Cumhuriyet Meclisi’nde 13 Mart 2023’te oybirliği ile onaylanan Hal Yasası, tüzüklerin tamamlanmaması ve hallerin kurulacağı yerlerin tespiti ile ihale aşamasının tamamlanmaması dolayısıyla uygulamaya giremedi.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fide Kürşat, Ekonomi Enerji Bakanlığı Eski Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu, Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam ve Çiftçiler Birliği Hal Yasası Temsilcisi İzem Nizam, Kanal T’de, Damla Dabis’in sunduğu Açık Açık programına konuk oldu.
Uzun yıllar üzerinde çalışılan Hal Yasası’nın 2 yıl önce Meclis’ten oybirliği ile geçmesine rağmen uygulamaya konulmamasının nedenleri tartışıldı.
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fide Kürşat, Hal Yasası’nın uygulamaya geçirilememesinin belirleyici sebeplerinden birinin de hallerin işletilmesi noktası olduğunu ifade etti.
Dünyada hallerin işletmesinin belediyeler üzerinden yapıldığını söyleyen Kürşat, “yap işlet devret modeli üzerinde ısrarcı olunmasaydı bugün en az 10 hal hayata geçirilmiş olacaktı” dedi.
Ekonomi Enerji Bakanlığı Eski Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu ise belediyeler arasındaki tartışmalar nedeniyle yıllarca yasanın önünün tıkandığını kaydetti.
Aşıkoğlu, Hal Yasası’nın ülkenin hem ekonomik hem de tarımsal alt yapısını belirleyici bir regülasyon olduğunu kaydederek yasaların uygulamaya geçirilmesi noktasında sorumluluk hükümette olsa da muhalefetin de bu noktada zorlayıcı olması gerektiğine vurgu yaptı.
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam, hem üreticinin hem de tüketicinin gıda güvenliği noktasında korunması açısından sürecin hızlandırılması gerektiğini vurguladı.
Uluçam, “Ürünler hasat edilmeden önce, haftalık olarak Sağlık Bakanlığı Laboratuvarına gönderilebiliyor, limanda ise müfettişin kasalara ulaşabildiği yere kadar numune alınabiliyor. Oysa halde ürünler tartılacak, kaçak ürün olup olmadığı görülebilecek, ürünlerin bütününden ve daha şeffaf bir şekilde numune alınabilecek” diye konuştu.
Çiftçiler Birliği Hal Yasası Temsilcisi İzem Nizam ise, mevcut laboratuvar altyapısının yetersizliğine dikkat çekerek, üreticiden tüketiciye kadar olan gıda zincirinin denetiminin güçlendirilmesi gerektiği de önemli bir konu olduğuna değindi.
Nizam, “Hal yasasında geçen laboratuvar olarak geçen yer bir ürünün hasat olgunluğuna gelip gelmediğini kontrol edebilen, ürün sınıflarını ayrıştıracağı basit bir laboratuvardır. Tarım ilaçları, gıda güvenliği uygulamalarını denetleyen, tahlilileri ortaya koyan formda değildir” ifadelerini kullandı.
KÜRŞAT: BİZ MUHALEFET OLARAK DESTEK VERMEYE HAZIRIZ
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fide Kürşat, Hal Yasası’nın uygulamaya geçirilememesinin belirleyici sebeplerinden birinin de hallerin işletilmesi noktası olduğunu ifade etti.
Dünyada hallerin işletmesinin belediyeler üzerinden yapıldığını söyleyen Kürşat, “yap işlet devret modeli üzerinde ısrarcı olunmasaydı bugün en az 10 hal hayata geçirilmiş olacaktı” dedi.
Hal Yasası ve AB uyum yasalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulunan Fide Kürşat, AB uyum yasaları çerçevesinde kurulan komitenin çalıştırılmadığını belirtti. Bekleyen birçok yasanın AB Uyum Yasaları Komitesi'nde görüşülmesi gerektiğini ifade eden Kürşat, “AB uyum yasaları çerçevesinde kurulan komite üyesiyim ve komite ne yazık ki çalıştırılmıyor. Bekleyen bir sürü yasa var ve yasaların birçoğu da AB uyum Yasaları komitesinde görüşülmesi gereken yasalardır. Muhalefet olarak görüşmeye hazırız. Fakat ne yazık ki komite üyesi olan Ziya Öztürkler Meclis Başkanı oldu ve Başbakan komiteye henüz üye atamadı ve bu konuda da atamamakta ısrarcı. Geçmesi gereken birçok önemli yasa var yasalar bekliyor, komite çalıştırılmıyor. Burada hükümetin niyeti sorgulanmalı biz muhalefet olarak destek vermeye hazırız” diye konuştu.
