‘KIBRIS TÜRK DEVLETİ’ İSMİ ORTAK NOKTAMIZDIR

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, ‘Kıbrıs Türk Devleti’ isminin hem Annan Planı’na destek verenlerin hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne sahip çıkanların ortak noktası olduğunu söyledi.

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Arıklı, Kanal T’de yayınlanan Hayata Dair programına katılarak Gökçe Örnekal’ın sorularını yanıtladı, gündemdeki konularla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Bakan Arıklı, son dönemde gündemde olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) isminin değişimiyle ilgili “Normalde ‘Kıbrıs Türk Devleti’ ismi hem Annan Planına oy verenlerin hem de KKTC’ye sahip çıkanların ortak buluştuğu noktadır” dedi. Arıklı, kendi görüşüne göre KKTC isminin tek bir ülkenin coğrafi bölünmüşlüğü ifade ettiğini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti dendiğinde de “kuzey” kelimesinin bölünmüş bir vatanın bir parçası gibi algılandığını ifade etti.

“En başında bu federasyona açık olduğumuzu anlatmak için KKTC’yi ilan eden kişilerin düşüncesi... zaten Anayasaya da onu koymuşlar... ‘biz bu devleti, cumhuriyeti ilan ediyoruz ama bir gün ola federasyon olursa çok rahat bir şekilde yıkar, o federasyonda yerimizi alırız’ idi. Ama artık zaman geçti ve değişti. Biz Kıbrıs Türk Devleti veya Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ismini içselleştirmeliyiz, bunu da devletimizin ismini değiştirerek ortaya koymalıyız” diyen Arıklı, isim değişikliğinin, tanınmada kararlılığı ifade ettiğini ve Birleşmiş Milletlerin (BM) verdiği ismin kullanılacağını kaydetti.

Bakan Arıklı, buna ek olarak hükümetleri zorlayan, KKTC Anayasası’nda “değiştirilemez” denilen maddelerinin dışındaki maddeleri değiştirme imkanı bulunacağını anlattı.

Arıklı şöyle konuştu:

“Anayasada bizi çok zorlayan maddeler var. Biz bu Anayasayı birkaç defa en masum isteklerle değiştirmeye kalktık ama değiştiremedik. Bu Anayasada, hiç bir anayasada olmaması gereken teferruat maddeleri var ki gerçekten hayatımızı zorlaştırıyor. Yani Meclis’te nisabın kaçla açılacağını yasaların kaç oyla geçirileceğinin anayasada olmasına gerek yok. Bunun normalde bir iç tüzükle düzenlenmesi gerekirdi. Veya Yüksek Mahkeme Yargıçlarının kaç kişi olacağının anayasada ne işi var? Veya kamulaştırmayla ilgili maddenin anayasada ne işi var? Buna benzer bir takım daha değişlikler var. Aynı şekilde sol cenahtan da geçici 10’uncu maddenin değiştirilmesi gibi düşünceler var. Gelin bu anayasayı iktidarıyla muhalefetiyle değiştirelim.”

“PARLAMENTER SİSTEM HALKI YOZLAŞTIRIYOR”

Vatandaşların siyasileri eleştirmeleriyle ilgili de konuşan Arıklı, halkta ‘ne kadar çok şikayet edersen o kadar çok beklentilerine cevap alabilirsin’ anlayışının yerleştiğini, son yapılan anketin sonuçlarına rağmen bir sonraki genel seçimlerde de hemen hemen aynı sonuçların ortaya çıkacağına işaret etti.

“Bugün seçim olsa netice ne olur? Üç aşşağı beş yukarı bu sonucu çıkaranlar, gider yine aynı partilere oy verir. Aslında herkes memnun da o şikayet etmeyi alışkanlık haline getirmiş. Yağmur yağsa sorumlusu hükümet oluyor” diyen Arıklı, parlamenter sistemin ülke insanını, kültürünü ve manevi duygularını giderek yozlaştırdığını ve yok ettiğini, bu sistemin mutlak surette değişmesi gerektiğini vurguladı.

Arıklı şu ifadeleri kullandı:

“Netice olarak bu halkın büyük bir kısmı sistemden şikayetçidir, siyasi partilerden şikayetçidir ancak bu sistemi bu düzeni yaratanın kendileri olduğunu düşünmüyorlar. Tekrar söylüyorum... yarın seçim olsa, yine aşağı yukarı aynı sonuç çıkar.”

