Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB) ve Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen), son dönemde gazetecilere yönelik tehdit ve şantaj olaylarının giderek arttığını belirterek, meslektaşlarına yapılan saldırıların sadece bireylere değil, toplumun haber alma hakkına yönelik ciddi bir tehlike oluşturduğunu vurguladı. Ortak açıklamada, yetkililere çağrıda bulunularak, tehditlerin derhal soruşturulması ve sorumluların yargı önüne çıkarılması talep edildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ülkemizde son yıllarda gazetecilere yönelik tehdit olayları giderek artıyor. Gazetecilerin canları ile malları ile tehdit edilmeleri ne kadar ürkütücü ise tehdit ve şantaja yönelenlerin bu davranışlarını korkusuzca sergilemeleri de o kadar düşündürücüdür.
Ölüm tehdidi alan gazeteciye yönelik saldırı, yalnızca bireye değil, doğrudan toplumun haber alma hakkına yönelmiş pervasız ve kabul edilemez bir gözdağıdır. Bu tehdit, hukuk devletine karşı bir meydan okuma ve basın özgürlüğünü ortadan kaldırma girişimidir.
Buradan herkese ilan etmek istiyoruz. Hiç kimse, hiçbir güç odağı, hiçbir yapı; bir gazeteciyi susturmak, korkutmak veya görevinden uzaklaştırmak için tehdidi bir araç olarak kullanamaz. Bu bir saldırıdır ve bu saldırı; karanlık yöntemlere sığınanların acizliğini, şiddete ve baskıya yaslananların ise toplum karşısındaki gayrı resmi durumlarını açıkça ortaya koymaktadır.
Beklentimiz, meslektaşlarımıza yönelen her tehdidin, derhâl ve en sert şekilde soruşturulması; sorumlular kim olursa olsun yargı önüne çıkarılmasıdır. Emniyet güçlerinden beklentimiz meslektaşlarımızın can güvenliğinin sağlanması, hukuki süreçlerin gecikmeksizin işletilmesi ve bu kişilerin yasaların öngördüğü en ağır şekilde cezalandırılmalarıdır.
Bu bildiriyi, gerçeğin peşinde koşan hiçbir gazetecinin yalnız olmadığını, hiçbir tehdidin özgür basını teslim alamayacağını ve toplumun bu tür saldırılara karşı sessiz kalmayacağını net bir şekilde duyurmak için hazırladık.
Biz basının özgür bir şekilde gazetecilik görevini yapmasını istiyoruz.
Biz ifade özgürlüğünün korunmasını istiyoruz.
Biz bu ülke vatandaşlarının korkusuzca yaşamaları için ülkeye denetimsiz girişlerin önüne geçilmesini işitiyoruz.
Biz bu ülkede tehditlerin, kundaklamaların, kurşunlamaların sorumlusu olarak gördüğümüz çetelerin etkisizleştirilmesini istiyoruz.
Biz bu ülkenin daha yaşanabilir olması için her zaman katkı koymayı sürdüreceğiz. Aynı şekilde Devleti yönetenlerin de bizim duyduğumuz endişeleri hissetmesini istiyoruz.
Unutulmasın ki basını özgür olamayan toplumlarda demokrasiden söz edilemez ve halk etkisini yitirir.
Biz halkın etkisinin yitirilmemesi için mücadele ediyoruz.”