Ne iktidarda var hayır ne muhalefette

Ne iktidarda var hayır ne muhalefette

Al birini vur ötekine. Meclis hayırlısıyla yeni binaya yerleşti, ne oldu yerleşti de ayni hamam ayni tas, gerçi binanı yapımına bir şey diyeceğimiz yok memnuniyetten başka lakin o meşhur Ata Sözümüzü akla getirmedi değil. Neyse, önemli olan Kıbrıs Türk Halkının menfaatine ve hayrına olmasıdır. Ne var ki, eski Meclis binasında yaşananlar burada da aynen yaşanıyor, bal yapmaz arı desek yerindedir. Halkın beklentilerine cevap verecek yasalar, tedbirler, iyileştirmeler, değirmeni çevirecek dişlilerin yenilenmesi, tamiri, bakımı bağlamında elle tutulur değişimler, halkı rahatlatacak yapılanmalar için öneriler tasarıların peş peşe sunulması ve görüşülmesi dolayısıyla sonuçta Adaletli ve verimli kararların oy birliğiyle alınması, bu vesileyle ülkemizde grevlerin eylemlerin değil, huzurlu ve stresten yoksun bir ortamda halkın beklentilerinin karşılanması ve bu yönde istikrarın sağlanması öncelik olmasıdır.

Bir taraf vurdumduymazlığı, günü birlik davranmayı adet haline getirip bununla günü kapatmayı, diğer taraf ise ülkede iyileşmeyi huzur ve asayişin değil, şikayetlerin artarak devamından yana olduğu ortadadır. Haftanın her günü Meclisin çalışması gerektiği bir ahvalde olmamıza rağmen haftada bir yahut iki bazen 15 günde bir, bazen 99 gün sonra toplanıp bağırma çağırma hakaret yahut güncel yahut denetim!!! Görevi!!! Gibi oyalanmalarla toplantıyı bir hafta sonraya sarkıtmakla hiçbir şey olmayacağı aşikardır. Eli kulağında yaz tatili geldi hayırlısıyla. Okullar ne kadar randımanlı geçirmişse Eğitim yılını Meclis daha beter. Ben yukarıdan aşağıya değişim diyorum, bu potansiyel mevcuttur, mevcut değil deniyorsa her şey müstahakkımızdır diyorum.

Bakınız, görmek isteyen etrafta yaşanan olumsuzlukları anında görür. Sayın Vekillerimiz, Hükümet edenlerimiz de görürler, görmemiş olamazlar, mümkün değil. Yetkili mercilerden izin gereken bir iş bir faaliyet yapılacağında, evet izin alınır sorun bundan sonra başlar. O işin takibi yapılmaz, örneğin bir yol kenarına bankamatik yahut reklam tabelası konmak ister. İzin alınır alınmasına da o tabelaların büyüklüğü, konulacağı yer, yola yakınlığı, kaldırım, banket durumu. Diğer bir husus bankamatikler, Salamis Bay Oteli girişinde sol servis yol kavşağına ki burası 30-35 metre mesafe içerisinde yol ‘ S ‘ şeklinde kısa mesafeli virajlıdır, üstelik bu yola hemen ileride bir de tali yol bağlanır, 5 bankamatik konulan yol kavşağındaki yer ancak 8-10 metre kare, sıkışık halde tam virajda. Bu bankamatiklerden ötürü öyle tehlikeler yaşanıyor ki bu Otele giden yol ile sol tali yol kavşağında hiç sormayın, yol ağzının tıkanması cabası, yolun dar oluşu da ayrı. Bu kavşağa İskele yolundan Otele yahut Koca Reis’e de giden yola sapan araçların sayısının da haddi hesabı yokken ve izinleri verirken tam bankamatiklerin bitişiğinde en az 10-15 taksisi olan Taksi yazıhanesini de hiç hesaba katmadınız mı ey yetkililer????? Burada öyle trafik sıkışması oluyor ki hiç sormayın. İnsanımız, küçük virajların içine park ediyor, bankamatikte işlem yapmak sanki bir ayrıcalıkmış gibi davranıp kimseyi sallamıyor, burası tam bir kaos. Çoktan yazmak istedim lakin belki birileri görür da önlem alır bekledim, ne gezer. Kaymakamlık, Belediye, Karayolları, Polis her kim bakarsa bu işe ilgilensin diyorum. İşte bu gibi çarpıklıkları kimse görmüyor mu, kimse ilgilenmiyor mu? İzin ile yapılan bir işin mutlak takibi ve denetimi olması gerekir, ben böyle bilirim.

Bu Salamis Otel kavşağından Ambelya bölgesine İskele Yoluna paralel giden servis yolunun Kristal Rock Otele giden ilk Dörtyol kavşağında, Kuzey Güney istikametli olan yol tali yoldur ve DUR çizgileri belirsiz haldedir, sağ tarafta Kristal Rock Otel yolu ana yoldur. İskele Anayolu çıkışında DUR işareti vardır. Lakin Salamis tarafından gelen yolun kavşağı karşılıklı tali yol olduğu halde burayı kullananlar ne yazık ki arabayı ölümüne sürmekte 100 km süratle tali yoldan karşı yola durmaksızın hatta sağına soluna bakmaksızın geçmekte. Ben buradan Yeni Boğaziçi Belediyesine ve Polis Müdürlüğüne açıkça bildiriyorum, burada vuku bulacak herhangi bir trafik hadisesi mutlak surette ölümle sonuçlanmadan önce gerekli tedbirleri almalı, Dur çizgisi boyanmalı, DUR levhası konmalı, öyle yüksek tarafından da tümsek konmalı. Roks Otel yolu hep kullandığım yoldur, ana yoldur ama kavşakta ben duruyorum, çünkü hayatımı kendim koruyorum, başkalarına asla bırakmam.

Bu arada gözlemlediğim durum ve edindiğim izlenim Trafiğin Polisin mesuliyetini çok aştığıdır. Polisin bu trafiğe yetişmesine ve istenmeyen hadiseleri önlemesine imkan ve ihtimal yoktur. Trafik, sanıldığından çok çok kötüdür, gün geçtikçe de kötüleşir. Saygı, sabır, anlayış, düşünce, hoşgörü, itidal kalmadı. Stres, acelecilik, vurdumduymazlık her yerde, bencillik, açıkgözlük, tinyozluk hat safhada, herkes kendi kuralını uyguluyor. Hükümet edenlerden bir beklenti de yok, Trafik Seferberliği, herhangi bir atılım, bir kıpırdama yok maalesef. Mesele bu.

Öğrencilerimizi taşıyan otobüsün hadisesinde ben çok kısa da olsa telefonda gördüğümde frenleri tutmadı dedim eşime. Neyse ki gerçekten hafif atlatıldı. Öğrenci otobüslerinin iyi- kötü durumu hakkında sorumluluğu olan çoktur, bu hadise olana kadar beklenmesi hatadır ihmaldir, bunlar kimlerdir herkes kendini bilir. Otobüsün durumunu bilip söylemeyenler de. Direksiyona geçerken herkes ilerisini gerisini bir daha düşünsün, hayatını, başkalarının hayatını birkaç saniye veya bir iki dakikaya denk tutmasın, akşam eve gittiğinde de Tanrıya Şükretsin. Zira, Trafik hata kabul etmez, son pişmanlığı da fark ettirmez. Kırmızı Plakalılara DİKKAT, motosiklet ve bisikletlilere hem yayalara da. Herkese Trafik hadisesiz günler.