Kamuda örgütlü KTAMS ve KAMU-SEN’in yöneticileri tarafından, devletimizin en önemli kurumlarından Kamu Hizmeti Komisyonu’nun (KHK) Başkanı Ömer Köseoğlu’na yönelik öne sürülen iddialar ve bahse konu kurumlar arasında oluşan ihtilaf, sendikaların bugün Cumhurbaşkanlığı önünde yaptığı basın açıklamasıyla bir başka safhaya taşınmıştır. Her iki sendika başkanı, yapmış oldukları açıklamada Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a çağrıda bulunarak KHK başkanının görevden alınmasını talep etmiştir. Demokratik hukuk devleti olan KKTC’de, her birey ve kurumun kendilerine yasalarla çizilen kazanımlarını arama hakkının her koşulda baki olduğu gerçeğinden yola çıktığımızda, ilgili sendikaların haklarını hukuken aramasında bir engel olmadığını hatırlatmakta fayda vardır Bağımsız bir kurum olan Kamu Hizmeti Komisyonu’nun farklı dönemlerde atanmış yönetimi tarafından oy birliğiyle alınan bir karara, Cumhurbaşkanı Tatar’ın müdahale etmesinin hukuken ve etik olarak söz konusu olamayacağına dikkati çekiyoruz. Bu noktada Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, komisyona sadece KHK Başkanı Ömer Köseoğlu ve KHK üyesi Hüseyin Kavaz’ı atadığını, diğer tüm üyelerin farklı dönemde atandığını vurgulamakta yarar vardır. Kamu Hizmeti Komisyonu ve Dairesi Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları Yasası’nın Kamu Hizmeti Komisyonu başkanı ve üyelerinin istifaları ve görevlerine son verilmesiyle ilgili dördüncü kısımda, komisyon başkanının görevden alınmasına sebebiyet verecek gerekçe net bir şekilde ortadadır ve bugün sendikalarla KHK arasında yaşanan ihtilafta KHK başkanının görevden alınmasını gerektirecek herhangi bir unsur ortada bulunmamaktadır. Bu bağlamda, siyasi saikle Cumhurbaşkanı Tatar’ı yaşanmakta olan ihtilafın içine çekmeye çalışmak, kabul görecek bir yaklaşım olmayacaktır. Hiç kuşkusuz, kurumlar arasında yaşanan ihtilaf, ülkede kurumlar arası güven nosyonunu sarsacağından toplumsal barışa büyük zarar verme potansiyeli taşımaktadır. Bu nedenledir ki, sendikalar ve Kamu Hizmeti Komisyonu arasında yaşanmakta olan sürecin taraflarının olaya itidalle yaklaşarak ortak bir noktada uzlaşması, toplumsal fayda bağlamında ivedilikle gerekmektedir. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yasaların kendisine verdiği yetki ışığında, görevini toplumsal fayda merkezli yürütmeye, demokratik bir hukuk devleti olan KKTC’nin tüm kurumlarına eşit mesafede durmaya her zaman olduğu gibi bugün de devam edecektir.