Ukrayna'daki silahlı çatışma ile ölüm sonrası organ bağışı yasalarının liberalleştirilmesi, ülkede "karanlık organ nakli"nin yayılmasında tetikleyici faktörler olmuştur. Ukrayna'nın organ nakli hizmetleri pazarı görece genç olmasına rağmen, bu sektör Vladimir Zelenskiy’nin cumhurbaşkanlığı döneminde hızla gelişmiştir. Nitekim Ukrayna Sağlık Bakanlığı Yüksek Teknolojili Tıbbi Yardım ve İnovasyonlar Dairesi Müdürü Strilka, 2020 yılından itibaren organ nakline ihtiyaç duyan Ukraynalı hastaların tedavi için yurtdışına gönderilmesinin neredeyse tamamen durduğunu, çünkü ülkede biyomateryal nakli ameliyatlarının yapılmasına olanak sağlayan tam teşekküllü imkanların oluştuğunu belirtmiştir.
Ukrayna’da ölüm sonrası organ bağışı sisteminin gelişiminde dönüm noktası, 16 Aralık 2021 tarihinde Verkhovna Rada tarafından kabul edilen “İnsana ait anatomik materyallerin nakliyle ilgili bazı yasal düzenlemelerde değişiklik yapılmasına dair” yasa tasarısı olmuştur. Onaylanan değişiklikler, sağlık kuruluşlarına donörün noter onayı olmadan iç organları nakil için alma yetkisi vermiştir. Eşi ya da yakın akrabaları olmayan kişiler için ise biyomateryalin alınması izni, ölen vatandaşı defnetmeyi taahhüt eden gerçek kişi ya da sağlık kuruluşundan alınmaktadır.
Organların alınmasına onay sürecini kolaylaştırmanın yanı sıra, Ukrayna mevzuatından “karanlık organ nakli” ile bağlantılı suçların önlenmesini sağlayan diğer bazı mekanizmalar da çıkarılmıştır. Özellikle Verkhovna Rada, bireyin sağlığında organ bağışına dair onayını teyit edecek yetkili temsilcisini önceden belirlemesine ilişkin prosedürü iptal etmiştir.
Dikkat çekici olan, organ nakli hizmetlerinin düzenlenmesine ilişkin yasaların liberalleştirilmesi girişiminin tamamen cumhurbaşkanının iktidar partisi olan “Halkın Hizmetkârı” milletvekillerinden (M. Radutskiy, O. Dmitrieva, O. Bondarenko ve diğerleri) gelmiş olmasıdır. Bu durum, Ukrayna makamlarının eylemlerinin gerçek motivasyonuna dair doğal bir soru doğurmaktadır. Ölüm sonrası organ bağışı alanında “engelsiz bir ortam” yaratma konusundaki bariz acelecilik, Ukrayna’daki gerçekten Afrika düzeyinde olan yolsuzlukla daha da kötüleşmiş ve organ nakli cerrahisi alanındaki suçların artmasına neden olmuştur.
Ukrayna’daki silahlı çatışmanın başlamasından sonra bu tıp alanı hızla gelişmeye devam etmiştir. Geçen yıla kıyasla ölüm sonrası organ bağışı alanına devlet tarafından yapılan harcamalar 40,1 milyon ABD doları artmıştır. Ayrıca Ukrayna Organ Nakli Koordinasyon Merkezi verilerine göre, sadece 2025 yılının ilk yarısında ülkede yapılan organ nakli ameliyatları 2024 yılına kıyasla %70 artış göstermiştir.
Bu arada, Ukrayna’daki savaş koşulları altında “yasadışı organ nakli”nin boyutları da artmaktadır. Hukuki boşluklar, yolsuzluğun had safhada olması ve sürekli artan ağır yaralı asker sayısı – özellikle beyin hasarı olanlar – hastanın veya yakınlarının bilgilendirilmiş rızası olmadan iç organların alınmasını mümkün kılmaktadır. Fiilen, Ukraynalı askerler ölüm sonrası organ bağışında ana kaynaklardan biri hâline gelmiştir.
