New York’taki 5+1 toplantısı öncesi konuşan Cumhurbaşkanı Tatar, BM Temsilcisi Holguín’in girişimleriyle yeniden şekillenen süreci değerlendirdi: “İki devletin iş birliğiyle atılacak adımlar Kıbrıs’ın geleceği için önemlidir; ancak resmi müzakereler ancak egemen eşitlik ve eşit statü kabul edilirse mümkündür” dedi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 16-17 Temmuz tarihlerinde gerçekleşecek olan New York’taki 5+1 formatındaki Kıbrıs görüşmeleri öncesinde parti temsilciler ile bir araya geldi. Görüşmelerin ardından basına açıklamalarda bulunan Tatar gerçekleştirecek 5+1 toplantıda 6 maddenin yine gündeme getirileceğini özellikle kapılar konusunda Rum tarafının uzlaşmaz tavrı, sınır kapısı yerine geçiş koridoru talebinin kabul edilemeyeceği bir kez daha vurgulayacaklarını aktardı.

6 madde dışında ise KKTC’ye yatırım yapan kişilerin tutuklanması, yatırımcılarım Rum tarafı tarafından baskı ve korkuya maruz kalmasının kabul edilemez olduğunu dile getiren Tatar, taşınma mal konusunda da mutlak suretle açıklama yapacağını belirtti.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar basına yaptığı açıklamalarda şu ifadelere yer verdi.

“HOLGUÍN’İN GİRİŞİMLERİYLE YENİ BİR TOPLANTI ZEMİNİ OLUŞTU”

"Yarın sabah New York’a hareket ediyorum. Bildiğiniz gibi, Mart ayında gerçekleştirilen 5+1 Genişletilmiş Cenevre toplantısında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri, Kıbrıs’ta yaptığı temasların ardından Kişisel Temsilcisi María Ángela Holguín’in sunduğu rapor doğrultusunda bu toplantının yapılmasına karar verdi. Cenevre’de 6 başlık üzerinde oluşan mutabakat çerçevesinde Holguín, yeniden Kişisel Temsilci olarak atandı ve bu başlıkların uygulanması ile Temmuz ayında benzer bir toplantının yapılması yönünde çalışmalar yürüttü."

Mart ayı toplantısından sonra Maria Holguin Kişisel Temsilci olarak atanmış iki kez Kıbrıs’ı ziyaret etmiş daha sonra Ankara, Atina ve AB, İngiltere ziyaretlerini gerçekleştirmiştir. Yaptığı bu çalışmalarla bu 6 başlıkta ilerleme kaydetmemiz ama aynı zamanda Temmuz sonu itibari ile benzer bir toplantının gerçeklemesi için girişimlerde bulunmuştur.

Her ne kadar bu 6 başlıkta istediğimiz kadar bir ilerleme kaydedememiş olsak da yine Cenevre’de sağlanan taban çerçevesinde Maria Holguin’in de girişimleri ile 16-17 Temmuz tarihlerinde New York’ta TC Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve ekibi, Yunanistan Dışişleri Bakanı, İngiltere Avrupa Birliğinden Sorumlu Bakanı ve BM Genel Sekreteri Antonio Guteress ile ekibi ve Holguin ile birlikte yine Kıbrıs’ta geldiğimiz aşamada iki devletin işbirliği ile nelerin yapılabileceği görüşülecek.

“EGEMEN EŞİTLİK VE EŞİT STATÜ TEYİT EDİLMEDEN MÜZAKERE OLMAZ”

27 -28 Nisan 2021’de yeni siyasetimizi sunmamız noktasında 4 yıldan fazla bir zaman geçmiştir. Egemen eşitliğimiz, eşit ulusal statümüz teyit edilmeden resmi olarak bir müzakere sürecine geçilemeyeceği daha sonra yine Holguin ile yapılan değerlendirmelerde bunun direkt uçuş, direkt temas şeklinde karşılanabileceği bunların da sağlanamadığı bir ortamda ciddi bir görüşme olabilmesi için ortak zemin oluşana kadar her iki tarafın iş birliği ile temasın, diyaloğun ve çeşitli farklı konularda bir takım yapılacak işbirliklerinin Kıbrıs Türkü ve Rum’una fayda sağlayacağı noktasında çalışmaların yapılması gerektiği düşüncesindeyiz.

“KAPILAR KONUSUNDA TEKLİFİMİZ MASADA, RUM’UN TALEPLERİ GERÇEKÇİ DEĞİL”

Cumhurbaşkanlığında 12 farklı teknik komitede Rum tarafı ile çeşitli konularda işbirliği yapmaya çalıştık. Bu 6 başlıktan bir tanesi gençlerin buluşması için ayrı bir teknik komitesinin oluşması ve çalışmaların başladığını kamuoyuna duyurduk. Kapıları ilgilendiren konuda tüm iyi niyetimize rağmen ki Haspolat’tan sonra Akıncılar kapısının da açılması için bir öneri ortaya koymuştuk. Bu önerimiz orada duruyor. Kendileri hala Kiracıköy’den Rum tarafına bir koridor istiyor ama o koridor bir geçiş kapısı. Bir sınır kapısı olmadığı için bunun tarafımızdan onay görmesi mümkün değildir. Bunu yine New York’ta gündeme getireceğiz. Diyeceği ki, ‘Bir evvel ki toplantıda 4 kapının açılmasından bahsedilmişti karşı taraf bize iki kapı önerebilirse bunu yürürlüğe koyabileceğimizi New York’ta gündeme getireceğim.’

“RUM TARAFININ TUTUMUNA SEYİRCİ KALMAYIN”

6 başlık maddesinde olmasa da bu mal mülk meselesini orada mutlak suretle değineceğim. Toplantıda yapacağım konuşmada bu yapılanların hiçbir hakka hukuka sığmadığını belirteceğim.

İyi bir atmosfer oluşmuşu ve bu iyi atmosferin devamı için iki taraf arasında ilişkilerin ve diyaloğun daha da gelişmesi için gayret göstermesi şeklinde yaptığı değerlendirmeden sonra Rum’un baskılarını daha da arttırılmaları ve adeta bir teze dönüştürmesi bizim tarafımızdan kabul edilecek bir şey değildir.

Görüşmelerden sonra ikazlara rağmen bu durumu daha da arttırmaları bizim tarafımızdan kabul edilebilecek bir şey değildir.

Son 3 ayda mahkemelerinde kararlar üretilmiştir ve o kararda Taşınmaz Mal Komisyonu adres gösterilmiştir. Eğer bir Rum’un bir derdi varsa oradaki malı ile ilgili bir müracaatı olacaksa bu çare olarak taşınma mal komiayonuna ve kararları ile önünün açılabileceği hatta takas mekanizmasının da geliştirilmesi için ayrı bir gündem de yapılabilir şeklide bir önerimiz olacaktır.

Orada karşı tarafın iyi niyetini elbette sorgulayacağım bu konuda ülkeleri aydınlanıp onlara bu konuda baskı yapmalarını temenni edeceğim.

11 Temmuz tarihinde Cevdet Yılmaz burada yapığı konuşmalarda bu konuya seyirci kalınmayacağını gerekli adımların atılmakta olduğunu ve atılacağını kendisi ifade etmiştir bizlerde ilgili makamlarda çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Her zaman olduğu gibi iyi niyetle ilişikleri ve hatta bu ilişkileri iyileştirilecek adımların atılması kanaati ile hareket ediyoruz.