HÜKÜMETİ YAP B0Z TAHTASINA ÇEVİRDİNİZ AMA???
Kuruldu kurulalı bir gün öyle bir gün böyle, otururlar karar alırlar bir bakarsınız biraz sıkıyı görünce yelkenleri indirirler askıya alırlar, bir zaman sonra gene ayni meseleyi ayni karara bağlarlar, tu baştan gene bozarlar. Diğer hükümetler sıkıyı görünce bırakıp giderlerdi ayakları şeylerine vurarak, muhalefette olunca da başlarlardı ahkam kesmeye, eee ne bıraktın kaçtın madem. Neyse bunlar gollis oldular koltuğa kolay kolay bırakmazlar, bırakmazlar da içimizden bazılarının hem Güney’dekilerin yakıştırmalarına adeta ayak uydurmaya çalışırlar.
Ne ise, silah izni kararı da değiştirilmeden yahut askıya alınmadan ben de buradan dilekçemi yapmış olayım, benimki 45’lik olsun, öyle okkalı, bir de küçük çapta olsun ceketin cebine sığsın, ne olur ne olmaz, hem kendimizi koruruz hem de düşmandan gelebilecek saldırıları, teyakkuzda.
Polis olduğum devrede ki hep Trafikte çalıştım, 1974 öncesi-sonrası aksi bir durum varsa, sadece o hususla sınırlı idi silah taşımamız, o da mahduttu. Kaldı ki uzun yıllar Mücahitliğimiz, çatışmalarımız ve savaş yaşanmışlığımız olduğu halde. Ne oldu da bir anda bayanlar da kuşanmış bellerine??
Öte yandan gördüğüm kadarıyla grevlerde-eylemlerde tamamına yakını belki de tümünde Sendikal taleplerde, Hükümet doğru veya yanlış hepsinde direndiyse de sonuçta yelkenleri indirdi ve kabul etti. Günlerce yapılan grevlerden dolayı da ülkemiz zarar etti hem de halkımız huzursuzluk yaşadı, kırıp dökmeler yakmalar hakaretler ayrı mesele. Polislerle tartışmalar, itişmeler, didişmeler, dozerlerle kırılan kapılar, korkuluklar, yumurtalardan kirlilikler, günlerce yaşatılan trafik keşmekeşleri öylece kaldı. Devletin ve iş insanlarının maddi kayıpları da cabası. Ya düşünmeden diyalog kurulmadan alınan kararlar yanlıştı da geri çekildi, bir de şu var eğer doğru kararlar idiyse niye geri çekildi. İstikrar diyor hükümet lakin görünen o ki zerre kadar yoktur, tutarsız ve de güven kalmadı, bitti, kısacası bu.
GÜNAYDINLAR. Trafikte POLİS HALK EL ELE, Gönüllü Hizmet dönemi başlıyor, aslında tüm konularda el ele olunması gerek, zira Polis halkın canı malı namusu velhasıl her şeyi için vardır, yardımcı olmak Vatandaşlık görevidir ve de güzel günler için gereklidir. İyi güzel de araştırın bulun gazetelerde kaç yıldan beri onlarca kez bu konuya nasıl ısrarla değindim. Değinirken de bir derneğin içi boş tepkilerine maruz kaldım, vız geldi tırıs gitti. Efendim, o zaman trafiğe siyaset karışacakmış diyerek Devletten ayrı olarak güya trafiği düzelteceklerini sandılar. Sonunda ölüm, sakat kalma olan ve yasalarla sarmalanmış bir sosyal gereksinimde Devletle yardımlaşarak değil de Devletten ayrı hareket edip vatandaşları yönlendirmek çok büyük hatadır şeklindeki uyarılarım ne yazık ki tepkiyle karşılandı. Zamanın yönetimi ve de Polis Teşkilatının ilgili birimi aldırış etmeyerek bir derneğin arkasına saklanarak ve neredeyse ipleri derneğin eline vererek günü kurtarmaya çalıştı.
