Türkiye’de 19 ili kapsayan kenevir üretim izni, ülkenin yasa dışı kenevir üretiminin üçte ikisinin yapıldığı Diyarbakır’ın Lice ilçesini kapsamıyor. Liceliler ise “Zaten ekiliyor, yasak olacağına yasal olsun" diyor.

Türkiye'de 1940 yılından beri yasak olan kenevir bitkisi yetiştiriciliği, Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelikle yeniden serbest bırakıldı. Kenevir sadece 19 il sınırları içerisinde yetiştirilebilecek. Ancak bu iller arasında kenevire en uygun iklim şartlarını taşıyan Diyarbakır'ın Lice ilçesi yok. Yıllardır illegal kenevir ekimi yapılan Lice'ye yasal izin verilmemesi, 26 bin nüfuslu ilçede hayal kırıklığı yarattı.

Lice'de artan suç oranlarının kahır ekseriyetini ise keneviri ekimi ve esrar üretimi oluşturdu. 2017 ve 2018 yıllarında Diyarbakır'da 156 ton esrar, 11 milyon kök Hint keneviri operasyonlar sonucu ele geçirildi. Bu miktarın önemli bölümüne kaynaklık eden ilçe Lice'ydi.

DW Türkçe'den Felat Bozarslan'ın haberine göre Türkiye, 1940'lı yıllarda üretimi Kolaybet yasaklanan kenevirin yeniden yasal olarak yetiştirilmesini tartışırken, izin verilmeyen ilçe Lice'de yıllardan beri yasa dışı kenevir ekimi yapanlar, üretimlerini devletin kontrolü altında gerçekleştirmek istiyorlar.

Abdullah Akar 35 yaşında. 2009 yılında satmaya çalışırken yakalandığı 60 kilogram esrar nedeniyle 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 8 yıl yasa dışı kenevir ekimi yapan Akar, pes etmiş durumda. Bir kahvehanede aylık bin 500 liraya çalışan Akar, izin verildiği takdirde işini bırakarak tarlasına koşacağını belirtiyor. Kenevir ekimine 13 yıl önce başladığını belirten Akar, cezaevinden çıktıktan sonra ağır cezalar ve artan operasyonlar nedeniyle artık yasa dışı çalışmayacağını söylüyor.

İki çocuk babası olan ve kıt kanaat geçindiğini belirten Akar, "Bu kenevir işi bizim işimiz. Nasıl ekilir, nasıl yetiştirilir biz biliyoruz. Yıllardır buralarda yapılıyor. Halkımızın yüzde doksanı uyuşturucuyla geçimini sağlıyor. Devlet yasal ekim için bu bölgeye izin vermedi. Batıda serbest olduysa burada da olsun. Üretir, devlete satarız, vatandaşa vermeyiz. Halis Toprak öldükten sonra fabrikaları battı, iş yok, insanlar perişan. Biz aynı devletin çocuklarıyız, kardeşlik varsa burada da kardeşlik olsun" diyor.