim biçimi olan ‘böl ve yönet’ politikasını benimsemiş olabilirsiniz, ama biliniz ki o günler de eskide kaldı” ifadelerini kullandı.

“İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜMÜN MUCİDİ RAHMETLİK DENKTAŞ’TIR…”

Talat son olarak, Tatar’ın kendisini “iki devletli çözümün mucidi” olarak ifade ettiğini ancak bu söylemin, tarihsel gerçekleri bile tahrif ettiğini belirterek, söz konusu çözüm modelinin başsavunucusunun Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş olduğunu anımsattı.

Talat, “Sayın Denktaş, Annan Planı sürecinde, kalıcı bir çözüme olan ihtiyaçla plana destek veren kalabalıklar karşısında başarısızlığı kabul ederek onay bulmayacağı Cumhurbaşkanlığı seçimine de katılmama kararı almıştı. Tarih tekerrürden ibaret değildir ama anlayan için derslerle doludur” dedi.