Bu hususta büyük mücadelelerim olduğunu okurlarım gazetelerde ve ekranlarda izledi. Onlarca kez Devlet nezdinde Trafik Seferberliği başlatılması ve halkın da bu seferberliğe dahil edilmesi lazım dedim, acil tedbir alınması lazım dedim, acil eylem planı gerek dedim, halkın destek olmayacağı hiçbir girişimin başarı şansı yoktur dedim. Maalesef dinletemedik. Ülkenin Trafiği derneğin yönetimindeymiş gibi bir hava yaratıldı. Trafik Müdürü ciddi trafik hadiselerine derneği de yanına almadan gitmedi, olay mahallinde de ekranlara canlı olarak dernek yetkilisi konuştu.
Trafik Çalıştayları yapıldı günlerce sürdü, Türkiye’den her defasında profesörler, uzmanlar getirildi, bir zaman sonra tekrar Çalıştay yapıldı, bazı Üniversitelerde toplantılar kararlar vs, acil eylem planları yapılmalı kararı alındı, trafikte kara noktalar beyaz noktalar gezildi tespit edildi, cezalar arttıkça ölümlü hadiseler de arttı, cezalar otomatiğe de bağlandı, ziyaretler ihtişamlar aldı başını gitti, bu yandan da trafikte canlar ardı ardına gitti. Hurda araba teşhirleri, çemberlerde inci boncuk dağıtmaları, orda burda ateş yakmaları, yollarda afiş taşındı vs vs. Sonuç maalesef sıfıra sıfır, zira gösteri tribünlere idi. İşte bu gün geldiğimiz durum ortada. Bunları yazmamdaki amaç, birilerini kötülemek değil onlar geçti mazide kaldı, amaç ayni hatalara düşmemektir, hatırlatmak istedim. O yüzden çok acele gibi geldi bana, mesela başvuru tarihi çok kısa, beş on gün daha uzatılsın derim, öyle 3-4 günde vatandaş karar veremeyebilir.
Emekli olduğum yıllarda yaklaşık ilk onbeş yılda bu gönüllülük hizmetini kendimce yaptım, alışkanlıktan dolayı, boş veremezdim, tabii ciddi ihlalleri, bazan evlerine kadar artlı önlü giderdim ve nasihatla durumu bağlardım. İnanın, rapordan çok daha etkilidir, arkandan söveceğine aksine minnet duyar, bu çok önemlidir. Yeri gelmişken belirtmeliyim. Bir süreden beridir adeta rapor yazmak için polisimiz yollara kontrola çıkar. Bana öyle gelir ve bence bu yukarıdaki davranışı yaşatır. Özellikle ve genelde 30 km hız kısıtlaması olan yerlerde 4-5 polis birden habire rapor yazar. Kısa yazayım, fırtına koparanları, ocakları söndürenleri, çok aşırı sürattekileri bulup önlemektir marifet, öyle aheste giden arabaların pek de kötü bir şey yapabileceği ihtimali yoktur. Esas, dört teker havada, yollara sığamayan, barikat beton tümsek bariyer dinlemeyen aşırı hızdakilerdir tehlikenin büyüğü. 30 KM ne ki, çabuk yürüsen arabayı geçen.
Ben, rapordan ziyade zaman zaman suça göre usulünce nasihat ikaz gibi argümanların bazı hallerde daha etkili olduğuna inanırım, tanık oldum, insiyatif önemli, tabii trafiği de iyi etüt etmek lazım. Konu çok geniş bir alan içerir. Bazen sarhoş olanı arabaya koyup evine de götürdüğümüz olurdu, kodese değil. Faydasını da çok görürdük, hürmeti de saygıyı da, sevilmeyi de, polise yardımcı olunmasını da. Zıtlaşmak yerine yakınlaşmak daha evladır. Bir şans vermek, güzel bir nasihat yılanı deliğinden çıkarır derler.
