“Taşınmaz Mal Edinme ve Uzun Vadeli Kiralama (Yabancılar) Değişiklik Yasa Tasarısı”nın ele alındığı komitede yer alan CTP Milletvekili Ongun Talat, hükümeti eleştirdi.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ongun Talat, “Taşınmaz Mal Edinme ve Uzun Vadeli Kiralama (Yabancılar) Değişiklik Yasa Tasarısı”nın aceleyle, telaşla gündeme geldiğini, “sektörle ilgili istatistiki veri olmadan” ve “nüfus politikası belirlemeden” hazırlandığını ve bu mantıkla faydalı sonuç alınamayacağını söyledi.   

Her şeye rağmen söz konusu yasayla ilgili komitede aktif rol oynadıklarını, birçok maddeyi düzelttiklerini belirten Talat, “Ancak parti olarak sahipleneceğimiz bir yasa değil” dedi.   

BAĞIMSIZ TV’de yayınlanan, Genel Yayın Yönetmeni Ali Baturay’ın sunduğu “Markaj” programına konuk olan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Ongun Talat, kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.  “Hükümetin elinde hiçbir veri yok”    Talat, CTP’nin çok önceden, ortaya komplo teorileri atılmadan, mevcut hükümet paniğe kapılmadan çok önce konuyu, defalarca gündeme getirdiklerini, tamamen Kıbrıs Türk halkının çıkarları üzerinden yasa yapılmasını önerdiklerini söyledi.     Yasa çalışmalarının verilerden hareketle yapılması gerektiğini belirten Talat, hükümetin elinde hiçbir veri yokken yasa çalışması yaptığını kaydetti. El yordamıyla bir şeyler yapılmaya çalışıldığını ifade eden Talat, “Elimizde veri yok. En önemli maddelerden birisi, ‘bir ilçenin yüz ölçümünün yüzde 7’sinden, ülke genelinin de yüzde 3’ünden fazlası yabancıların elinde olamaz’ şeklinde kota düzenlemesi geldi. Şimdi elimizde ne var bilmiyoruz, istatistiki veri yok. Kafadan atıldı. Biz alternatif öneri getirdik ama biz de verilerden hareketle yapmadık” dedi. “Yasanın ekonomik etki alanı dikkate alınmadı”   

  CTP’nin hükümette olması ve böyle bir yasanın gündeme gelmesi durumunda bu şekilde yapmayacağını belirten Talat, “Biz hazırlansaydık bürokrasimizi ona göre işletecektik, verileri ona göre elde edecektik ve daha bilimsel yöntemle ekonomik etki alanını hesaplayacaktık” dedi.     Yasanın ekonomik etki akanının çok önemli olduğunu ifade eden Talat, “Sizin sektörü daraltmanız gerekir ama bir anda daralttığınızda hangi etkileri yaratacak, piyasaya etkileri ne olacağını bilmiyoruz” diye konuştu.    Sektördeki bazı işlemlerin kara para aklanmanın bir yöntemi olarak görüldüğünü belirten Talat, “Mesela Ekonomi Bakanlığı bu çalışmanın hiçbir yerinde yok. Mesela kaç tane tapuya yatırılmış satış sözleşmesi var? Tapu Dairesi, geriye dönük çalışma yapmalı, kontrol etmeli ne kadarı yabancı ne kadarı yerlidir bilinmeli. Yabancılar ansızın yurttaşlık aldıysa onu kontrol etmesi gerekir falan” dedi.     Hükümet yükümlülüklerini yerine getiremediği için Türkiye’nin “Alın bunu yapın, o tarafta ben de sıkıştım” demiş olabileceğini belirten Ongun Talat, “Bu durum Türkiye açısından anlaşılabilirdir ama birisi söylemeden biz neden yapmıyoruz da Türkiye Cumhuriyeti’nin de işine yarasın? Konu budur” diye konuştu. “Bu sorunun aslında Kıbrıslı Türklerin sorunudur”   Mal Edinme ve Uzun Vadeli Kiralama (Yabancılar) Değişiklik Yasa Tasarısı’nın Türkiye’den geldiğini, Türkiye Hükümeti’nin isteğiyle yapıldığını iddia eden Ongun Talat, Türkiye Cumhuriyeti’nin FATF (Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü) listesinde gri listede olduğunu söyledi.   

