Geçtiğimiz günlerde bu ve birkaç kavşaktan daha söz ettim, sorun kavşağın tehlikeli oluşundan değil, sorun yolu kullanan sürücülerdedir ne yazık ki. Diğer trafik hadiselerinde de sorunun yüzde doksandan fazla sürücülerde olduğu gibi. Sözünü edeceğim bu dört yol kavşağında bu güne kadar ciddi bir olay olmaması şansın bizden yana olmasından, ayrıca yürekleri ağızlara getiren ve kesinlikle ölümle sonuçlanacak cinsten olayların, dilimizin ulaştığı konuştuğumuz bütün tanıdıklara ilk olarak bu kavşaktaki tehlikeyi aktarıp tedbirli olmalarından dolayıdır.
Söz konusu dört yol kavşağı, Yeni Boğaziçi köyünde Ambelya bölgesi diye bilinen Mağusa-İskele ana yolunun Doğu bölgesinde ana yola paralel Kuzey-Güney istikametli, Kristal Rocks Otel bağlantılı St Hilarion ana yolunun Mağusa- İskele ana yoluna çıkmadan hemen önce, sağ taraftan Ambelya Taverna istikametinden Mağusa istikametinde Salamis Bay Hotel girişine kadar uzanan bu çevre yolunun, St Hilarion ana yolu ile kesiştiği dört yol kavşağıdır.
Ambelya yolu diye bilinen bu yol tali yol olarak belirlenmiş olup dört yol kavşağında hem Dur tabelası hem de DUR çizgisi mevcuttur. Bu kavşakta üç taraflı görüş mesafesi çok çok fazladır, 300-800 metre. Yalnız Ambelya Taverna istikametinden Mağusa istikametinde kavşakta görüş mesafesi SIFIRDIR. İşte sorun burada başlar, bizim öyle korkusuz ve düşüncesiz ve umursuz ve kurallara ve insanlara saygısız sürücülerimiz vardır ki adeta gözü kapalı bu dört yol kavşağında karşıya 80-100 km süratle geçerler, geldiği süratle sol taraftan Otel tarafından gelen araçları zerre görme imkanı olmadığı halde gelişigüzel sol tarafa geniş kavis çizerek korkusuzca dalarlar. Otel yönünden gelen sürücü de Ambelya Taverna yönünden gelen aracı göremez. İki taraftan görüş mesafesi sıfırdır, ama tali yoldan gelenin durması gerek ama durmuyor. O yüzden tehlikeyi önlemek diğerlerine düşüyor da dere her zaman kütük getirmez.
Benim evim itibarıyla güzergahım, Rocks otelden kavşağa doğrudur, başka alternatifim yok. Kavşağa yanaştığımda adım adım ilerlerim, gözüm sağ köşedeki evin duvarında, gelen araba varsa durur beklerim, yoksa yavaştan sola dönerim. Asla Mağusa-İskele Ana yoluna çıkmam, canımı başkalarının sağ ayağının altına emanet etmem. Ve yine belirteyim, bayan sürücülerin arabasında fren sistemi yok mu acaba derim. Tabii tümünü kast etmiyorum, ama kuralları ihlal etmekte erkeklerden geri kalmazlar, kimse kusura bakmasın, tespitlerim böyle. Çok kişi da buna katılır zaten. Bu kavşakta ben hem kendimi, hem bu şekilde araç kullanan magandaların hayatını çok kurtardım. Sanki, hep bana mı denk gelir diye kendime sorarım.
O yüzden, yarın çok geç olabilir, bu ve geçen hafta bahsettiğim kavşaklara her kim bakacaksa yapsın düzeltsin, buralara etkili tümsek lazım. Yolun kabahati yok, tümsekler yollar için değil bizim içindir, yollar ne yapsın tümseği. Kim yapacaksa acilen yapsın, benden uyarması. Sakın yabana atmayın. Ben çok karşıyım tümseklere bariyerlere beton duvarlara, ama bakınız ısrar ederim yapılsın diye. Karşıyım, olmasını istemem, utanç vesilesi olduğu için. Sağ olalım yaşayalım utanan utansın, utanmayan varsın devam etsin. Öyle sürücüler var ki, adeta arabasını devirmeye çalışır, kırıp dökmeye çalışır, canını düşünmez, başkasının canını zerre düşünmez. Arabayı nasıl takla attırır derdinde adeta. Voyvodalık, magandalık aldı başını gider, trafik en kötü en güvensiz zamanı yaşıyor ve gittikçe de kötüleşiyor. Ama Meclisimiz tatilde 3 aylık, devamı da olacak. Bu trafik öyle bir çığırından çıkmıştır ki, tabii esas çıkan sınırlarımız içindeki insanlardır, yerli-yabancı ayni, üzüm üzüme baka baka. Çevre de ayni, pislik içinde, at gitsin savurt gitsin mantığı.
Konu çevre yolunun Salamis Bay Otel kavşağında 5 tane banka vardır, yani bankamatik. Gidiniz görünüz, hem oradaki yolun çok kısa bir mesafede 3 virajın darlığını yoğunluğunu, sıkışıklığını, üstelik ekmek parası için uğraşan taksi yazıhanesinin de orada zora sokulup sıkıştırılmasını, trafiğin sürekli sıkışmasını, tehlikesini, denetimsizliğin dik alasını, vurdumduymazlığı izleyin. Bakınız kimse ilgilenmeyecek. Trafikte ölümler olunca bir iki gün şunu yapacağız bunu edeceğiz, toplantı, çalıştay malıştay cek cak cuk cık falan tansiyon düşürülür, küllü suyu gibi oturulur. Tekrarlayalım, sadece cezalar bu trafiğin kötü gidişatını durduramaz, yani bizim durumumuzu düzeltemez diyorum, BU MAYA GENE TUTMAZ, YILLARDIR TUTMADI ZATEN, anlatamadık gitti.
Parantez açalım. Rumlar hem bazı AB ileri gelen ülkeleri ve bazı yetkilileri, Türkiye’nin AB süreci Kıbrıs’tan geçer diye buyururlar. Yani, darbeci işgalci saldırgan, Kıbrıs sorununu yaratanları, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak tanı demek isterler. Türkiye’ye; kendi istedikleri çözüm şeklini kabul et derler. Rumların haklı, Türklerin suçlu asi olduğunu kabul et derler, Türklerin içinde bir varlık olarak bulunmadığı Cumhuriyetin, Kıbrıs Cumhuriyeti olduğunu kabul et derler. Türk Halkı Rumlarla eşit olamaz derler. Geçen aylarda BM Genel Sekreteri Sn Guterres, Kıbrıs’ta iki eşit varlık vardır dedi diye ortalığı velveleye vermişti Rumlar. Eee Federalciler hem barışçılar birleşik Kıbrıs’çılar, nasıl birleşelim sizce? Yahu, Mecliste 50 siyasetçi Vekil var, bir o kadar da dışta vekil olmayan siyasetçimiz var, hadeyin siz de bu baskılara dayatmalara, haksız taleplere bir cevap veriniz da görelim seçmenler olarak sizi. Ortaklığımızı elimizden zorla alanlara, gaspçıların ortaklığımıza çökmesine onay verenlere karşı bir ses veriniz, hep birlikte ses verelim, ne onu yaparsınız ne öbürünü. Salla külahı gitsin??