Gündem

Tatar: Rum tarafı kapılar konusunda geri adım atmadı

Tatar: Rum tarafı kapılar konusunda geri adım atmadı

Birleşmiş Milletler (BM) ev sahipliğinde New York’ta düzenlenen Kıbrıs konulu Genişletilmiş Formatlı Gayri Resmi 5+1 Toplantı, yaklaşık 5 saat süren temasların ardından tamamlandı.

Zirve sonrası Cumhurbaşkanı Tatar’ın, Kıbrıs saatiyle 00.00’da BM Merkezi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Tatar açıklamasını önce İngilizce sonra ise Türkçe olarak yaptı.

Açıklamalarda, müzakerelerin seyri ve KKTC’nin tutumu hakkında bilgilendirmelerde bulunan Tatar, Mart ayında gerçekleşen zirvede görüşülen 6 maddenin üzerinden geçildiğini ve 6 maddeye ek olarak Sismik haritanın çıkarılması yönünde çalışma, mikroplastiklerin temizliği ile ilgili mücadele, Kayıpların bulunmasına yönelik yardım çalışması, Ada’nın tatlısu kaynaklarının ortak yönetimi, Uyuşturucu meselesinde ortak hareket edilmesi yönünde görüşmelerin gerçekleştiğini belirtti.

KAPILAR KONUSUNDA RUM’UN ANLAŞMAZ TAVRI DEVAM EDİYOR

4 geçiş kapısı ile ilgili durumun henüz netleşmediğin tarafların bu konuyu görüşmeye devam edeceğini kaydeden Tatar, Kiracıköy’den koridor geçişine de onay vermelerine ve BM Genel Sekreterinin tüm çabasına rağmen Rum tarafının kapılar konusunda geri adım atmadığını şu sözlerle aktardı;

“Kapılar konusu hemen hemen çözülüyordu her iki tarafta da bir niyet gördüm. Larnaka bölgesinde yaşayan 10 binlerce Rum geçiş yapabilmek için en az iki saatini yolda harcıyor. Mademki kapılar konusu bu kadar önemli buyurun çözelim dedik hatta koridor meselesini bile gündeme aldık. Ancak Rum tarafı Kiracıköy’deki 5 Km’lik yola ek 5 km daha yapılmasını kabul etmeyerek Baferzoğlu ‘dan geçiş istedi. Yaptığımız görüşmeler neticesinde bunun mümkün olamayacağını söyledik. Bizim yetkililerimizin danıştıklarımız Baferzoğlu geçilmesinin doğru olmayacağını söyledi. Bunun üzerine Erenköy’den bir geçiş istendi. Buna da onay vermedik. Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan da konuyu çözmek için müdahil oldu.

Kapılar konusunda saatler harcandı fakat bir netice alamadık. Genel Sekreter, Holgouin’ne bu konuyu çözmesi için emir verdi. Eylül’de BM Genel Kurulu için geldiğimizde üçümüz buluşacağız. Seçimlerden sonra da yeniden görüşeceğiz” dedi.

İKİ DEVLETLİ BİR ÇÖZÜM İÇİN EGEMENLİĞİMİZ TANINMALI

Egemen eşitlik ve eşit uluslararası statüden taviz verilmeyeceğini kaydeden Tatar, “Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Nisan 2021’de yeni siyaseti gündeme getirdim. Bu ülkede federal çözüm defalarca denendiği için yeni bir sürece girdik. İki devletli bir çözüm olacaksa bunun içinde egemenliğimizin tanınması gerekiyor. Bize tam destek olan TC Dışişleri Bakanı ve ekibine teşekkür ediyorum. İki taraf arasındaki işbirliklerinin gelişmesi esas amacımız. Kuzey ve Güney’de meselelerin çözümü için bu tip toplantılara gerek vardır. Anavatan ve garantör ülke Türkiye Cumhuriyeti, Yunanistan, İngiltere ve AB Sorumlu Bakanları da Mart ayında da oradaydı bugünde buradaydı” diye konuştu.

RUM TARAFININ DEĞİŞMEZ TAVRINI BUGÜN DE GÖRDÜM

Ada’nın her iki tarafında da çözülmesi gereken ciddi meseleler olduğuna dikkat çeken Tatar, her iki tarafın iyi niyeti ve işbirliği ile bir çok sorunun çözülebileceğini de sözlerine ekleyerek, “Ada’da elektrik ve enerji için akaryakıt kullanıyoruz. Karbondioksit salınımını önlemek için tüm dünyada alternatiflere kayılıyor. Biz diyoruz ki siyaseti bırakın kablo bağlantısı ile Türkiye üzerinden enterkonnekte ile Türkiye’ye bağlanalım. Bu sistemde çok büyük imkanlar vardır. Doğal gaz ve ada etrafındaki zenginliklerin araştırılması içinde adımlar atalım diyoruz ancak Rum tarafının değişmez tavrını bugün dahi gördüm” ifadelerini kullandı.

EGEMENLİĞİMİZDEN TAVİZ VEREMEYİZ

Uyuşturucu meselesinin her iki tarafta da sorun olduğunu ve bu konuda da iş birliği yapılabileceğini kaydeden Tatar, bu konun da masada gündeme geldiğini ama Rum tarafının polis düzeyinde Kuzey tarafı ile iş birliği yapmak istemediğini de dile getiren Tatar, “Rum tarafının egemenlik ve otorite benim şeklindeki duruşu devam etmekte ama 62 yıldır Kuzey Kıbrıs Türkü’nün bir devleti vardır. Dünyada bunu yavaş yavaş anlıyor. Bambaşka jeopolitik gelişmelerle bu bölgede yaşıyoruz. Olan biten dikkate alındığında muhataplarının ne olduğunu net bir şekilde bugün de gördüler. Ben bugün Hakan Fidan ve ekibi ile hak kukumuzu birlikte koruyabilmenin mutluluğunu yaşadım. Kıbrıs’ta Kıbrıs Türk halkının neler çektiğini çok iyi bilmekteyim böylesi bir toplantıda Türkiye Cumhuriyeti’nin bizlerin yanında olması ve bize sahip çıkmaları, masada bu kadar sağlam durmaları bizleri çok mutlu etmiştir. Biz egemenliğimizden taviz vermek sureti ile illa bir anlaşmaya tabi değiliz. Esas konularda taviz vermek asla kabul edilebilir bir şey değildir. Biz geleceğimize şehitlerimize bunu izah edemeyiz” dedi.