“BEŞLİ KONFERANSA ÇALIŞMAYA BAŞLADIĞIM GÜN, KAPALI MARAŞ’IN ULUSLARARASI HUKUKA UYGUN OLARAK AÇILMASI İÇİN DE, DOĞRUDAN TİCARET TÜZÜĞÜ İÇİN DE ÇALIŞMAYA BAŞLAYACAĞIM GÜNDÜR. DOĞRUSU BUDUR. O YÜZDEN GENİŞ KADROLARA İHTİYACIMIZ VARDIR. BU KADROLARI BİZ KURARIZ” Cumhurbaşkanı adayı ve Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs’ta bulunacak çözümün siyasi eşitliğe dayalı bir federasyon olacağı görüşünü bildirdi. Erhürman, “Siyasi eşitliğin olmadığı bir federasyona evet demeyeceğini” kaydetti ve “Doğrusu budur” dedi. CTP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, Erhürman, Hakikat TV’de soruları yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı’nda yeni bir vizyona ve stratejiye ihtiyaç olduğunu söyleyen Erhürman, Cumhurbaşkanlığı’nın da artık eskisi gibi olmaması gerektiğine inandığını vurguladı. “DIŞARIYA AÇILAN TEK PENCERE” Cumhurbaşkanlığı makamının Dışişleri Bakanlığı görevini de üstlendiğine vurgu yapan Erhürman şunları kaydetti: “Cumhurbaşkanlığı makamı bizim dışarıya açılan tek siyasi penceremizdir. Müzakerecidir, bunun yanında bütün dışarıyla ilişkileri kurabilecek tek makamdır. Biz bir taraftan müzakere ederken, bir taraftan da halkımızı dışarıya açma yükümlülüğü altındayız. İnsanlara ‘üretin’ derken, insanlara ürettiklerini satabilecekleri dış dünya ilişkilerini kurabilmek zorundayız. Sporcularımıza ‘çok çalışın kendinizi geliştirin’ derken, onların yurt dışında müsabakalara katılabilecekleri olanakları yaratmak zorundayız.” “İSTİKRARLI TEK MAKAM” Ülkenin koşullarından dolayı, istikrarlı tek makamın Cumhurbaşkanlığı olduğunu da söyleyen Erhürman, kısa ömürlü hükümetlerle orta ve uzun vadeli projeleri hayata geçirmenin imkânsız olduğunu anımsattı, Cumhurbaşkanlığı’nın iç konularda da topluma liderlik etmesi gerektiğini vurguladı. Asıl meselenin seçimin hemen ardından, 19 Ekim’de başlayacağını söyleyen Erhürman, sağlıkta, ekonomide, turizm ve yüksek öğrenimde ciddi hasarlar oluştuğunu, Doğu Akdeniz’in fokur fokur kaynadığını, içeride ve dışarıda çok yoğun bir dönem yaşanacağını kaydetti. “FEDERASYON İÇİN İRADE GEREKLİ” Erhürman, 2004’te ve 2017’de çözüme çok yaklaşıldığını anımsattı ve şunların altını çizdi: “İkisinde de çözüme ulaşamadık. Nedenlerini çok iyi düşünmemiz gerekir. Federasyonun konuşulmadık tarafı kalmadı. Yeter ki irade olsun. Kıbrıs Rum tarafı çeşitli dönemeçlerde zaman kazandığı takdirde, daha iyi pozisyonlar yakalayacağını ve o pozisyonlarda Kıbrıs sorununa daha güçlü şekilde çözüm üretebileceğini düşündü. Son dönemde büyük devletleri Türkiye’ye karşı arkasına almakla beraber, Kıbrıs Rum tarafı da yavaş yavaş özne olma gücünü kaybetme riski ile karşı karşıya kalıyor.” “HERKESLE DİPLOMATİK İLİŞKİ ÖNEMLİ” BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında 5’li konferansı toplama girişimi ile ilgili de değerlendirmeler yapan Erhürman, “Bu müzakerelerin ucu açık olmayacak, sonuç odaklı olacak. Sırf müzakere olsun diye, müzakere yapılmayacak. Doğrusu budur” dedi. Kıbrıs sorununun uluslararası bir sorun olduğunu ve Doğu Akdeniz’deki tüm gelişmelerden etkileneceğini kaydeden Erhürman, masaya giderken, ilgili tüm devlet ve kurumlarla doğru zeminde iyi ilişkiler ve diyalog kurulması ve tüm diplomatik ilişkilerin en etkili bir şekilde yürütülmesi gerektiğini söyledi. Erhürman, siyasi eşitliğin olmadığı bir federasyona ‘evet’ demeyeceğinin de altını çizdi. “EŞ ZAMANLI ÇALIŞMALAR” Müzakere süreçlerinde çok zaman kaybedildiğini söyleyen Erhürman, “Tekrardan zaman kaybedeceğimiz bir noktaya gelmeyi istemem. O yüzden beşli konferansa çalışmaya başladığım gün, Kapalı Maraş’ın uluslararası hukuka uygun olarak açılması için de, Doğrudan Ticaret Tüzüğü için de çalışmaya başlayacağım gündür. Doğrusu budur. O yüzden geniş kadrolara ihtiyacımız vardır. Bu kadroları biz kurarız” ifadesini kullandı.