Gardiyanoğlu’na göre sosyal güvenlik sistemimiz güya uçuşa geçti...

Bazı kişi veya yetkililerin dayanaksız veya gerçeği saptıran açıklamaları için genelde kullandığımız deyimlerin başında "Ağzı olan konuşuyor" gelmektedir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu’nun geçtiğimiz ay yaptığı bir açıklama maalesef gayri ihtiyari bu deyimi mırıldanmamıza neden olmaktadır.

Gardiyanoğlu yaptığı açıklamada, bakanlığına bağlı kurumların “altın çağını yaşadığını” ileri sürdü. Bakanın başarı olarak nitelendirdiği iddiasına göre; Sosyal Güvenlik sisteminde mali istikrar sağlanmış, sosyal hizmetlerde yıllardır bekleyen projeler hayata geçirilmiş ve Sosyal Sigortalar ‘da şu anda 2 milyar TL'ye yakın mali güce ulaşılmıştır. Gardiyanoğlu, Eczacılar Birliği ile tam uyum içinde çalıştıklarını, 200 eczane ile sözleşme imzaladıklarını ve sağlık hizmetlerinin daha erişilebilir hale geldiğini savundu.

Öncelikle belirtmek gerekir ki, sosyal güvenlik sistemimizde başarıdan bahsedebilmek için afaki söylemlerden ziyade mevcut olgulara, eğer varsa performans hedeflerine ve bu hedeflere ne ölçüde ulaşıldığına yönelik somut sonuçların ortaya konması gerekmektedir. Dolayısıyla, aşağıdaki olgular ışığında; Sayın Gardiyanoğlu’na tekrar sormak istiyoruz. Sosyal güvenlik sistemimiz altın çağını mı? Yoksa teneke çağını mı yaşıyor?

1. KKTC sigorta sisteminden emekli kişilerin %41.19’unun asgari ücretin altında maaş aldığı ve bu şekilde maaş alanların %13’ünün ise 25 yıl prim yatırımı yapan kişilerden oluştuğu ifade edilmektedir. Ayrıca, KKTC’de brüt asgari ücretin 51.202 TL, net asgari ücretin ise 44.546 TL olduğu gerçeği yanında sigorta emeklilerinin yaşam kalitesini değerlendirmek açısından dört kişilik bir ailenin aylık açlık sınırı 30.597 TL, aynı ailenin aylık yoksulluk sınırını ise 86.036 TL olduğu dikkate alındığında; sosyal güvenlik sistemimiz altın çağını mı yaşıyor Sayın Gardiyanoğlu?

2. Çalışan ve emekli sigortalılar için doktor tarafından yazılan ve hatta bazıları kronik hastalıklar için elzem olan ilaçların ve muadillerinin sigorta reçetesine girmemesi; hayati riski olan hastalıklara ait ilaçların temininde zaman zaman problem yaşanması; Emar (MRG) ve diğer röntgen çekimlerinin ya makine tamiratı veya bakımı ya da sıra bahanesiyle yılan hikayesine dönmesi; araç gereç bozukluğu gerekçesi devlet hastanesinde ameliyat tarihi için aylarca beklenmesi, yasak olmasına rağmen doktorların özel hastanelerde hasta bakmaya başlamaları nedeniyle genelde sabah 11:00’den sonra devlet hastanelerinde tedavi olma imkanı kalmaması; acil yardım servislerinin 24 saat boyunca izdihama boğulmuş polikliniğe dönüşmesi nedeniyle dar gelirlilerin tedavide güçlüklerle karşılaşması ve en vahim olanı Devlette malzeme yok bahanesiyle 15,000 Sterlin gibi büyük rakamlara özelde ameliyat yapalım tezgahının yaşandığı KKTC’de sosyal güvenlik sistemimiz altın çağını mı yaşıyor Sayın Gardiyanoğlu?

3. Günümüz aşırı sıcaklarında eylem yapmak zorunda kalan ben deniz de dahil diyabetli bireyler için hayati öneme haiz insülin pompa cihazları ile birlikte kullanılan sensörlere ek ücret talep etmeye başlayan ve yer yıl uygulanan kurul raporu alma zorunluluğunu kolaylaştırmayan işkenceci bakanlığın yer aldığı KKTC’de sosyal güvenlik sistemimiz altın çağını mı yaşıyor Sayın Gardiyanoğlu?

4. Bizim gibi ülkelerin temel amaçlarının başında hiç kuşkusuz özellikle emeklilerin refahını ve yaşam kalitesini İskandinav Ülkeleri ve İngiltere’deki standartlara çıkartmak olmalıdır. Dünyada en iyi uygulama örnekleri olarak gösterilebilecek bu ülkelerde emeklilere sunulan hak ve menfaatleri: Düşük gelirli kişilere yönelik, asgari düzeyde gelir sağlamayı amaçlayan, gelir durumuna göre belirlenen yardımlar (Emeklilik Kredisi); Özellikle Emeklilik Kredisi alanlar olmak üzere, hak kazananlara kira ödemelerinde mali yardım (Konut Yardımı); Kış aylarında ısınma masraflarına yardımcı olmak için vergisiz yıllık ödeme (Kış Yakıt Ödemesi); Uygun olanlar, çoğunlukla Emeklilik Kredisi veya diğer hak kazandıran yardımlar alanlar için elektrik faturalarında tek seferlik indirim (Sıcak Ev İndirimi); Belirli Emeklilik Kredisi türlerini alanlar için ücretsiz NHS reçeteleri, diş tedavisi ve tıbbi randevulara ulaşım masraflarında yardım (Sağlık Masraflarına Yardım); Birçok yerel yönetim, yaşlı sakinlere ücretsiz veya indirimli otobüs yolculuğu imkânı (İndirimli seyahat); Bakıma muhtaç kişilere, gelir düzeylerine bakılmaksızın Katılım Ödeneği gibi çeşitli engellilik yardımları (Engellilik Yardımları); Bakıcılar, Bakıcı Ödeneği almaya hak kazanabilirler ve engelli veya hasta birine bakanlara sunulan diğer faydalar ve destek hizmetleri (Bakıcılara Destek); Çeşitli hayır kurumları ve kuruluşlar, mali durumların yönetilmesi ve yardımların talep edilmesi konusunda tavsiyeler (Finansal Danışmanlık ve Destek);Gazilere ve belirli sağlık sorunları veya engelleri olanlara destek (Özel İhtiyaçları Olanlara Destek); Tüm İskandinav ülkelerinde, vatandaşların önceki kazançları veya çalışma geçmişlerine bakılmaksızın, garantili gelir sağlayan temel veya asgari emeklilik sistemi (Temel Güvenlik); Finlandiya’nın emeklilere konut, sağlık ve seyahat yardımlarıyla birlikte ulusal emeklilik, kazançla ilişkili emeklilik ve ek emeklilik sağlaması; ve Norveç’in yasal emeklilik, gelire bağlı emeklilik ve ek yardımlardan oluşan bir sistem yanında ücretsiz bakım çalışması yoluyla emeklilik hakkı kazanma olanağı sağlaması şeklinde özetlenebilir.

Sonuç olarak; Devlet bütçesinin iflası ve sistem bozukluklarından dolayı sosyal güvenlik sistemine tabi vatandaşların bir nevi işkence çektiği ve çağdaş ülkelere göre hak ettiği refah ve yaşam kalitesinden oldukça uzakta olduğu KKTC’de sosyal güvenlik sistemimiz altın çağını mı yaşıyor Sayın Gardiyanoğlu?