Ülkede en büyük sorunun pahalılık ve gıda fiyatlarının yüksekliği olduğunu söyleyen Kürşat, özellikle yaş sebze ve meyve fiyatlarının vatandaşlar için büyük bir yük oluşturduğunu belirtti. Kanser vakalarının her geçen gün arttığına dikkat çeken Kürşat, Güney Kıbrıs’a geçebilen vatandaşların AB standartlarına uygun ürünler nedeniyle fiyat farkı olmasa bile alışveriş yapmayı tercih ettiğini ifade etti. Bu nedenle, hallerin bir an önce kurulması gerektiğini vurguladı.
Hal Yasası’nın yürürlüğe girmesiyle fiyat izlenebilirliği sağlanacağını, ürün künyeleri sayesinde tarladan sofraya kadar sürecin şeffaf hale geleceğini vurgulayan Kürşat,, “Ürün fiyatlarının düşme noktasında bir beklentimiz yok ama ürünler kayıt altına alınması, ithal edilen ürünlerin ve ülkede üretilen yaş sebze ve meyvenin ilk etapta sonrasında süt ve süt ürünleri et balık da kapsam içinde bulundurulabilir. Bu kapsamda verilerin ve istatistiklerin oluşturulması, gıda güvenliği anlamında gerekli analizlerin yapılması noktasında bizlere getirisi olacaktır. Tarımsal üretimde planlama yapılabilmesi noktasında elimizde ciddi anlamda bir veri olacak. Fiyat noktasında da izlenebilirlik sağlanabilecek, ürün künyeleri ile tarladan sofraya kadar ürünün izlenebilmesi sağlanacak. Bu yasanın ivedi şekilde geçirilmesi lazım fakat şu an hükümette gördüğümüz büyük bir hantallık. Yasalar yapılıyor ve tozlu raflarda kalıyor. Hal yasası iki yılı geçti hallerin kurulması bugün düğmeye basılsa en az bir yıla ihtiyaç duyulacaktır. Son meclis başkanlığı seçiminden sonra neredeyse mecliste bütçeden sonra doğru düzgün bir yasa çalışması gelmedi. Biz muhalefet olarak üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz” ifadelerine yer verdi.
AŞIKOĞLU: SORUMLULUK HÜKÜMETTE OLSA DA MUHALEFETİN DE BU NOKTADA ZORLAYICI OLMASI LAZIM
Ekonomi Enerji Bakanlığı Eski Müsteşarı Şahap Aşıkoğlu ise belediyeler arasındaki tartışmalar nedeniyle yıllarca yasanın önünün tıkandığını kaydetti.
Aşıkoğlu, Hal Yasası’nın ülkenin hem ekonomik hem de tarımsal alt yapısını belirleyici bir regülasyon olduğunu kaydederek yasaların uygulamaya geçirilmesi noktasında sorumluluk hükümette olsa da muhalefetin de bu noktada zorlayıcı olması gerektiğine vurgu yaptı.
Aşıkoğlu, ülkede uzun yıllar üzerinde çalışan ancak hayata geçirilmeyen birçok yasa olduğuna dikkat çekerek, “Örneğin, Turizm Gelişim Yasası da uygulanmadı. Hal Yasası da uygulanmıyor, Enerji Yasaları da uygulanmıyor. Demek ki regüle olmayı yeterince istemiyoruz. Açıkçası kısa vadeli kiralamaların kontrol altına alınmasını amaçlayan Airbnb Yasası ve Hal Yasası hayata geçirilseydi ve sınırı denetime alsaydık 2023-2024 yılı bütçe açığının 1.5 katı paramız olurdu. Bu yasaları yapmayarak regüle olmayarak, gerçekten istemeyerek aslında biz kendi kendimizi ekonomik olarak özgürleştiremiyoruz” ifadelerini kullandı.
ULUÇAM: SÜREÇ HIZLANDIRILMALIDIR
Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Erkut Uluçam, hem üreticinin hem de tüketicinin gıda güvenliği noktasında korunması açısından sürecin hızlandırılması gerektiğini vurguladı.
