Kıbrıs sorununu başlatan hem cumhuriyeti yıkan Rum ve Yunandır

İspat için fazla yazmaya lüzum yoktur. 21 Aralık 1963 ile 15 Temmuz 1974 tarihlerini hatırlatmak yeterlidir. İki asırdır hayal kurdukları Kıbrıs adasını Yunanistan’a ilhak ‘ENOSİS’ etmek için her şey mubah diyerek adada yapmadıklarını bırakmadılar. 1960’ta Türk – Rum eşit ortaklığında kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti bu sebepten dolayı zor topuz üç yıl sürebilmiştir. Hem de Türkiye-Yunanistan ve İngiltere de Cumhuriyetin bağımsızlığı ve idamesi için garantör olduğu halde. Ne var ki Yunanistan garantör olduğu halde Cumhurbaşkanı Makarios ve EOKA tedhiş örgütüyle gizli işbirliğinde adaya gemiler dolusu silah ve 20 bin Yunan askerinin yasa dışı sokulmasıyla Cumhuriyetin ortağı Türk halkını bir gecede etkisiz hale getirip soy kırım yapma planları, Türklerin savunmasıyla ve akabinde Garantör Türkiye’nin sert ihtarları ve Hava Kuvvetlerinin ada üzerinde uçmasıyla ilk girişimleri sekteye uğratılmıştır.

1963’ten sonraki 11 yıl zarfında ayni amaçlı girişimleri tekrarlanmış ancak her defasında örgütlenen Türk Mücahit Kuvvetleri ile Türkiye’nin anında ve yerinde müdahale ve ültimatomları sayesinde bozguna uğratılmıştır. Bu Var Oluş mücadelesi sırasında Kıbrıs Türk Halkı çok Şehitler, yaralılar vermiş, 103 köyden göç etmek zorunda kalmış, çok ilkel şartlarda çadır baraka ve mağaralarda yarı aç yarı çıplak, endişe içinde abluka ve saldırılar altında, Kızılay yardımlarıyla, iman inanç özveri umut ve kararlılıkla mücadele ederek dim dik ayakta durmuş, destanlar yazmıştır.

15 Temmuz 1974’te Yunan Cuntası-EOKA B terör örgütü birlikteliğinde bu defa önceden yıktıkları Kıbrıs Cumhuriyetine erken ENOSİS amaçlı ikinci büyük darbeyi gerçekleştirdiler. Tanklarla toplarla havanlar ağır silahlarla CB Makarios’a ve saraya saldırdılar. Dünyanın gözleri önünde yapılan bu darbede sarayda yüzlerce Rum koruma görevlisi katledildi, saray ise darmadağın edildi. Darbeci başı Nikos Sampson, Makarios’un öldürüldüğünü, yerine kendisinin atandığını, Kıbrıs Cumhuriyetinin de yıkılıp yerine Kıbrıs Helen Cumhuriyetinin kurulduğunu TV den dünyaya duyurdu. Bizzat izledim. Bundan sonrası Makarios’un İngilizler tarafından kaçırılıp BMGK’ne götürülmesi, buradaki ifşaatları ve itirafları ve ardından Türkiye’nin meşru müdahalesi, Barış Harekatı.

Nikos Sampson kim bilir misiniz, 1955’lerde İngiliz askerlerinin eşlerini Maraş’ta çarşı ortasında arkalarından vuran ve fotoğraflarını çeken, ertesi gün da gazetesi Maxi’de yayınlayan. Manifestoda gazete kağıdı yazılı diye gemiler dolusu her türlü silahı Kıbrıs’a sokan terörist başı. Küçük Kaymaklı saldırılarında masum sivil halkı göç ettirip Hüseyin Ruso’nun ve bölge halkından Şehitlerin olduğu saldırıların çete komutanı.

Yunan garantör olduğu halde boyundan büyük ne işlere kalkıştığı halde, hala hiç sıkılmadan deve kuşu gibi başını kuma sokarak yaptıklarının bilinmediğini yahut unutulduğunu zannedip atıp tutuyor, sütten çıkmış ak kaşık misali kendisini masum göstermek istiyor. Her fırsatta her platformda Türkiye aleyhine çabalıyor, Türkiye önünde takoz olmaya çalışıyor, yukarıda özetle yazılanları sanki kendileri yapmamış havasında ahkam kesiyorlar hiç sıkılmadan. Efendim, ‘ Türk istila ve işgalinin emrivakisi olan KKTC’yi asla tanımayacaklarını, diğer devletlere de KKTC’ye değil, ‘ Kıbrıs Cumhuriyetinin egemenlik bağımsızlık ve toprak bütünblüğüne mutlak saygı gösterme ‘ çağrısı da yaptı Dış işleri bakanlığı. Eeee bunlar çabuk hırsızları oynarlar. Halbuki surat olsa insan içine çıkmazlar, değil Kıbrıs’a gelmek, 100 mil uzağından geçerler de bu tarafa dönüp bakmazlar.