Türkiye’nin gri listeden çıkmaya çalıştığını belirten Talat, bu çerçevede KKTC’de de tedbir alınması için çaba harcandığını kaydetti.     Suç gelirlerinin aklanması konusunun da bu kapsamda olduğunu aktaran Talat, “Başka alanlarla da yapılmasını bekliyoruz, Türkiye sorunları tespit etti ve düzeltme yapmak için çalışma yapıyor” dedi.     Bu sorunun aslında Kıbrıslı Türklerin sorunu olduğuna dikkat çeken Talat, CTP olarak Kıbrıslı Türk halkının çıkarları üzerinden bu konuyu gündeme getirdiklerini kaydetti. “UBP, yasayla ilgili kendi içinde anlaşmazlık yaşıyor”    Söz konusu yasa için yaşanan süreçte UBP’nin kendi arasında anlaşmazlığa düştüğüne dikkat çeken Ongun Talat, “Yasa hızla geçirilmeye çalışıldı, sanki o gün bitireceklermiş  gibi davranıldı ama bitmedi” dedi.   

UBP’nin yasayla ilgili kendi arasında anlaşmaya çalıştığını ve bir süre bunu beklediklerini dile getiren Talat, tuhaf bir sürecin yaşandığını anlattı.     Yasanın Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne yararlı bir şekilde olmasını temenni ettiklerini belirten Talat, Kıbrıslı Türklerin çıkarlarını koruyan bir yasa olmasını istediklerini ifade etti.   

KKTC’yi tanıyan ülkelere yani Türkiye yurttaşlarına üç daireye kadar hak verildiğini aktaran Talat, “Bir maddede yapılan düzeltmede ise bir projenin yüzde 80’i yabacıya diğer 20’si TC ve KKTC’ye satılabilir deniliyor. Biz bunun yüzde 70’e 30 olmasını istedik. ‘Yüzde 70’in içinde Türkiye vatandaşları olan tüm yabancılar yer alsın, yüzde 30’un içinde de sadece Kıbrıslı Türk olsun dedik. Bunun geçici olmasını önerdik. Fakat geri adım atmıyorlar” dedi. “KKTC’nin genel nüfus politikası önemli”     KKTC’nin genel nüfus politikasının çok önemli olduğuna dikkat çeken Ongun Talat, ülkenin ulusal güvenliğini tehdit edecek veya sosyo ekonomik yapısını bozacak bir yabancı artışının planlama dahilinde yapılması gerektiğini söyledi. Talat, -hükümette yabancı artışına dair bir politika olmadığını dile getirdi. “İMO’dan bize bir talep gelmedi”    İnşaat Mühedisleri Odası (İMO) Başkanı Abdullah Ekinci’nin “Biz kendimizi bu yasayla ilgili paydaş görüyoruz ama kimse bizi çağırmıyor” sözlerine de değinen Talat, bu kararı komite başkanının yetkisinde olduğuna dikkat çekti.    Abdullah Ekinci’nin bu talebi muhalefet partilerine iletmesi gerektiğini belirten Talat, “Bize böyle bir taleple gelseydiler biz de onlara yardımcı olmak için girişimlerde bulunacaktık” dedi.     Söz konusu yasanın devletin hiçbir şekilde kontrol alanı altında olmayan bir takım hukuki ilişkilerin   kontrol altına çekilmesi için iyi olacağını ifade eden Talat, yasadaki bölgesel kota meselesinin olumlu bir olay olduğunu fakat sadece ilçe değil belediye bazında bakılmasını önerdiklerini söyledi. Holguin’in Kıbrıs temasları...   

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in Kişisel Özel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın Kıbrıs’taki temaslarına da değinen Ongun Talat, Holguin’in ortak zemin arayışı sırasında sivil toplum örgütlerinin görüşlerini almasının bir sakıncası olmadığını söyledi.     Holguin’in Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüşmesinin sadece 13 dakika sürdüğüne dikkat çeken Talat, Tatar’ın tutumundan dolayı bu görüşmenin kısa sürdüğünü savundu.     Holguin-Tatar görüşmesinin olduğu gün Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis ile görüştüğüne vurgu yapan Talat, bu görüşmede beklenenin aksine çözümcül konuşmalar yapıldığını vurguladı.


 

Editör: Pınar Gözek