Uluçam, “Ürünler hasat edilmeden önce, haftalık olarak Sağlık Bakanlığı Laboratuvarına gönderilebiliyor, limanda ise müfettişin kasalara ulaşabildiği yere kadar numune alınabiliyor. Oysa halde ürünler tartılacak, kaçak ürün olup olmadığı görülebilecek, ürünlerin bütününden ve daha şeffaf bir şekilde numune alınabilecek” diye konuştu.
Hallerin kurulması için, doğu ve batı bölgelerinde iki yerin tespit edilmesinin gündeme geldiğini belirten Uluçam, “Güvercinlik Sanayi bölgesi ve Güzelyurt çıkışında bölgelerdeki arazilerin araştırılma konusu gündeme geldi bildiğim kadar ile bu süreç devam ediyor” dedi.
Uluçam, “Yasa üretici ve tüketiciyi kapsamakta ama bir taraftan da ithal ürünlerin ülkeye geldiği, yerinde muayene yapılışa yasak ürünler tespit edilebiliyor. Neredeyse tüm yaş sebze meyve Girne limanından gelmekte ve orada da x-ray cihazı yok. Hal yasası içerisinde ithal ürünler hale gelecek, fatura üzerindeki rakamı eşit mi bakılmalı. Tarladan ürünler hasat edilmeden önce ürünler haftalık olarak Sağlık Bakanlığı Laboratuvarına gönderilebiliyor ama limanda müfettişin kasalara ulaşabildiği yere kadar alınabiliyor. Ancak halde ürünler tartılacak, kaçak ürün olup olmadığı görülebilecek ürünlerin bütününden ve daha şeffaf bir şekilde numune alınabilecek. Marketteki ürününde etiketinde Güney’de olduğu gibi menşei yazması gerekir ki tüketici de daha bilinçli bir şekilde alabilsin” ifadelerine yer verdi.
NİZAM: GIDA DENETİMİNDE YILLARDIR YETERSİZİZ
Çiftçiler Birliği Hal Yasası Temsilcisi İzem Nizam ise, mevcut laboratuvar altyapısının yetersizliğine dikkat çekerek, üreticiden tüketiciye kadar olan gıda zincirinin denetiminin güçlendirilmesi gerektiği de önemli bir konu olduğuna değindi.
Nizam, “Hal yasasında geçen laboratuvar olarak geçen yer bir ürünün hasat olgunluğuna gelip gelmediğini kontrol edebilen, ürün sınıflarını ayrıştıracağı basit bir laboratuvardır. Tarım ilaçları, gıda güvenliği uygulamalarını denetleyen, tahlilileri ortaya koyan formda değildir” ifadelerini kullandı.
İzlem Nizam, Türkiye’deki hal yasası ve gıda güvenliği ile ilgili birçok önemli noktaya değinerek, “Süreç kolay ilerlemedi birçok şey üreticilerimizin de aradaki tüccarında vatandaşımızın da menfaatine düzeltilebilmesine rağmen çok kritik hatalar içeren bir yasaya sahibiz. Bu yasa bu şekli ile doğrudan gıda güvenliğini ve ucuzlatmayı getirmez. Bu iş yalnızca hallerin kurulması ile değil denetimlerinde üst seviyede yapılabilmesi gerekir” dedi.
Nizam, ithal gelen ürünlerin halde tırlarının açılması ve burada analiz için homojenik şekilde tırdan örnek alınıp laboratuvara gitmesi yönünde taleplerinin de olduğunun altını çizerek, “Ancak bizim yanmış bir laboratuvarımız var. Ülkede nüfus arttıkça üretim de arttı ve denetleme mekanizmasındaki ihtiyaçlar da arttı bunların da yerine getirilmediği görülmekte. Gıda güvenliğinin temelini oluşturan temel konu olan laboratuvarı devlet hayata geçirmedi. Yıllardır bu anlamda yetersiziz. Bu ülkede gıda güvenliğinin temelini ancak iyi tarım uygulamaları çözebilir. Arkasına da güçlü bir laboratuvar yerleştirirseniz hal yasası bir şekilde işlemeye başlar. Neden hallerin inşaatını devlet eliyle yapmıyoruz? Bunun bütçesini neden ayırmıyoruz? İşletmeciliği belediyelerindir onlarında bu halleri denetlemesi gerektiği içeriğinde yazmaktadır. Pahalılık unsuru olacak konuları biraz kısıtlayıp on yıllın içerisinde pahalılık devam edecek. Şimdiden ucuzlatma politikası da sağlayabiliriz” dedi.