Kıbrıs Cumhuriyetine saygıları olsaydı iki defa darbe yapmazlardı, Başpiskoposları hem Cumhuriyetin Cumhurbaşkanı Makarios’a karşı toplarla tanklarla hem saraya saldırmazlardı. Makarios’u öldürdük demezlerdi, Kıbrıs Cumhuriyetini yıktık yerine de Kıbrıs Helen Cumhuriyetini kurduk demezlerdi. İngilizler tarafından BMGK’ne götürüldüğünde orada Makarios’un konuşmasına Rum temsilci ile birlikte Yunan temsilcisi şiddetle karşı çıkmazlardı. Ama Türkiye’nin ısrarıyla ve diretmesiyle konuşmasını yaptı. Bunlar gerçekler, kendilerinin yalanlarını yaptığı gibi bunları şeyimizden çıkarmadık.

Ey Yunan Dış işleri, BM’de Rumlardan oluşan bir Cumhuriyet kaydı mevcut değildir. Hani BMGK’in 186 hukuk dışı taraflı oldu bitti kararı var ya, bu karar geçicidir, pamuk ipliğine bağlıdır ayrıca 3 aylık süre içindi. Ama bu gün 61 sene 9 ay oldu ( 741 ay ) habire uzatılır, hatır gönül işi, taraflı yani anlayacağınız. Bu uzun süre gösteriyor haksızlığın büyüklüğünü. Sene sonu uzatması olacak, seni göreyim ey Rusya sakın ola uzatma da görelim Hristodulidis’i da Pedridis’i da. Baksanıza, her ikisi da Rusya’yı saldırgan işgalci gösterir, Kıbrıs’ta yollattı, Akdeniz’den uzaklaştı. Soykırımcıdır ya diğer soykırımcı İsrail ile kol kola, canciğer, adada onlara da üsler verdi Hristodulidis, hem ABD ve Fransa’ya da. Hade görelim bakalım Adalet yerini bulsun.

Bakınız, Rum Radyo televizyonu RİK, CYPRONETWORK Şirketinin yaptığı ‘ 1974 darbesi ve Barış Harekatı ‘na ‘ ilişkin anket sonuçlarını yayımladı. 15 Temmuz 1974 darbesinin sorumluları olarak ankette yüzde 41 Yunan Cuntası, yüzde 34 ‘nün EOKA B Grivas, yüzde 15’nin Makarios ve hükümeti olarak belirtildi. Başka diyeceğim yok, BMGK ve AB haricinde. Ki bunların Kıbrıs Cumhuriyetini, Antlaşmalarını, Anayasasını çiğnemeleri ve çiğnetmeleri Rum-Yunan’dan az değildir.

Hristodulidis efendi, 2017’de Montana’da kaldığı yerden ha? Kaldığı yerden derken kopardığınız yerden demek istedin. Aradan 8 seneden fazla geçti hade gelin konuşalım, yağma yok bayım. OTO STOP yapılacak mesele değil. Sana göre hava hoş, oyala gitsin nasıl olsa Cumhuriyet elinizde, işgalinizde darbeciler olarak. 2004 Referandumda fırsatı kaybettiniz, bir daha o fırsatı vermeyiz. Hem Rumlarla alıp veremediğimiz değildir Kıbrıs siyasi sorunu, bu sorunu uzatıp bu hale getiren BMGK ve AB’nin ta kendileridir. Sizin de işinize gelir mesele uzasın. Kıbrıs sorununu zamanında isteselerdi çoktan bitirirlerdi, ama istemediler uzasın istediler ki onlar da yararlanabilsin. İşte Güneye yerleştiler bütün silahlarıyla füzeleriyle, uçaklarıyla gemileriyle askerleriyle. Ah Hristodulidis acınacak haldesiniz, kim kurtaracak onların elinden sizi, çıkarmak isteyecen da çıkmayacaklar, çıkmazlar, elinizden da alacaklar. Makarios gibi yalvaracan, Türkiye kurtar diye. Rumlarla zorla birleştirilip birlikte yaşamaya mecbur değiliz. Bunu kimse isteyemez.