UBP milletvekili Hasan Taçoy, Kanal T Televizyonu’nda yayınlanan “Günaydın Kıbrıs” programı’nda Pınar Gözek’in sorularını yanıtladı. Taçoy, Kıbrıs meselesine ilişkin görüşlerini anlattı. Taçoy, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın  BM Genel Sekreteri’nin kişisel özel temsilcisi Maria Holguin’in, kendisi ve Rum lider Nikos Hristodulidis’in katılımıyla bir üçlü görüşme teklifini reddetmesi kararını desteklediğini açıkladı. Taçoy, Kıbrıs Türk halkının adadaki varlığının devamı açısından bu yaklaşımın  doğru olduğunu belirtti.

Kıbrıslı Türklerin tarihsel olarak da ayrı bir halk olduğunu dile getiren Taçoy, adada iki halkın (Rumlar ve Türkler) varlığını ve azınlıklarının  bulunduğu gerçekliğinin Kıbrıslı Rumlar tarafından göz ardı edildiğini vurguladı.  Taçoy, Kıbrıslı Rumların kendilerini adanın tek hakimi olarak gördüklerinden dolayı Kıbrıs Türk halkını yıllarca görüşme masasında azınlık olarak nitelendirdiklerinin altını çizdi.

Taçoy, Güney Kıbrıs’ın Osmosis politikası ile Kıbrıslı Türkleri nasıl hiç edebilirim şeklinde birtakım yaklaşımlar sergilemekte olduğuna da dikkat çekti. Bu bağlamda, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kıbrıslı Türklere yönelik açıkladığı  14 maddelik  paketinde  tamamen Kıbrıslı Türkleri kandırmak amacına yönelik olarak ortaya atıldığını söyledi.

Taçoy, Yabancılara mal satışına ilişkin hazırlanmakta olan yasaya ilişkin olarak da “kötü para iyi parayı kovar” prensibinin dikkate alınarak  bu çalışmanın yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Taçoy, kötü paraya sahip birisinin sürekli olarak bir yerler satın aldığını, elinde iyi para olanın da bunun karşısında başka taraflara kaçtığını söyledi.

Taçoy, bu sorunu hükümet olarak da görüyoruz dolayısıyla çözüm ortaya koymamız lazım dedi. Bu yaklaşımın uygulamaya yansımasıyla büyüyen ekonomi ile ters yönde hareket eden yaşam kalitesindeki düşüşün de dengelenebileceğini söyledi. Taçoy, ekonomik dengenin kişi bazında sağlamanın güçlüğüne de işaret ederek, “gayri yasal şeyleri yasal çerçeveye sokup, kötü paranın iyi parayı kovmasının önüne geçmeliyiz” dedi. Suç gelirinin aklanmasına izin verilmemesi gerektiğini vurguladı.

Taçoy, Ulusal Birlik Partisi’nde önümüzdeki aylarda gerçekleşecek kurultaya ilişkin de açıklamalarda bulundu. Taçoy, kurultayda seçilecek kişinin sadece UBP Genel Başkanı olmayacağını, aynı zamanda ülkenin Başbakanı olacağına da vurgu yaptı. Bu bağlamda UBP kurultayının diğer parti kurultaylarından daha farklı olduğuna işaret etti.