Lefke futbol takımında başkanlık, yönetim ve teknik heyet yapılanmasının; kulübün finansal gücü ve bulunduğu Süper Lig seviyesine göre şekillenmesi gerektiği düşüncesindeyim.

Takımı kupa şampiyonu yaptıktan sonra istifasını veren Adnan Doğruyol, “Benden bu kadar” diyerek görevi bıraktı. Ancak spor kulübü başkanları ve yönetim kurulu üyeleri, kulüp tüzüğüne göre istifadan sonra dahi belli sorumlulukları taşımaya devam eder.

Lefke futbol takımında bazı oyuncuların takımdan ayrıldığı biliniyor. Bu gelişmeler karşısında Lefke Türk Spor Kulübü’nün bir an önce genel kurulunu yapması zorunlu hale gelmiştir. Ne yazık ki süreçte geç kalınıyor. Üstelik benzer sorunlar geçtiğimiz sezon da yaşanmıştı. Yeni sezonda daha büyük başarıların hedeflenmesi gerekiyorsa, hazırlıklar da ona göre yapılmalıdır.

Ne yazık ki Lefke Kulübü’ndeki ekonomik sorunlar artık kronikleşmiş durumda. Ülke ekonomisinin içinde bulunduğu genel sıkıntılar da kulüpleri iyice köşeye sıkıştırmış vaziyette.

Bugün birçok kulüp ekonomik dengelerini yeniden kurabilecek, sağlıklı ve sürdürülebilir bir mali yapıya ulaşabilecek bir umut ışığından yoksun. Sponsorluk bulan kulüpler mali açıdan nispeten rahatlıyor; bu da günümüz futbolunda hayati bir faktör haline gelmiş durumda.

Lefke Türk Spor Kulübü’nde seçilecek başkan ve yöneticilerin, mevcut olumsuz tabloyu sadece geçici olarak iyileştirmekten öteye geçip, kulübün gerçek mali yapısını kavrayarak uzun vadeli stratejik adımlar atması büyük önem taşıyor.

Gerçekte, kulübün yeni sezon öncesinde altyapı sponsoru olarak LAÜ (Lefke Avrupa Üniversitesi) yönetimiyle görüşmesi ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunması bekleniyor. Yeni seçilecek başkan ve yönetimin ilk adımı bu olmalı. Çünkü LAÜ, tüm bölge takımlarına destek sağlayan, güçlü bir paydaş konumunda.

Kulübün mevcut borçları, mevcut mali yapı ile artık ödenebilir olmaktan çıkmış durumda. Borçlar her geçen gün büyürken, ödenebilirlik giderek zorlaşıyor. Özellikle Lefke’de oyunculara düzenli maaş ve ücret ödemesi yapılması, kulüpte kalmalarını sağlamak açısından çok önemli. Bu ödemelerde güven ortamı oluşturulursa, oyuncu kayıplarının önüne geçilebilir.

Bu noktada Mehmet Akaçalı’nın oyuncularına verdiği yükümlülükleri yerine getirme konusundaki kararlı duruşu örnek teşkil ediyor. Unutulmamalı ki, futbol amatörlük düzeyinde olsa dahi vizyon ve başarı; teknik, taktik, eğitim ve finansal gücün toplamıyla sağlanır.

Bu çerçevede KKTC futbolunda finansal refah seviyesini yükseltemeyen kulüplerin başarıya ulaşması gün geçtikçe zorlaşıyor. Lefke Türk Spor Kulübü’nün başkan ve yönetici bulmakta zorlanmasının temel nedeni de işte bu gerçekliktir.

Bir kupa şampiyonu takımın başkan ve yönetici bulamaması düşündürücüdür. Lefke her geçen gün bir oyuncusunu daha kaybediyor. Oysa bu topraklar her zaman yıldız oyuncular yetiştirmiş, bu oyuncular başka takımlara transfer olmuşlardı. Bugün onların yerini doldurabilecek potansiyel oyuncular hâlâ mevcut.

Ve en büyük güç: Taraftar. Lefke taraftarı her zaman takımına sahip çıktı. “Garadağ Geçilmez” sloganı, hâlâ dimdik ayakta…