Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar, "Cumhuriyetçi Türk Partisi Parti Meclisi üyesi, milletvekili aday adayının Türkiye'de terör suçu ile tutuklanan birine destek için pankart asmasının, aynı şahsın evinde bir terör örgütü elebaşının kitaplarının bulunmasının düşündürücü ve üzerinde önemle durulması gereken bir olay olduğunu" belirtti.

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ya da Türkiye vatandaşları arasında bir ayrım yapmalarının söz konusu olmadığını” vurgulayan Tatar, “ ancak ayrımcılık, bölücülük yapanlara, terörizme destek verenlere ve her kim olursa olsun terörizmle bağlantısı olanlara yardım ve destek sağlayanlara da hoşgörü ile yaklaşılamaz” dedi.

UBP Genel Başkanı Ersin Tatar dün gece Alsancak ve Lapta’yı ziyaret etti.

Tatar’a her iki ziyaretinde de büyük sevgi ve ilgi gösterildi.

Tatar, yaptığı konuşmada iç ve dış konulara değinirken, “ son olayın sadece bir kitap olayı olarak görülemeyeceğini, nitekim mahkemenin de öyle görmediğini” belirtti.

“Demokrasi ve özgürlükler konusunda Ulusal Birlik Partisi’nden daha hassas bir parti olamayacağını” vurgulayan UBP Genel Başkanı “ ama bilinmelidir ki özgürlükler ve demokrasinin en büyük düşmanı terörizm ve terörizme oy kaygısı ile destek verilmesidir. Cumhurbaşkanı ve CTP umarım bu konuda gereken hassasiyeti gösterirler” diye konuştu.

DOME YARGIYA GÖTÜRÜLECEKTİR

UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, “ Dome Otel konusunun ihale ile sonuçlanmamasının sebebinin hükümetin içindeki al-gülüm ver gülüm anlayışı olduğunu, konuyu yargıya taşıyacaklarını” kaydetti.

Tatar şöyle konuştu:

“Hukukçularımız konu üzerinde çalışıyor. Konuyu mutlaka yargıya taşıyacağız. Yapılması gereken ihale ile kiralama idi. Bunu yapmamakla yasa çiğnenmiştir. İş ortaklığı sözleşmesi imzalanıyor, ihaleye gerek yoktur demek hatadır. Dome’unpeş –keş olduğu açıktır. CTP Halk vicdanında zaten kaybetmiştir, inşallah yargı da bu yasa dışı peşkeşe dur diyecektir.

ORTADA HÜKÜMET YOKTUR

Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Tatar, “hükümet ortaklarının birliktelik mesajları vermelerine rağmen ortada ciddi, icraat yapan, uyum içinde bir hükümet olmadığının söylenenler ve yapılanlardan belli oluğunu” ifade etti ve şöyle konuştu:

“ Bizim oylarımız her geçen gün artıyor. Sağ olsun halkımız, sizler bunların ne kadar beceriksiz, sözünde durmayan partiler olduğunu iyi biliyor ve değerlendiriyorsunuz. Kimseye hükümet konusunda bir görüş ya da talep de iletmedik. Ama şu var: Bu hükümet bu ülkeyi idare edemiyor. Batağa sapladılar. Türkiye ile Mali ve Ekonomik İşbirliği Protokolü’nü 6 aydır imzalayamıyorlar. Tüm sektörler çöktü. Turizmcilere, hayvancılara, çiftçilere, bankalara büyük borçlar var. Merkez Bankası ‘nın yılsonunda edeceği kar temlik gösterilerek bankalardan 130 milyon TL borçlanıldı. Ortada bir yıkım var. Bırakınız önce düzeltelim, sonra kalkınmayı başlatalım ya da geliniz seçime gidelim diyoruz ama ses yok. Onlar ses vermiyor ama halk ses veriyor. Bu sese kulak verilmezse halk vermeyenlere ağır bir ders Onbahis verecektir.

İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM MÜMKÜN VE MANTIKLIDIR

UBP Genel Başkanı Ersin Tatar, Kıbrıs konusunda da hükümetin çok sakıncalı bir durumda olduğuna işaret etti ve şunları söyledi:

“ Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret bey aynı zamanda Dışişleri Bakanı’dır. Kudret bey bizim gibi konuşuyor ve artık federasyon olmaz diyor.CTP ve TDP ise federasyondan başka şey konuşmayı nerdeyse günah sayıyor. Ben de soruyorum: Sayın Özersay uluslararası toplantılara gittiğinde Kıbrıs konusunda ne söylüyor? Partisi’nin görüşünü mü, hükümetin görüşünü mü? Hükümetin görüşünü söylemesi lazım ama Kıbrıs konusunda hükümetin görüşü yok ki…

Tatar, “ UBP’nin Kıbrıs konusunda artık Avrupa Birliği çatısı altında iki ayrı devlet seçeneğinin değerlendirilmesini istediğini de vurguladı ve “ iki devletli çözüm mümkün ve mantıklıdır. Federal ortaklıkta anlaşamıyorsak, yine müzakere ederek ayrılmalıyız.”