Evvela BM’in itibarının dibe vurduğunu, çöktüğünü belirtelim. İşte ağır aksak güya bir şeyler yapmaya çalışır görünür ama nafile. Hiçbir sorunu çözmüş değildir, çünkü sorunları yaratan BMGK beşlisidir de ondan. Bu takdirde nasıl çözülebilir ki?? Her el uzattığı yerde veya BM’ne götürülen meseleler yıllarca uzayıp gider, çatışmalar olur sonra nice biraz durulur, tekrar başlar. Meşhur Dış İşleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, 1970 yılları sonlarında ‘ Birleşmiş Milletler toplantıları büyük bir kahvehanedir ‘ demişti. Kimse meseleye Adaletli bir şekilde bakmaz, kendisini doğrudan ilgilendirmediği konularda BMGK 5 gadimici üyenin ayrı ayrı çıkarları söz konusu olduğundan, biat ettiği hangisi ise onun doğrultusunda hareket eder.
Örnek ararsanız işte Kıbrıs, Filistin, Libya, Irak, İran, Mısır, Suriye, Lübnan, Vietnam, Ukrayna, Sudan, Tayvan, Uzak Doğu, Afrika, baskı altındaki ülkeler vs.
Kıbrıs’ta, Cumhuriyet ortaklarından nüfusu fazla olan diğer ortağa saldırır, çünkü 3 yıl önce yeni kurulan Cumhuriyetin Antlaşmalarını ve Anayasasını kendine göre değiştirmek ister, kabul etmediği için ortağına saldırır, Antlaşmaları çiğner, eşit ortağından daha güçlü olduğu için devletten kovar, 103 köyden göç ettirir, katliama ve ambargolara tabi tutup ablukaya alır. Yıllarca abluka altında saldırılar karşısında var oluş mücadelesine girişen Türk ortak uzun süre her türlü büyük zorluklarla boğuşur, çırpınır durur. Garantör Anavatanı Türkiye yardımları olmasaydı bu gün Kıbrıs’ta Türk ortak çoktan yok olmuştu.
Dünyayı güya idare eden BMGK beşlisi meseleye güya el attı, adaya Barış Gücü yolladı, Cumhuriyetin idaresini saldırgan darbecilere verdi ve 3 ayda sorunu halledecek dedi. Anlayacağınız, kümesteki tavukları tilkilere teslim etti, yolladığı Barış Gücü askerleri de tilkilere yardım etti. Derken saldırılarla katliamlarla aradan 11 yıl geçince darbeciler bir büyük darbe daha yaptı. Hesapta Garantör Yunan Cuntasıyla birlikte. Doğrudan Cumhurbaşkanına ve sarayına, tanklar toplar havanlar, darmaduman ettiler ortalığı. Kıbrıs Helen Cumhuriyetini ilan ettiler, Cumhurbaşkanını da öldürdüklerini birlikte dünyaya duyurdular. Baş teröristi da Cumhurbaşkanı koydular vs.
Aha oldu 737 ay alınan bu 186 kararının üzerinden. 740 ay da oldu Rum saldırgan ortağın Antlaşmayı bozması. Yani 61 sene 8 ay oldu. Türk ortak cezalı, kümeste tıkılı. Darbeci Rum keyfi yerinde güya Cumhuriyeti idare eder, halbuki idare ettiği Helen Cumhuriyetidir. BM de destekçileri, yetmedi AB’ne de alındılar mükafat olarak. Öyle ya, adamlar iki kere darbe yaptılar Kıbrıs Cumhuriyetine, ortalığı darmadağın ettiler, sonra savaşa da sebep oldular, eee desteklenmeyi kat kat hak ettiler. BM, Referandum yaptı ‘ HAYIR ‘ oyu çıkardılar ezici çoğunlukla, Türkler de evet dedi. Rağbet hayır diyen tarafa oldu, saygı duymalar kutlamalar alkışlar, yardımlar. Eeee Türklere, Türklere cezalar katlandı haklı olarak. Sebebi, başını giyotine yatırmadı o yüzden.
Bunca utanmazlıktan, Adaletsizlikten, taraf tutmalardan, göz göre göre tamamen suçlulara destek çıkmalardan, koruyup kollamalardan sonra ne yani beklersiniz pişmanlık duysunlar da Türklerin haklarını geri versinler, hade hazır algı operasyonlarıyla gizli saklı maddi desteklerle ikiye böldükleri Müslüman Türklerin yanında yer alsınlar da Hristiyanları cezalandırsınlar, hem da bunca yıl yaptıkları haksızlıkları hem tükürdüklerini yalasınlar? Böyle bir şey mümkün değildir.
Zamana oynarlar, çökmemizi beklerler. Bakınız ne yüzsüzler çıkar aramızdan aşikar olarak Rumların yaptığı her şeyin üstünü örterek onları savunarak ne güzel rahatça ‘ İşgalci Türkiye adadan çıksın, Cumhuriyete saldırdı, Kıbrıs’ın yüzde 37’sini zapt etti, işgalinde tutar’ uluorta diyen genç yaşlı bayanlarımız ve erkeklerimiz var yollarını şaşırmış, saldırgan darbeci ve işgalcilerin avukatlığına soyunmuş. Çözüm BM’nin elindedir, Adaletli olmadığı için sorun çözülmez, uzar. 186 kararı bozulmazsa çözümsüzlük sürer, Rumlar asla çözüme yanaşmaz, Türkleri varlık diye kabul bile etmez, nerede kaldı eşit kabul etsin???? Netanyahu’nun Rumlara dediği gibi, ‘Kıbrıs Cumhuriyetini siz temsil edersiniz, dünya sizi tanır, Türkleri Cumhuriyete ortak niye alasınız, deli mi oldunuz????? O yüzden BM GS Bay Guterres’in davetine boşuna gidildi, O kovanda arılar bal yapmadı, yapmaz da, hele 186 sayılı kovan yürürlükte olursa danne yapmaz. Kahvehane velhasıl kelam.