Dünya Sağlık Örgütü kan basıncı, obezite, kolesterol ve sigara içiminin kontrolü ile kalp ve damar hastalıkları görülme sıklığının yarıya indirilebileceğini bildirmektedir. Bu anlamda koruyucu hekimlik kalp ve damar hastalıklarından ölümlerin azaltılmasında çok önemli role sahiptir. Buradaki amaç kalp damar tıkanıklığı için yüksek risk taşıyan bireylerin saptanması ve bu kişilerdeki ilk veya tekrarlayan kalp damar tıkanıklıklarının önlenmesidir.

Kalp ve damar hastalıkları birden fazla faktöre bağlı hastalıklardır. Bugün için kalp ve damar hastalıkları riskini artırdığı bilinen ve her toplumda etkin olduğu kabul edilen risk faktörleri vardır. Sigara içmemenin, sağlıklı beslenmenin, şişmanlamamanın, düzenli egzersiz yapmanın (en az günde yarım saat, haftada beş gün), normal şeker metabolizmasının ve aşırı stresten uzak durmanın kalp ve damar sağlığını korumak açısından önemi bilinmektedir.

Kalp ve damar hastalıkları ile ilgili risk faktörleri arasında yaş, cinsiyet, genetik ve etnik etkenler “değiştirilemez etkenler” grubuna girerken; sigara, sağlıksız beslenme alışkanlıkları, aşırı alkol, oturgan (sedanter) yaşam, şişmanlık, kan yağlarının yüksekliği, kan basıncı yüksekliği ve kan şekeri yüksekliği “düzeltilebilir risk faktörleri” olarak ayrılabilir. Özellikle düzeltilebilir risk faktörleri kalp ve damar hastalıklarıının önlenmesi stratejilerinin temelini oluşturur. Başta gelen üç risk faktörü olan obezite (aşırı kilo), hipertansiyon ve sigara içimi kalp ve damar hastalıkları ile savaşta ana hedef olmalıdır.

Sağlıklı bir kalp için;

***Sigarayı dumanından uzak durun : Sigara kalp damarlarını büzerek, içlerini örten ince yararlı örtüyü tahrip eder, kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırır. Böylece damar sertliğini başlatarak kalp krizine, felç ve bacak damarlarında tıkanmalara neden olur. Aktif içicilik kadar pasif içicilik de kalp damar sağlığı açısından son derece zararlıdır.

***Tansiyona dikkat: Sessiz katil hiertansiyonla mücadedelede yaşam tarzı değişiklikleri ve gereğinde düzenli tansiyon ilacı kullanımı kalp krizi, aort damar yırtılması, beyin kanaması ve aort damarında genişlemenin önlenmesi açısından hayati önem arzediyor.

***Kan şekerinizi normal sınırlarda tutun: şeker hastalığı günümüzde kalp damar hastalığı eşdeğeri olarak kabul edilmektedir. Diyabetiniz varsa diyet, kilo kontrolüyle birlikte uygun tedavinin başlanması konusunda titiz davranmak önemli.

*** Yüksek kolesterolle mücadele: diyet ve egzersize ilaveten doktorunuz gerekli gördüğünde ilaç kullanmaktan çekinmeyin

*** Beslenme tarzı olarak Akdeniz mutfağını benimseyelim: Sebze, meyve, baklagillerden, kepekli tahıl ve kuruyemişten zengin, zeytinyağının temel yağ olarak kullanıldığı, balığın kırmızı ete tercih edildiği, etin de yasaklanmadığı, hazır ve paketlenmiş besinlerin olmadığı yeme alışkanlıkları kalp sağlığı açısından önemlidir.

*** Hareket şart : Kalp damar hastalıklarına katkıda bulunan risk faktörlerinin bir çoğunu etkileyerek sağlığımızı koruyan egzersizin mutlaka spor salonunda yapılması şart değil. Her gün 30-45 dakikalık yürüyüşler bile damar sağlığına katkıda bulunur. Asansörden ve yürüyen merdivenden uzak duralım.

*** Ağız ve Diş sağlığı: Diş etlerindeki iltihap damar duvarlarında düşük yoğunluklu iltihaba neden olur. Bu durum damar sertliği yaratan plağının üstünde pıhtı oluşarak damarın tıkanmasına yol açabilir. Kalp krizini önlemek için günde en az iki kere diş fırçalamayı ihmal etmeyelim.

***Düzenli ve kaliteli gece uykusu : Az uyuyanlar veya uykusu düzensiz olanlar daha kolay kalp krizi geçiriyorlar. Hele uyku apnesi varsa yüksek tansiyondan, şeker hastalığına kadar çeşitli risk faktörlerini tetikliyor. Dinlendirici bir uykunun önündeki engelleri kaldırıp her akşam aynı saatte yatıp 7-8 saat uyku son derece faydalıdır .

***Fazla kilolardan biran önce kurtulmalı: Fazla kilo ve şişmanlık kalp damar hastalıklarına yol açan bir çok etkenin arkasındaki ana nedendir. Dengeli beslenip, egzersiz yaparak vücut kütle endeksini 25’in altında tutmaya dikkat edelim.

***İyimser olalım: Kötümserlik, şüphecilik, husumetle dolu olmanın kalbi yorduğunu, damarları yaşlandırdığını, hayatı kısalttığını gösteren bir çok bilimsel çalışma var. Bardağın yarısının boş değil, dolu trafını görmek faydalı.

***Fazla tuzdan uzak duralım: Aşırı tuz yüksek tansiyonu tetikleyen ana nedenlerden biridir. Fazla tuz tüketiminin en önemli kaynağı hazır besinler ve lokantalardaki yemekler, özellikle de hızlı tüketilen yemeklerdir. Sofrada tuzluğu masadan uzak tutmaya özen gösterelim.

*** Aşırı alkolden kaçınalım: İçkinin fazlası sindirim sistemi yanında kalbe de zarar verir. Ciddi çarpıntılara, kalp kasilmasının zayıflamasına neden olabilir. Bir iki kadehten fazla içki içmemeye dikkat edelim.

***Stresle mücadele: Stres vücudumuzun her tarafını etkilediği gibi kalp damar sağlığı açısından da sakıncalıdır. Mümkün olduğu kadar stres yaratan durumlardan uzak kalıp, stresle baş etme yöntemlerini öğrenmeliyiz

*** Arkadaşlarınıza ve ailenize daha çok zaman ayırın: iyi bir arkadaş çevresi olan, sık sık keyifli dost sohbetlerine katılanlarda kalp hastalığı ve kanser daha az görülüyor .

***Gribe ve Covide karşı önlem: Grip salgınlarında kalp krizi ve kalpten ölümlerde de ciddi artışlar oluyor. Riskli gruplara aşılama şart, temizlik kurallarına özellikle sık sık el yıkamaya, sosyal mesafeye ve maske kullanımına uyalım.

***Daha az televizyon seyredin: Televizyonun karşısında saatlerce hareketsiz oturunca ya da bilgisayar önünde geçirilen saatler arttıkça kalp damar hastalıkları da artıyor.

***Gelişigüzel ilaç almayın: Reçetesiz satılan kimi ilaçların, örneğin soğuk algınlığı ve romatizmal ağrı için alınan bazı ilaçlar kalbe zararlıdır. Keza ilaçtan bile sayılmayan destek haplarının bazılarının kalbi yorduğu anlaşılıyor, kanın pıhtılaşmasını bozabiliyor. Reçetesiz satılanlardan da olsa rastgele ilaç almayın