Bu son 2-3 gün içinde gördüklerimi yazayım. Mahal Yeni Boğaziçi köy içi. 14 yaşlarında bir delikanlı ki ben onu aylardan beri görüyorum Ambelya bölgesinde gezinir İskele anayolunu kroslayarak motosikleti andıran skuter kullanır, bir köşede durdu ayakları daha yere basmaz oturaktan çıkardı kocaman bir sigara yaktı. İki gün sonra yani dün ayni yolda 14 yaşında ya var ya yok bir delikanlı koskoca salon bir siyah araba sürer yalnız, İskele anayoluna paralel çevre yolunda köy içinde. 4 gün önce Cristal Roks Otel yolundan denize doğru neredeyse karanlık olmak üzereydi, karşımdan ü tane ATV gelmekte, önde babası olmalı tek başına, arkasında ortada çocuğu olmalı kız en çok 5 yaşında dümende ve de yalnız başına, en geride üçüncü ATV’de annesi olmalı, o da tek başına kendi kullanırdı, ciddi ciddi baktım yüzlerine sadece elimi de şöyle hafif büktüm, neler oluyor babında. Ben Festivale onlar deniz tarafına.
Eeee, şimdi oturup ne diyelim dersiniz, analar babalar işte böyle çocuklarını canlarından daha çok severler, ortalarında korumaya da aldılar mı desek??? Ben olsam bu aileye güzelce bir uyarı yapardım, tatmin olursam rapor yazmazdım. Diğeri delikanlıdır, hakkıdır normaldir, yapacak bir şey yok, gücendirmeyelim dersek, iyi mi yapmış oluruz???? İşte polisin tecrübesi insiyatifi denen şey budur. Demek istediğim, bu trafik meselesi ceza meza meselesini çok aşar, insanlık meselesidir, düşünce, saygı sabır hoşgörü meselesidir. En başta eğer ailelerin yardımlarını desteklerini alabilirsek, esas onları da bu trafik seferberliği içine çekebilirsek sorunun yarısını halletmiş olacağız diyorum.
Öyle anlaşılıyor ki yapay zekalı radarların da yakında devreye gireceği noktasında ana tema gene eskiden olduğu gibi ceza üzerine kuruludur, geçmişten günümüze artarak gelen cezaların pek de bir işe yaramadığı ortada. O yüzden cezadan başka argümanların da olduğunu unutmayalım, en azından bunların birlikte hayata geçirilmesi de olabilir. Sadece ceza kolaya kaçmaktır ki bu da toplumun ancak cezayla yola gelebileceği izlenimini oluşturur. Bu bence doğru değildir ve toplumda zıtlaşmalara yol açabilir, ter teper. Neyse yazacağım çok daha fazla yaklaşımlar, bilgiler, yaşanmış ibretlik olaylar ders çıkarılacak hadiseler vardır. İnşallah bu defa iyi bir çalışma olur, geçmişten de dersler çıkarılır da benim de daha fazla yazmama lüzum kalmaz. Ailelerin üzerine gitmemiz lazım ailelerin, onlarla iyi ilişkiler kurmamız lazım, yardımlarına çok ihtiyacımız vardır. O yüzden bu yeni dönemde ailelerle yakın ilişki kurulması için uygun nitelikte ekiplere de ihtiyaç vardır, köy köy kasaba kasaba dolaşıp bilgilendirici toplantılar görsel yayınların yanı sıra bölgelerde de okullarda da etkinlikler yapılması ziyadesiyle faydalı olur. Ailelerin cami avlusunda dövünmelerini mutlak surette engellememiz lazım, varsın gücenen gücensin, bizi kötü sanan sansın. Ben buradan, herkesin öncelikle Polisimize yardımcı olmasını salık veririm, karşılığında alacağı hizmetin göreceği faydanın mutlak surette farkına varacaktır.
İnşallah, tribünlere yönelik göstermelik faaliyetler, günü kurtarma gibi etkinlikler bir kenara atılır ve kötü gidişata DUR denilir. Hep beraber Polis Halk el ele deyip destek oluruz, olması gereken de budur, halkın desteği mutlak gereklidir. Lakin bu çok iyi hesaplanmasında fayda vardır. Öyle geçmişte olduğu gibi ceviz öyükler misali ELİT kişiler falan şeklinde olmasın. Haydi hayırlısı, Sayın yeni Polis Genel Müdürümüze, Trafik sorumluluğu yapmış emekli bir polis olarak desteğim tamdır, Polis Teşkilatımıza tüm alanlarda başarılar dilerim.
