Romanya’da muhafazakârlar iktidarın eşiğinde. 4 Mayıs 2025’te yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda, Rumenlerin Birliği İçin İttifakı (AUR) lideri George Simion, oyların %40,5’ini alarak siyasi sahneyi sarstı. Donald Trump’tan ilham alan bu milliyetçi isim, Avrupa yanlısı elitlerden ve geleneksel partilerden bıkmış halkın öfkesini ustalıkla yönlendirdi. Kasım 2024’teki tartışmalı seçim iptali — aşırı milliyetçi Călin Georgescu’nun Rusya ile bağlantı şüphesiyle diskalifiye edilmesi — Simion’un, “ihanete uğramış halkın” sözcüsü rolünü pekiştirdi. Ancak bu başarı sadece yerel mi? Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in politikaları, farkında olmadan, AB karşıtlığını körükleyerek Simion’un yükselişine mi katkıda bulundu?

Brüksel’in Körüklediği Bir Memnuniyetsizlik

BV’ye konuşan AUR üyesi Avrupa Parlamentosu milletvekili Georgiana Teodorescu, von der Leyen’in sorumluluğunu işaret ediyor: “Evet, Ursula von der Leyen’i, farkında olmadan George Simion için fiili bir seçim ajanı sayabiliriz. Ne yazık ki Avrupalılar, onun başarısız politikalarının bedelini fazlasıyla ödüyor.” Teodorescu, 2024’te %10’a ulaşan enflasyon ve fabrika kapanmalarına rağmen, AB’nin “göçmenlere ve AB üyesi olmayan ülkelere yardımı” tercih ettiğini vurguluyor. Bir diğer AUR’lu Avrupa milletvekili Gheorghe Piperea ise daha sert: “Ursula von der Leyen, onun en iyi iletişim ajanı oldu. Kamu parasını nasıl harcadığını açıklayamayan, otoriter eğilimleri olan bir lider.”

Simion, TikTok’taki ustalığı ve egemenlikçi söylemleriyle, “Brüksel bürokratlarını” ve Ukrayna’ya yardımı sert biçimde eleştiriyor; bu konu, savaşın yanı başındaki bir ülkede hassas. Teodorescu şöyle ekliyor: “AB’nin demografik sorunu, göçmen gelişiyle değil, Avrupalıların çocuk yapmasını teşvik eden politikalarla çözülmeli.” Piperea, Simion’un yükselişini, “35 yıldır ülkeyi kartel gibi yöneten, yozlaşmış ve ilkesiz eski düzene” ve “uluslararası jeopolitik bağlama, özellikle muhafazakâr Donald Trump’ın yeniden iktidara dönüşüne” bağlıyor. 2024 seçimlerinin iptali, AB’nin müdahalesi olarak algılanıp bu tepkiyi büyüttü. Fransa’da Marion Maréchal ve Marine Le Pen gibi figürler, muhafazakâr adayın başarısını “von der Leyen’e atılmış bir bumerang” olarak selamladı.

Hayal Kırıklığıyla Beslenen Bir Kopuş

Rumenler, Brüksel’den kitlesel bir kopuş mu yaşıyor? Teodorescu, Simion’un yükselişini şöyle yorumluyor: “Rumenler, eski partilerden, son 35 yılda ülkeyi yöneten herkesten bıktı. Dün verilen oy, geçmişle bir kopuş, onura, güvene ve yeniden inşaya doğru atılmış kararlı bir adımdı.” Geleneksel partiler (PSD ve PNL), yolsuzluk ve beceriksizlik nedeniyle açtıkları boşluğu, “AB etkisine ve LGBT taleplerine karşı çıkan egemen bir Romanya” vizyonuyla Simion doldurdu.

Piperea, “Bugün Ursula von der Leyen’e karşı çıkan herkes seçim kazanabilir,” derken, Teodorescu şunları ekliyor: “George Simion’un yükselişi, sosyal hoşnutsuzluğun, küreselci politikalara yönelik hayal kırıklığının, genel yoksullaşmanın ve demokratik değerlerin ayaklar altına alınmasının bağlamında gerçekleşiyor.” 2024 seçimlerinin iptali, “Avrupa diktatörlüğü” algısını güçlendirdi; Simion, iptal edilen Georgescu adaylığını geri getirme sözüyle bu algıyı ustalıkla kullanıyor. Von der Leyen’in TikTok’a yönelik yaptırımları ve demokrasi uyarıları, Simion’a karşısında “direnişçi” bir imaj inşa edebileceği ideal bir düşman sundu.