4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ta federal çözüm sağlanabilseydi, adadaki iki toplumun eşit haklarla yöneteceği ve ekonomik bağımsızlıklarını kazanacağı bir yapının oluşacağını belirtti. Akıncı, federal bir çözümün Kıbrıslı Türkler için önemli fırsatlar sunduğunu, ancak bu fırsatların zaman içinde heba olduğunu vurguladı.
Akıncı, 1960’taki veto mekanizmasının aksine, federal sistemde her iki toplumun eşit katılımı ilkesinin esas alındığını ve özellikle Kıbrıslı Türklerin, kararlara etkin katılım sağlama hakkı kazandığını söyledi. Federal bir yapıda, hükümetin 7 Kıbrıslı Rum ve 4 Kıbrıslı Türk'ten oluşması için mutabakat sağlandığını, ancak Kıbrıs Rum liderliğinin zaman içinde bu yapıyı reddettiğini ifade etti. Akıncı, federal bir çözümde siyasal eşitlik ilkesinin içinin boşaltılmak istendiğini, Kıbrıslı Türklerin Türkiye’nin talimatlarıyla hareket edecekleri iddiasının ortaya atıldığını belirtti.
Kıbrıslı Türklerin ekonomik bağımsızlıklarının sağlanması ve kendi bölgelerinde daha fazla kalkınma imkanı bulmalarının, federal bütçeden ve AB fonlarından yararlanabilmelerinin mümkün olacağına dikkat çeken Akıncı, bu çözümle Kıbrıslı Türklerin yıllar sonra Türkiye'ye bağımlı olmaktan kurtulacağını söyledi. Kıbrıslı Türklerin kendi ayakları üzerinde durarak ekonomik özgürlüklerine kavuşacağı, barış ortamının da bu süreçle güçleneceği ifade edildi.
Ancak, Akıncı, 21 yıl önceki Annan Planı ve 8 yıl önceki Crans Montana Konferansı'nın başarısızlıkla sonuçlanmasının, Kıbrıs’ın bölünmüşlüğünü kalıcı hale getirdiğini vurguladı. Bu başarısızlıkların ardından, kuzeydeki nüfus yapısının değişmesi ve Türkiye’ye olan bağımlılığın arttığını belirten Akıncı, Kıbrıs’ta barış içinde birlikte yönetme yerine, Türkiye ile komşu olmanın tercih edildiğini ifade etti. Akıncı, Kıbrıs’ın ortak geleceği için hala bir çözüm bulunması gerektiğinin altını çizdi.