Aksakallar Konseyi ve İsmail Bozkurt

Aksakallar Konseyi ve İsmail Bozkurt

Temeli, 1992 yılında Ankara’da düzenlenen Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi ile atılan ve bugün Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) olarak bilinen kuruluş yakın geçmişte iki konu ile gündeme geldi.

Birinci konu olumsuz bir içerikteydi. Çünkü, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkiye’nin üye, KKTC, Macaristan ve Türkmenistan'ın gözlemci olduğu bu uluslararası kuruluş, KKTC'nin uluslararası görünürlüğünü artırmak, hatta çok uzak olmayan bir gelecekte tanınan bir devlet seviyesine yükseltmek için ciddi umutlar beslenen bir kuruluştu.

Ne var ki üye devletlerden bir kısmının Avrupa Birliği ile nisan ayında gerçekleştirdiği zirvenin sonuç bildirgesinde, KKTC’yi tanımak bir yana, onun varlığını ve tanınmasını engelleyen kararlara atıfta bulunan metne imza atması KKTC’de soğuk duş etkisi yarattı.

1-2 Mayıs’ta Girne’de düzenlenen TDT Aksakallar Konseyi toplantısı ise bu soğuk duşun etkisini bir ölçüde gideren, teselli nitelikli bir toplantı oldu.

Nitekim Aksakallar Konseyi KKTC temsilcisi İsmail Bozkurt’un dün yaptığı açıklama, Nisan ayındaki zirve kararına karşın, TDT içindeki KKTC varlığının daha da sağlamlaştığını vurgulamaktadır.

Türk halklarının en köklü töresi “ata” ya ve akil kişiye müracaat ve istişare kurumunun TDT içinde tesis edilmiş karşılığı olan Aksakallar Konseyi aslında Teşkilatın daimi istişare organıdır.

Dolayısıyla, aldığı kararlar elbet bağlayıcı değildir. Ama Teşkilata üye ülkelerin, her biri engin bilgi ve devlet tecrübesine sahip isimlerinden oluştuğu varsayılan Konseyin manevi ağırlığı tartışılmaz. Öyle ki Konseyin, Teşkilatın devlet başkanlarından oluşan esas karar organı Zirve’ye yaptığı öneriler onlar tarafından kabul görür.

Aksakallar Konseyi’nin, TDT’nin üç önemli üyesi Türkiye, Azerbaycan, Kırgızistan eski başbakanlarından, diğer ülkelerin de ciddi ve saygın devlet adamlarından oluşması Konsey’e verilen önemi gösterir.

Öte yandan, Konsey’in KKTC üyesinin İsmail Bozkurt olması da önemli ve isabetli bir seçimdir.

Makam ve mevkilere liyakat ilkesi yerine partizanlık anlayışı ile hareket edilerek yetersiz insanların atanmasının bir geleneğe dönüştüğü KKTC’de, İsmail Bozkurt’un Aksakal olması istisna olsa da isabetlidir.

Genç yaşta aktif siyasal hayata katılmış, 1974 öncesinde 30’lu yaşlarının başında Cemaat Meclisi başkanlığına seçilmiş, 1974 sonrasında parti başkanlığı ve bakanlık da yapmış İsmail Bozkurt, uzun yıllardır kültür ve yazın dünyasının da duayeni niteliğindedir.

“Devlet adamları bilge, bilgeler devlet adamı” olmalı idealinin yaşayan örneği, 85 yaşına gelmiş İsmail Bozkurt, bütün bu nitelikleriyle KKTC’yi Aksakal olarak temsil edebilecek en uygun kişilerin başında gelir.