“HÜKÜMETİN DEVAMI KONUSUNDA HEMFİKİRİZ”

Bayıdırlık ve Ulaştırma Bakanı, son dönemde hükümet ortakları arasında sorun olduğu ve Demokrat Parti’nin (DP) hükümetten çekileceği yönündeki bir soruya karşın hükümet ortakları olarak geçtiğimiz gün bir toplantı gerçekleştirdiklerini ve koalisyon hükümetinin devamından yana karar aldıklarını söyledi.

KKTC’de kolaisyon kültürü oldukça geliştiğini ancak büyük partilerin hükümette yanlızmış gibi davranıp küçük ortaklarını ötekileştirip hassasiyetlerine değer vermemeleri nedeniyle uzun ömürlü olması gereken koalisyon hükümetlerinin fazla hayatta kalamadığını kaydetti. Arıklı, “Biz bu hükümeti kurarken 2027’ye kadar devam etmesi konusunda nalaşmıştık. Bunu yaparken hükümetin büyük ortağının ortaklarının hassasiyetlerine önem vermesi gerekiyor. Üç ortak da hükmetin istikrarlı bir şekilde devam etmesi gerektiği üzerinde hemfikir. Büyük ortak, diğerlerinin hassasiyetlerine önem vermeden kendi başına hareket ederse, o koalisyonun ömrü fazla uzun olmaz. Ancak netice itribarıyla sorun çözüldü. Umarım aynı sorunu yaşamadan yolumuza devam edebiliriz” şeklinde konuştu. 

“LED REKLAM EKRANI YASAL DEĞİL, BAŞKAN DA ANLAYIŞ GÖSTERİP KALDIRIYOR”

Bakan Arıklı, Girne Dr. Fazıl Küçük Çemberi üzerine konulan LED reklam ekranının yasal olmadığını, trafik güvenliği açısından tehlike arz ettiğini, Girne Belediye Başkanı Murat Şenkul’un da bu konuda anlayış gösterip ekranı kaldıracağını aktardı.

O slogan konup bölge halkından gelen şikayetlerden önce ekranın dikkatini çekmediğini, yapılan inceleme sonucu tabelanın Karayolları Dairesi’ne ait bir alana izinsiz olarak yerleştirildiğinin tespit edildiğini söyledi.

Tabela Girne Belediyesi tarafından konur konmaz müdahale etmesi gerektiğini belirten Arıklı, geç müdahaleden dolayı halktan özür diledi.

“Trafikte dikkati dağıtan, kazaya sebebiyet verebilecek ışıklı tabelaların olması son derece yanlış. Başka bölgelerde de o slogaın yazılı olduğu değiişik tipteki tabelalar duruyor, çok da umurumuzda değil” diyen Arıklı, Murat Şenkul’a anlayışından dolayı teşekkür etti.

Bakan Arıklı, diğer yandan yapımı tamamlanmak üzere olan Girne-Alsancak Yolu üzerinde bulunan Alsancak kavşağı nedeniyle trafik sıkışıklığı yaşandığını, Başbakan Ünal Üstel ile bölgeye gidip vatandaşlarla görüşüldüğünü ve o noktaya bir çember yapılmasına karar verildiğini ifade etti. Arıklı, “Birkaç ay sonra o bölgede inşallah trafik sorunumuz olmayacak” dedi.

“SOL İDEOLOJİDEKİ BAZI KİŞİLERDE ÇİFTE STANDART VAR”

Bakan Arıklı, ülkede özellikle sol ideolojiye sahip bazı kişilerde ciddi bir çifte standart olduğunu, bunu da hayatın bütün katmanlarında görüldüğünü belirtti.

Girne Belediyesi’nin  Hirondel Çemberi’nde yaptığı çalışmayı sabırla bekleyen ve tolere edenlerin,  Havalimanındaki aksaklıklar nedeniyle ağıza alınmayacak hakaretler yağdırdığının altını çizen Arıklı, “Projeyi itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni yaptılar. Bu onların zihniyetinin nasıl bir çifte standartla donatıldığının bir göstergesi. Çok da umurumuzda olmayan bir tavırdır çünkü kabul edilebilir değil ve tartışmaya değmez” şeklinde konuştu.