Basın Emekçileri Sendikası (Basın-Sen), asgari ücretin belirlenmesinde kullanılan mevcut yöntemlerin emeğin gerçek değerini yansıtmaktan uzak ve yapısal olarak yetersiz olduğunu açıkladı. Sendika, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işçilerin alın terini sermayenin çıkarları doğrultusunda pazarlık konusu haline getiren bir araç olduğunu belirtti.

Basın-Sen, komisyonun asgari ücret belirlemede objektif, bilimsel ve toplumsal gerçekliklere dayalı bir sistemi karşılayamadığını vurgulayarak, asgari ücretin yeniden düzenlenmesi gerektiğini ve insanın en temel yaşam gereksinimlerini karşılayabilecek bir modele kavuşturulmasının önemine işaret etti.

"ASGARİ ÜCRET TESPİT KOMİSYONU KALDIRILARAK, ASGARİ ÜCRET EN DÜŞÜK KAMU MAAŞINA ENDEKSLENMELİ"

Sendika, asgari ücretin pazarlık konusu değil, toplumsal yaşamın ekonomik gerekliliklerine uygun bir yaşam standardı göstergesi olması gerektiğini ifade etti. Temel ihtiyaçları karşılamayan ücret düzeylerinin ne bireysel geçim koşullarını sağlayabileceğini ne de toplumsal istikrarı koruyabileceğini belirten Basın-Sen, asgari ücretin tespitinde asgari yaşam maliyeti, güncel enflasyon oranları ve toplumsal refah göstergelerinin esas alınması gerektiğini kaydetti.

Basın Emekçileri Sendikası, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun kaldırılarak, ücretlerin en düşük kamu maaşına endekslenip düzenli olarak artırılması gerektiğini vurguladı. Sendika, insanca yaşam hakkı talebinin sadece ekonomik bir istem değil, aynı zamanda politik bir duruş olduğunu ifade ederek, her işçinin insana yakışır yaşam koşullarına sahip olma hakkının bulunduğunu belirtti. Bu hakkın hayata geçirilebilmesi için asgari ücret düzenlemelerinin bilimsel verilere, gelir adaletine ve toplumsal sorumluluk ilkesine dayanması gerektiğini dile getirdi.