Tatar içinde bulunduğu vahametin farkında mı?

Geçtiğimiz aylarda Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar için yaptığım bir değerlendirmede “Tatar koynunda yılan besliyor” teşbihinde bulunmuştum.

Bahse konu teşbihte, beklenenin aksine menfi etkiye neden olan ünlü tarihçinin bilindik gafından hareket ederek Tatar’ın ya kifayetsiz bir propaganda ekibine sahip olduğu ya da Tatar’a seçim kaybettirmek için misyon yüklendikleri yorumunu yapmıştım.

Dost acı söyler atasözünden hareketle seçim heyeti ve kampanyasını gözden geçirmek yerine Tatar ve şürekâsı bana yönelik suiniyet yakıştırması uğraşı içerisine girdiler. Dolayısıyla, bugün itibariyle yanlışta ısrar eden Tatar’ın sözde propaganda süreci o günkünden maalesef daha vahim durumdadır.

Tatar’ın seçim kampanyası ile ilgili vahameti artıran temel husus propaganda sürecinin maalesef seçmen davranışından kopuk yürütülmesidir. Tatar’ın propaganda heyeti seçim kazanmaktan ziyade marjinal kalmayı tercih eden ideoloji partisi görüntüsü vermektedir. Şöyle ki, seçmenin oy vermesinde en etkili olan “SEÇMENE MORAL VERME VE GELECEKTE DAHA İYİ KOŞULLARDA YAŞAM BEKLENTİSİ YARATMA” kıstası açısından Tatar’ın propaganda heyeti açık ve net olarak sınıfta kalmıştır. Tatar’ın ayrıca en güçlü rakibi Erhürman karşısında devamlı ayaklarına dolanan ve dolanacak olan aşağıdaki zaafları da söz konusudur:

· Tatar’ın ifadesiyle yeni siyaset, Kıbrıs Türkü üzerinde somut fayda sağlamazken aksine bu siyasetin sonucu olarak düşünülen tutuklamalar, emlak ve uluslararası ilişkiler açısından olumsuz tesir yaptığı algısı ortaya çıkarmıştır. Durum böyle olmasına rağmen, Erhürman özellikle Tatar dönemimde ortaya çıkan sorunların çözümü için seçmene pozitif söylemlerle ışık tutmaya çalışırken Tatar mevcut karanlık dönemi ısrarla aydınlık göstermeye çalışarak seçmenin aklıyla bir nevi alay etmekte ve seçmende kızgınlık yaratmaktadır.

· Tatar’ın seçim kampanyası son derece dağınık ve başıboş görüntü verirken Erhürman’ın seçim kampanyası son derece organize, sistematik ve profesyonel görüntü ve algı yaratmaktadır. Şöyle ki, Erhürman giderek coşkusu ve desteği artan şeklinde algılanan açık hava toplantıları/buluşmaları yaparken Tatar yemekli toplantılarla dahi kitlesini bir araya getirmekte güçlük çekmektedir.

· Erhürman’ın ittifak yaptığı TDP ve meslek örgütlerinin açık desteği kamuoyuyla paylaşılırken Tatar’a sözde destek veren koalisyon partilerine mensup bakan ve milletvekillerinin gönülden ve içten desteği halen daha kamuoyu tarafından gözlenmemektedir ve sorgulanmaktadır. Şöyle ki, koalisyona dahil bir parti lideri ve UBP’ye mensup bir bakan esas desteklerinin milli davaya olduğunu açıklarken, milli davayı en iyi Tatar’ın savunduğu iddiasında bulunmamakta ve kafa bulandırmaktadırlar.

· Tatar’ın potansiyel ve kurumsal olarak en büyük destekçisi konumunda olan UBP’de hem taban hem de tavanda sorunlar olduğu Başbakan’ın açıklamalarından da anlaşılmaktadır. Ayrıca, UBP tarihinde olmayan bir krizle Tatar’a yakın bazı kesimler Başbakanı yıpranma gayreti içine girerken teknokrat olduğu bile tartışma konusu olan ve Başbakandan güç aldığı iddia edilen malum kişilerin bazı bakanlara meydan okuması başta UBP camiası olmak üzere kamuoyu önünde yaşanmaktadır. Böylesi bir yapıdaki UBP, Tatar’a vereceği desteği doğal olarak tartışma konusu haline getirmektedir.

· Toplumsal algı olarak Tatar ve Üstel arasında halen daha ihtilaf olduğu, bunun zaman zaman Türkiye’ye şikâyet edildiği ve UBP’nin başta Üstel olmak üzere başka Cumhurbaşkanı adayı çıkarabileceği kamuoyunun günlük tartışma konusudur.

· Tatar’ın en güçlü yönü olarak lanse edilen Türkiye’nin adayı ve desteği argümanı giderek zayıflamakta ve aslında Türkiye’nin esas adayının Erhürman olduğu yönündeki algı olgularla da giderek güçlenmektedir.

· Devletin etkinliği ve verimliliğinden ziyade siyasi mülahazalarla saraya doldurulan ve vatandaşın vergileriyle ödenen sözde danışmanların ekseriyeti özgün ağırlığa sahip olmadığı için Tatar’ın seçim sürecine pek faydası olmamaktadır.

· Tatar’a sorgusuz destek vermesi beklenen ve KKTC’de havuz medyası olarak nitelendirilen yayın organlarındaki etkili kalemlerin dahi Erhürman’a açık destek belirtmesi fevkalade manidardır.

Sonuç olarak; bugünkü koşullar itibariyle Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı seçiminde kuvvetle muhtemel hüsran olmasına neden olacak vahametin esas vahameti Tatar ve ekibinin bunu idrak edememesidir.