Kıb- Tek konusu birkaç kısa konuşmaya sığdırılacak kadar basit ve sığ bir konu olmadığı için, 
Tahmın ediyorum ki, bu meselenin üzerinde daha çok, dahası da pek çok kez konuşacağız gibi gözüküyor..

Hemen konuya girip önemle altını çizmek isterim ki;

Memlekette bu kadar sıkıntı var. Bekleyen bunca yasa varken.

Hatta alınması gereken tedbirler, üzerine gidilmesi gereken bunca yolsuzluklar varken..

Al gülüm ver gülüm mantığı ile çalışan bu hükümet, vicdanı ret ve kürtaj yasalarını geçirmeye çalışmaktadır..

Halbuki, aç olup da evine para götüremeyenler, elektrik faturasını ödeyemediği için karanlıkta kalanlar ise, ne yazık ki hükümetin gündemini işgal etmemektedir...

Nitekim ülkemizin bir başka kanayan yarası olan kıb tek konusunda yaşananlar da, artık skandal niteliğine kavuşmuş bulunmaktadır..

İçinde bulunduğumuz koşullar da ise, “kıb tek adeta devlet içinde devlet olmakla kalmayıp, gerek yönetim şekli, gerekse de başına buyruk aldığı kararlar nedeniyle, kktc içerisinde, adeta bağımsız bir cumhuriyet haline gelmiştir..

oraya ilgili bakan ve başbakan da dahil, hiç kimse müdahale edememekte...

Kıb tek yönetimi, maalesef 2 firmaya ve sarı sendikaya tam anlamıyla teslim olmuş, adeta 3 lü çetenin emir eri haline gelmiştir..
Her yıl ihalesiz ya da adrese teslim ihale ile milyonlarca liralık rantı kendi aralarında bölünen bu 3 lü çete' nin yeni misyonu ise..

4 adet jeneratör alıp, her biri için asgari Oslobet 40- 45 milyon euro ödemek ve bunun faturasını da, hepimize kesmektir..

Bu jeneratörlere aslında, hiç ama hiç ihtiyaç yoktur..

Ama ne var ki, ortada 3' lü çetenin örtülü bir gayesi olan , jeneratör yatırımı, topluma sanki olmazsa olmaz gibi lanse edilmekte ve bu uğurda bir bardak suda fırtınalar kopartmak istenilmektedir..

Halbuki, jeneratör yatırımına kıyasla, tc den yarı fiyatın bile altında yapılacak yatırım sonucu, kablo ile elektrik getirilip, fiyatları ucuzlatmak varken..

gereksiz yere jeneratör alıp. Kurumu iyice batağa sokulmak istenilmektedir...

Nitekim; sn bakan nami bile, artık bu keyfi tutum davranışlara dayanamamış ve yönetim kurulu başkanını görevden almak zorunda kalmıştır..

Aslında; sn. Bakanın son derece doğru olan bu hamlesi sonucu, kıb tek cumhuriyeti ile mücadele, şimdilik kısıtlı da olsa, başlamış olmaktadır..

Ancak bir hususun daha altını önemle çizmek isterim ki;

Gerek şahsımın, gerekse Sn. Gn. Başkanımız Erhan Arikli 'nın kıb tek yönetimine hitaben yaptığımız:
Ve %100 doğru olan söylemlerimize karşın,

Kıb Tek de mevcut olan rant ve sömürü düzeni, yani 3' lü çete' nin maşaları veya piyonları olarak nitelendirebileceğimiz bir güruh, tarafımıza umarsız ve fütursuzca hakaretler yağdırmaktadır..
son olarak;
Emre efendi isimli haddini bilmez bir kişi..

Sn. Genel başkanımızı müfteri ilan etmekte, bununla da yetinmeyip,

KKTC nin en önemli kamu kuruluşların dar biri olan Kıb Tek' in, yönetim kurulu üyesine asla yakışmayacak bir üslup ile, sosyal medya hesabın dan ağır hakaret teşkil edecek nitelikte paylaşımlar yapmaktada, her hangi bir beis görmemektedir....

Ben de işte tam da bu noktada, kendisine sesleniyorum...

Bu işler sarhoş kafa ile, klavye delikanlılığı yapmakla olmaz..
Haddinizi bilin..