Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs’ta Konuşlu Birleşmiş Milletler Barış Gücü Misyonu’nun Görev Süresinin Uzatılmasına İlişkin BM Güvenlik Konseyi Kararı hakkında resmi açıklama yaptı.

KKTC Başbakan Yardımcılığı ve Dışişleri Bakanlığının söz konusu karara ilişkin olarak yaptığı açıklamayı desteklendiği vurgulanan kararda, BMBG’nin Ada’daki varlığına dair Kıbrıs Türk tarafının rızasının yine alınmamış olmasının BM kural ve ilkelerine aykırı olduğuna dikkat çekildi.

“BMBG’NİN MEVCUDİYETİ KONUSUNDA KIBRIS TÜRK MAKAMLARIYLA YASAL BİR DÜZENLEME YAPILMALI”

BMBG’nin Ada’daki mevcudiyeti konusunda Kıbrıs Türk makamlarıyla yasal bir düzenleme yapılması gerektiğinin altını çizen TC Dışişleri, “Bu eksikliğe rağmen, BMBG’nin Ada’daki faaliyetlerinin sadece KKTC makamlarının iyi niyetli yaklaşımı sayesinde sürdürdüğünü bu vesileyle bir kez daha hatırlatmak isteriz” ifadelerine yer verildi.

“KONSEYİN ADİL PAYLAŞIMI GÖRMEZDEN GELMESİ DÜŞÜNDÜRÜCÜ”

Konseyin Ada’daki iki taraf arasında işbirliğine yönelik çağrılarda bulunurken, hidrokarbon kaynaklarının adil paylaşımı konusunu işbirliği alanlarından birisi olarak görmezden gelmesinin düşündürücü olduğu kaydedilen açıklamada, “Daha önce de vurguladığımız üzere, Doğu Akdeniz’e ilişkin meseleler, Ada’nın eşit ortakları olarak Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum tarafları arasında hidrokarbon kaynakları konusunda tesis edilecek bir işbirliğiyle çözülebilir” değerlendirmesi yapıldı.

“TEMEL ENGELİN RUM TARAFI OLDUĞU GENEL SEKRETERİN RAPORUNA YANSIDI”

Aynı anlayışla, Konsey kararında işaret edilen askeri makamlar arasında doğrudan temas mekanizmasının KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı ve Kıbrıs Rum karşıtı arasında kurulmasının mümkün olduğu aktarılırken, “BM Genel Sekreteri’nin son BMBG raporunda (S/2020/682) da işaret edildiği üzere, iki taraf arasında etkin bir işbirliği tesis edilememesinin önündeki temel engel Kıbrıs Rum tarafının Kıbrıs Türk tarafını tanıma, bir başka deyişle eşit ortak olarak kabul etme endişesidir” denildi.

“RUM TARAFININ BU ZİHTİYETİ ÇÖZÜM ÇABALARINININ AKİM KALMASINDAN DOLAYI”

Kıbrıs Rum tarafının bu zihniyetinin, Ada’da elli yılı aşkın süredir çözüme dair çabaların akim kalmasından dolayı olduğu belirtilirken, “Kararda bir kez daha yer verilen Kıbrıs meselesinin çözümüne dair peşin hüküm içeren yazımlar da ne yazık ki Rum tarafını uzlaşmaz tutumunu sürdürme konusunda teşvik etmektedir” ifadeleri kullanıldı.