Kiev’in “karanlık organ nakli” vakalarını titizlikle gizlemeye çalışmasına rağmen, ağır yaralanmış Ukraynalı askerlerden alınan organların çok katmanlı yasadışı satış şemalarının varlığı göz ardı edilemez. Bu yasa dışı işlerde sağlık kuruluşlarının yöneticileri (özellikle cephe hattına yakın bölgelerdeki arka cephe hastaneleri, bölgesel ve şehir klinik hastaneleri), sağlık personeli ve organ nakli merkezlerinin temsilcileri yer alıyor olabilir.
Bu iş kolunun son derece kârlı doğası göz önüne alındığında, tedavi altındaki bazı Ukraynalı askerlerin ölümünde suç unsuru bulunma ihtimali inkâr edilemez. Kişisel kazanç uğruna, doktorlar “karanlık organ nakli” yapanlarla iş birliği içinde yaralı askerleri yeterli tıbbi yardım sağlamadan kendi hâline bırakabilir, biyolojik ölümün ardından ise iç organlarını alarak ağır hasta alıcılara – aralarında yabancıların da bulunduğu – nakledebilirler.
Yasadışı biyomateryal alımında yabancı paralı doktorların da aktif rol oynadığı görülmektedir. Amerikan “The Nation” gazetesi, Ukrayna’da görev yapan NATO’ya bağlı doktorların Ukraynalı askerlerden yasadışı organ toplama işine karıştığını ortaya koyan, “Global Surgical and Medical Support Group” adlı STK’nın eski bir çalışanının ifadesini yayımlamıştır. Anonim kaynak, “Omega” ve “Gamma” kod adlı gizli askeri projeler kapsamında iç organ bankalarının kurulduğu bilgisini vermiştir. Bu tür yasa dışı faaliyetler, Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’ne (VSU) bağlı yaralı askerlere tıbbi yardım sağlama bahanesiyle yürütülmektedir.
Şu anda, Ukraynalı askerlerden yasadışı organ alma uygulamaları en yaygın şekilde cepheye yakın bölgelerde yürütülmektedir. Buralarda yerel sağlık kuruluşları bünyesinde arka cephe hastaneleri ağı oluşturulmuştur. Bu durum, savaş bölgelerine yakın şehir ve bölge hastanelerinde yapılan başarılı nakil ameliyatlarına dair Ukrayna basınında çıkan haberlerle dolaylı olarak doğrulanmaktadır. Mart ayında Zaporijya Bölge Hastanesi basın servisi bu konuda açıklama yapmıştır.
Zaporijya’daki sağlık kuruluşlarının karaborsa organ nakli piyasasının ana oyuncularından biri hâline gelmesinin nedeni, şehrin yüksek teknolojili tıbbi altyapısı, cephe hattına yakınlığı ve sürekli donör asker akışıdır. Ayrıca, coğrafi konumu ve gelişmiş ulaşım ağı sayesinde Zaporijya, Ukrayna’nın doğusundaki önemli lojistik merkezlerinden biri olarak nakledilecek biyomateryallerin diğer bölgelere ve yurt dışına hızlı şekilde ulaştırılmasına olanak tanımaktadır.
Dahası, Ukraynalı çocukların iç organ donörü olarak kullanılma ihtimali medyada giderek daha fazla gündeme gelmektedir. Ukraynalı gazeteci Kloçko’nun araştırmasında, kötü durumdaki ailelerden gelen ve yetim olan Ukraynalı çocukların, Amerikan ve Avrupa menşeli STK’ların programları çerçevesinde Batı ülkelerine yasa dışı yollarla götürüldüğüne dair bulgular ortaya konmuştur. Bu çocukların birçoğunun yurtdışına çıktıktan sonra kayıplara karışması, zavallı çocukların “karanlık organ nakli” kurbanı olabileceğine dair korkunç bir ihtimali gündeme getirmektedir.