Emre Belözoğlu'dan itiraf! 'Ali Koç istedi diye geçtim, benim kafamda yoktu'

Başakşehir teknik direktörü Emre Belözoğlu, Fenerbahçe'de sportif direktörlükten teknik direktörlüğe geçiş sürecini anlattı. Başakşehir'deki planlamaya da değinen Belözoğlu, 'Buraya karşı bir aidiyet hissediyorum' dedi.

"Ali Koç istediği için sahaya indim"

 Başakşehir teknik direktörü Emre Belözoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:Patronluk çok benim inandığım bir durum değil futbolda. Patronluk, bir şirkette ya da fabrikada olur ama futbolun içinde birçok paydaş var. Başkanı, yöneticisi, futbolcusu ve herkesin o yapının içinde bir pozisyonu olmalı. Herkesin birbirini yönettiği süreçler olmalı. Sportif direktörlükten hocalığa geçişi başkan istedi. Benim kafamda da bu durum yoktu ama kulübün o dönemde buna ihtiyacı olduğu için kabul ettim bu durumu. Kolay da olmadı. 

"Kimseyle kötü ayrılmadım"

Beraber çalıştığımız Erol hoca vardı. Kendisine de bu süreci anlattık. Kolay kararlar değildi ama inandığım bir doğru varsa çekinmeden yapmaktan geri durmadım. O gün Fenerbahçe için doğru olanın o olduğunu düşündük ve beraber hareket ettik. Fenerbahçe’de çalıştığım her kişiyle güzel duygular içinde ayrıldım. Bu başkan için de geçerli, Erol hoca için de geçerli. Yapmamız gereken oydu ve yaptık. Bütün Fenerbahçeliler için sonu daha iyi olsun, daha güzel olsun isterdim.

"3-4 sene kafa yordum"

Oyuncuları sisteme inandırmak, sistem içinde keyif aldıklarını hissettirmek ve başarıya giden yolun bu olduğuna inandırmaktan geçiyor bu. Birçok teknik adamın kendisine göre antrenmanları, oyun anlayışları var, kendilerine göre taktik analizleri ve tarzları var. Ben futbolu bırakmaya yakın bir dönemde 3-4 sene buna çok kafa yordum, dersime çok çalıştım. Oyuncuya oynamak istediğim oyunu anlatabilecek bazı metotlar geliştirdim. Şu an için iyi gidiyor ama kendimizi güncellemek ve yenilemek de olmazsa olmazımız. O yüzden günü yakalamak, anı yakalamak, bizden çok daha önde olan sistemleri, kulüpleri yakalamak için devamlı üretmemiz gerekiyor.

"Kariyerli bir teknik direktör, oyuncuları iyi etkiler"

Bazen antrenmanlarda oyuncularla yer alıyorum. Antrenmanlarda yer almak bazen onları da yarışmacı kimliğe sokabiliyor. Tabii ki mesafeli ilişkiler uzun ömürlü oluyor. Her konuda bu böyledir. Arkadaşlıkta da, evlilikte de, şirkette yöneticiyle çalışan arasında da mesafe olması gerekiyor. Ben şu an için inandığım metotları uygulamaya çalışıyorum. Ama saha kenarında oyuncuların yanında olmak bence onlara güven verir. Çünkü yanlarında onlardan daha tecrübeli ve üst seviyede oynamış bir hocalarının olması bence onları motive edecektir.

"Avrupa'da oynadığım takımları çalıştırmak isterim"

Şu anda hayalimde çalıştıracağım bir takım yok. Hedef olarak sadece kendimi geliştirmek, Başakşehir’in başarısı için daha dominant, daha kazanan, daha net, oyuncuları mutlu eden bir oyun inşa etmek var. Onun dışındaki zaten kaderimiz ve bunu yaşayıp göreceğiz. Ama mutlaka hedeflerim arasında ülkemi futbolcu olarak nasıl temsil ettiysem, hoca olarak da temsil etmek isterim. Spesifik bir takım ismi vermeyeyim ama mutlaka oynadığım takımlarda bir gün hoca olarak da görev almak isterim. Ama şu anda gerçekten bir takım ya da bir lig üzerinden değil, kendi gelişimim ve Başakşehir’in başarısı için neler yapabilirim diye düşünüyorum. Hedeflerim ve hayallerim bu yönde