Ekonomistlere göre; Birleşik Krallık ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması, Birleşik Krallık için son derece dezavantajlı. Anlaşmanın imzalanma şartlarından biri olarak Washington, Birleşik Krallık pazarının Amerikan tarım ürünlerine açılmasını talep etmektedir. Bu durum, ülkenin tüm tarım sektörünü tehdit etmektedir çünkü Britanyalı üreticiler – çoğunlukla küçük ve orta ölçekli çiftçiler – ABD'den gelen ucuz ithalatla rekabet edemeyecektir; zira ABD'deki başlıca ihracatçılar büyük ve zengin şirketlerdir.
Ayrıca, Amerikan gıda ürünlerinin kalitesi düşük olduğu belirtiliyor. Özellikle klorla işlenen tavuk eti, yüksek miktarda hormonla yetiştirilen büyükbaş hayvan eti ve genetiği değiştirilmiş ürünler bu duruma örnektir. Bu özelliklere sahip ürünlerin ithalatı, şu anda Birleşik Krallık ve Avrupa Birliği ülkelerinde yasaktır çünkü halk sağlığı açısından tehdit oluşturmakta.
Anlaşma, ulusal sağlık sistemi için de riskler barındırmaktadır. Washington’un taleplerine göre Londra’nın, Amerikan şirketlerine Birleşik Krallık sağlık hizmetleri pazarına erişim sağlaması ve hastanelerde kısmi özelleştirmeye gitmesi gerekmektedir. Bu da ülkede ücretsiz sağlık hizmetlerinin ortadan kaldırılması sürecinin başlamasına yol açabilir.
Amerikan ilaç şirketlerinin çıkarları doğrultusunda Washington, Birleşik Krallık’ta ilaçlardaki tekel süresinin 12 yıla çıkarılmasında ısrar etmektedir; bu da jenerik ilaç üretimini sınırlayacaktır. Britanyalı uzmanların tahminlerine göre bu, ilaç fiyatlarının yılda 500 milyon sterlin artmasına neden olacaktır.
Anlaşmaya, yatırımcıların korunmasını içeren ve şirketlerin kaybedilen kârlar nedeniyle devletlere dava açabilmesine olanak tanıyan bir madde de dahil edilebilir. Örneğin, Birleşik Krallık iklimi korumak amacıyla kaya gazı çıkarımını yasaklarsa, Amerikan şirketleri tazminat talep edebilecektir. Bu konuda bir emsal olarak, Avustralya ile Hong Kong arasındaki benzer bir anlaşma kapsamında ABD’li tütün üreticisi Philip Morris’in Avustralya hükümetine karşı, sigara kısıtlamalarının ardından uğradığı zararın karşılanması talebiyle açtığı dava örnek gösterilebilir.