Eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müsteşarı Ali Rıza Altay, Kanal T’de Ahmet Kaptan’ın programında, asgari ücretin 44.546 TL olarak belirlenmesini, gerçekte bir “maaş artışı” değil, altı ayda eriyen alım gücünün kısmi telafisi olarak değerlendirdi. Hayat pahalılığı ödeneğinin amacının çalışanı enflasyona karşı korumak olduğunu hatırlatan Altay, ancak bu düzenlemenin hemen ardından temel gıda maddelerine ve özellikle ete yaklaşık yüzde 20 oranında zam geldiğini vurguladı. Bu durumun, çalışanların alım gücünü daha maaşlarını almadan düşürdüğünü ve belirlenen rakamın yetersiz kaldığını söyledi.

Hükümetin, işverenlere “3’üncü dünya ülkesi çalışanlarının iaşe ve ibadesini sağladıkları” gerekçesiyle daha düşük asgari ücret ödeme imkânı tanımasını sert bir dille eleştiren Altay, bunu “buyur sömür” anlayışı olarak nitelendirdi. KKTC’de asgari ücretlilerin büyük bölümünü yabancı uyrukluların oluşturduğunu belirten Altay, bu düzenlemenin patronlara, çalışanlarını daha düşük ücretle çalıştırma kapısını açtığını ifade etti. Bu yaklaşımın, emeğin değerini düşürdüğünü ve işçi haklarını geriye götürdüğünü dile getirdi.

Aynı iş yerinde, aynı işi yapan farklı uyruktaki çalışanlara farklı maaş ödenmesinin ne vicdana, ne Anayasa’ya, ne insan haklarına, ne de ILO sözleşmelerine uygun olmadığını vurgulayan Altay, bunun açık bir eşitsizlik ve ayrımcılık olduğunu söyledi. Devletin kendi yasalarına ve imza attığı uluslararası sözleşmelere aykırı hareket etmesinin, hukukun üstünlüğü ilkesini zedelediğini ifade eden Altay, bu tür uygulamaların ülkenin saygınlığını ve çalışanların güvenini sarsacağını belirtti.