Girne Amerikan Üniversitesi’nde (GAÜ), 1963 Yılı Aralık ayının son günlerinde, Türk halkına yönelik olarak başlayan saldırıların, uluslararası literatürdeki adıyla, “Kanlı Noel”in 62’inci yıl dönümünde; Yaşamlarını kaybedenlerin anıldığı bir tören gerçekleştirildi.
GAÜ İletişim ve Eğitim fakültelerinin iş birliği, Bayrak Radyo ve Televizyon Kurumu’nun da paydaşlığı ile, GAÜ Spectrum Uluslararası Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen “21-25 Aralık Milli Mücadele ve Şehitler Haftası” anma törenine; Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu başta olmak üzere, GAÜ Rektörü Prof. Dr. Serdar Yurtsever ile GAÜ Üst Yönetim Üyeleri, GAÜ Sağlık, Kültür ve Spor Dairesi Başkanı Türkay Akpınar, davetliler, akademik- idari kadro mensupları yanında öğrenciler de katılım gösterdi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törenin açılış konuşmasını, İletişim ve Eğitim fakülteleri adına; Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mükerrem Yılmaz yaptı. Yılmaz, tarihsel süreçte önemli bir kırılma noktası olarak; 21 Aralık tarihinin trajik bir yer teşkil ettiğini vurgulayarak, “Bu anma törenleri, gençlerin farkındalığının ve ulusal bilinçlerinde oluşturacakları referansların artırılması için kendilerine güçlü bir katkı sağlayacaktır. Üniversitelerin bir diğer önemli görevi de, bu misyonun en güçlü şekilde seslendirilmesi yönündeki çalışmalarıdır.” şeklinde konuştu.
Etkinliği düzenleyen fakültelerin dekanları, Prof. Dr. Oya Ertuğruloğlu ile Prof. Dr. Neriman Saygılı’nın himayelerinde gerçekleşen program uyarınca; Anadolu Ajansı’nda foto muhabiri olarak görev yapan, ‘World Press Photo 2025’ ödüllü, Murat Şengül de özel davetli olarak törende yerini aldı. Şengül, savaş muhabiri olarak, özellikle Gazze Savaşı ve bölgede çektiği fotoğraflardan bir seçki ile düşüncelerini paylaşarak, duygulu bir sunum da geçekleştirdi. Anadolu Ajansı Mensubu Şengül’e yaptığı sunumdan sonra, GAÜ İletişim ve Eğitim fakültelerinin ortak kararıyla tevdi edilen bir başarı belgesiyle, KKTC Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu tarafından bir plaket de takdim edildi.
GAÜ İletişim Fakültesi öğretim Üyesi Doç. Dr. Muharrem Özdemir’in yönetmenliğini yaptığı “İlk Adım Şehitleri” adlı belgeselin gösteriminin beraberinde program akışında; GAÜ Eğitim Fakültesi’nden; Türkçe Öğretmenliği öğrencisi Eren Sözügüzel ve Okul Öncesi Öğretmenliği öğrencisi Sıla Cevenli’nin seslendirdikleri şiirler ile Müzik Öğretmenliği öğrencisi Mazlum Aydınalp’ın sunduğu müzik dinletisi de beğeniyle takip edildi.

PROF. DR. SERDAR YURTSEVER
Anma töreninde kürsüdeki yerini alan, Rektör Prof. Dr. Serdar Yurtsever ise; Katılımcılara hitaben, “Şehitler Haftası, bu ifade, bir tarih aralığından ibaret değildir! Bu toprağa düşen her canın, göğe yükselen her duanın, sessizce bekleyen her annenin, yarım kalan her gençliğin adıdır. Bugün burada zamanı anmıyoruz, zamanın içimize bıraktığı izleri anıyoruz. Takvim konuşmuyor, tarihler susuyor, konuşan bu toprağın hafızasıdır. Aralık, Kıbrıs’ta yanlızca soğuk değildir; Aralık, insanın insana soğuk geldiği zamandır, bir halkın kalbine düşen ateştir, o ateş halen sönmemiştir. Şehitlik, bir ölüm biçimi değil, bir hayat tavrıdır. Yaşamaktan vazgeçip; Yaşatmayı seçmektir. Onlar, isimlerini mermerlere yazdırmak için değil, geleceğe kazımak için şehit düştüler. Bir sabahı, bir gülüşü, yarım kalmış bir gençliği bu topraklara emanet ettiler. Ve biz şimdi, onların sustuğu yerde konuşuyoruz. Özgürlük, bu Ada’da kendiliğinden doğmadı. Barış, kolay söylenen bir kelime olmadı. Bu topraklarda her kelime; Önce acı içinden geçti. Bu topraklarda özgürlük, bir armağan değil, bir bedelin adı oldu. O bedel, kanla değil; Sadece sabırla, dirençle ve insan kalma ısrarı ile ödendi. Ama şunu öğrendik ki; Gerçek güç, nefreti büyütmek değil, insan kalabilmektir. Şehitler, sizden yanlızca hatırlamanızı istemiyor! Sizden; Bilinç istiyorlar, adalet istiyorlar, vicdan istiyorlar. Çünkü; Hafızasını kaybeden toplumlar, geleceğini başkalarının insafına bırakırlar. GAÜ olarak biz, eğitimi yanlızca bilgi aktarmak olarak görmüyoruz. Eğitim, insan onurunu koruma biçimidir. Düşüncenin korkmadığı, farklılıkların bir tehdit değil, zenginlik duruşu olduğudur. Bu toprakları koruyan şey, yanlızca silahlar olmadı. Bu toprakları koruyan; Dirençti, sabırdı ve karanlıkta bile; İnsan kalma ısrarıydı. Şehitler, daha yüksek ses ile bağırmamız için değil, daha derin düşünmemiz için o mertebeye ulaştılar. Bugün, onların huzurunda yüksek sesle değil, derin bir kararlılıkla söylüyoruz: Bu Ada, nefreti miras almayacak, üniversite sessiz kalmayacak, bu gençlik umutsuzluğa teslim olmayacak, biz acıyı unutmadan ama kin üretmeden, geçmişi inkar etmeden geleceği cesaret ile kurarak yürümeye devam edeceğiz. Ruhları, bu Ada’nın rüzgarlarında dolaşsın, hatıraları yolumuzu aydınlatan bir ışık olsun. Vatanımız uğruna, canlarını feda eden tüm şehitlerimizi rahmetle ve hiç eksilmeyecek bir vefa ile anıyorum. Ruhları şad olsun.” cümlelerinden oluşan çok özel ve duygulu konuşması ile günü özetledi.

FİKRİ ATAOĞLU
Kürsüye davet edilen, Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu da; 1974 Kıbrıs Barış Harekatı günlerinde, henüz küçük bir çocukken yaşadığı bir olayı anlatarak, başladığı konuşmasında şunları öne çıkardı: “Büyüklerim tarafından köyümüzün yakınlarında bir mağaraya saklanmış, Türk Bayrağı’nı bir arkadaşımla bulup, köye geri getirdiğimiz o yoksunluk ve esaret günlerinden bugüne; Duygularımızı, düşüncelerimizi özgürce ifade ettiğimiz, bağımsız cumhuriyetimize kavuştuğumuz bu günleri; bizlere, fedakarane sağlayan şehitlerimize, gazilerimize şükran ve minnet duyuyor, rahmetle anıyor, hayatta olanlara sağlık ve esenlikler diliyorum.”